kapat

20.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sadık müşteri kurtarır
Mükemmel alışveriş ortamı yaratan hipermarketler karşısında ezilen küçük esnaf ve tüccarı 2000'li yıllarda "müşteri odaklı" çalışma tarzı kurtaracak

2000'li yıllarda zihniyetini ve babadan görme ticaret yöntemlerini değiştirmeyen küçük esnaf ve tüccarı daha da zor günler bekliyor. 17 Ağustos'taki depremin getirdiği yıkım, insanların kendi işi ile ilgili sorunlarını biraz arka plana attı. Bu ortamda tüccar ve esnaftan, "Neredeyse akşam oldu, daha bir siftah edemedim" gibi yakınmaları duymaz olduk. Ancak sorunlar devam ediyor. Tüccar ve esnafın siftah sorunu iki taraflı bir bıçak gibi; 5 milyon ailede kazançları azaltıyor. Bu ailelerin azalan ve ertelenen harcamaları ise durgunluğun beklenenden uzun sürmesine yolaçıyor.

Esnaf ve tüccara göre son dönemdeki sıkıntıların tek nedeni, ekonominin gidişatı. Herkes canlanma bir kez başladığında eski güzel günlerin geri geleceğine inanıyor. Ancak geleneksel anlamda toptancılık ve perakendecilik, 2000'lerin Türkiye'sinde hiçbir zaman 1980-95 arasındaki hızlı gelişme imkanını bulamayacak. Ticaretin 1990'ların başında çatlayan fay hattı, önümüzdeki yıllarda da etkili artçı şoklar üretmeye devam edecek. Toptan ve perakende ticaret sektörlerinde yapısal değişme aşağıda görüldüğü gibi, çok yönlü ve hızlı:

Marketleşme artıyor
Büyük holdingler, yabancı sermaye kuruluşları ile birleşerek perakendeciliğin her alanında hipermarketler kuruyor.

Her dört aileden birinin otomobil sahibi olması, esnafın aleyhine oluyor. Dar sokaklara otomobili ile giremeyen aileler, alışveriş merkezini tercih ediyor.

Çalışan kadınlar, ihtiyaçlarını toplu satın alabildiği hipermarketlere yöneliyor.

Perakendecilere yalnız yukarıdan değil, kendi altlarındaki pazarcılardan da saldırı var. Pazarlardaki hesaplı konfeksiyon tezgahlarının sayısı artıyor.

Hipermarketler insanlara çekici geliyor. Aileler bir piknik yaparmış gibi hipermarketlere akın ediyor.

Gelir ve eğitim düzeyi yükselen tüketici, artık daha seçici ve zor beğenir oldu. Küçük perakendecilerin dar mekanları, çok çeşidi birarada bulundurmaya imkan vermiyor.

Tedarik zincirleri gibi modern alım teknikleri ve büyük miktarlarda alım nedeniyle alışveriş merkezleri daha alım yaparken kazanmaya başlıyor. Peşin alışverişle toplanan nakit, para piyasasında değerlendirilince, kazanç daha da artıyor.

Bir malın yanında diğer bir malın promosyon olarak verilmesi de perakendecilerin cirosu üzerinde baskı yapıyor.

Her yıl dolar bazında ortalama yüzde 70 dolayında artan kartlı alışveriş de geleneksel perakendecilerin hareket alanını daraltıyor.

Bu faktörlerin etkisiyle önce gıda ve tekstilde başlayan marketleşme olgusu, sonraları, nalburiye, oyuncak ve kitap-kırtasiye alanında da güçlendi. Spor malzemesi satan büyük mağazalar kurulmaya başlandı bile.

Zihniyet değişecek
Bilgisayarda ise "power house" tipi büyük mağazaların eli kulağında. ABD'de bu tür uzmanlaşmış alışveriş firmalarına, belirli bir alanda küçük boy dükkanların katili anlamında "category killer" deniliyor.

Evet, küçük ve orta boy işyeri sahipleri ağır ve öldürücü bir saldırı ile karşı karşıya. Kahraman bakkal'ın karşısında artık 1980'lerde olduğu gibi, bakkal azmanı süpermarketler değil, dev holdingler ve yabancı sermaye kuruluşları var.

Milletçe nasıl depremle birlikte yaşamaya alışmak zorundaysak, ticaret sektörü de büyüklerin rekabetine karşı önlem alıp ayakta kalmak için mücadele edecek. Bunun için zihniyetini ve babadan görme kuralları ve parmak hesabını terkedecek, işini neredeyse yeni baştan kurarmış gibi yenileyecek. Çünkü kepenklerini temelli kapatanların gidecek bir yeri yok. Memur sayısı pek değişmiyor. Teknolojik ilerleme işçi sayısındaki artışı çok sınırlı düzeyde tutuyor.

Ancak durum tamamen umutsuz değil. Küçük ve orta boy ticaret erbabı, büyüklerin veremediği sunamadıkları hizmetleri ve sıcaklığı, müşterilerine sunarak varlığını sürdürebilir. Bunun için zihniyet değişikliği ve müşteri odaklı bir anlayış şart. Sanayileşmiş ülkelerde, küçükler yeni yöntemler uygulayarak hayatta kalmayı başardı.

Faruk TÜRKOĞLU


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır