kapat

20.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ailesinin göz bebeği
Eşi Selim Soydan, kızı Gülşah Alkoçlar, kardeşleri Nilüfer ve Feryal Koçyiğit için o, dünyanın en mükemmel insanı...

Türk sineması deyince ilk akla gelen kadın oyunculardan biri, Hülya Koçyiğit... Mazbut ev yaşantısıyla sinemayı bir arada sürdürmeyi başarmış, sansasyonsuz bir yıldız o... Ailesi büyük önem taşıyor Hülya Koçyiğit'in hayatında. Ama torunlarının yeri apayrı... Şu sıralar, "onlar için yaşıyor" denebilir. Torunlarının en ufak hastalığı onun dünyasını karartmaya yetiyor.

Sinemadan elini-eteğini çekmiş görünen Koçyiğit'in, geceleri bir yerlerde görünmek gibi bir çabası yok. Eşinin söylediğine göre, kendini hiç o şatafatlı dünyaya ait hissetmemiş.

"Hayatımın şansı"
32 yıllık eşi Selim Soydan, Hülya Koçyiğit'in özel hayatında sadelikten hoşlandığını, "halktan biri" olduğunu söylüyor.

Soydan'a göre, eşinin en belirgin özelliklerinden biri de son derece sabırlı olması... Bunun, özel yaşantısında da iş yaşamında da geçerli olduğunu söylüyor. Ayrıca sevgi dolu olması, her şeye ve herkese sevgiyle bakmasının da onu ayrıcalıklı kıldığını düşünüyor.

"Çok iyi bir annedir ve anneannedir. Benim hayattaki en büyük şansımdır," diyen Soydan, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Tam 32 yıl sonra bu lafı söyleyebiliyorsam, kendine has bir kadın olduğu içindir. Bunca yıldır, Hülya'nın kendisinden gelen bir sorun olmadı bana. Bunu da ilk kez söylüyorum. Daha çok onun ailesinden gelen sorunlar oldu. Bir tek gün kendisi bir sorunla gelmedi bana."

Topluma saygı...
Topluma duyduğu saygı, Hülya Koçyiğit'i ve ailesini hep ölçülü davranmaya itmiş. Selim Soydan bunu somut bir örnekle anlatıyor: "Bir yere gidecek olsam bana hep 'Ne olur etrafına dikkat et, yanlış-ters bir şey yapma' der. Topluma duyduğu saygıdan, üzerinde çok büyük bir sorumluluk var. Gülşah'a da bunu anlatmaya çalıştı. 'Sen seversen insanlar sever, sen dürüst olursan insanlar da dürüst olur' der."

"Hülya çok ölçülü ve mesafelidir. Gerektiği yerlerde, gereken kişilerle o mesafeyi koyan bir insandır. Hiç kimsenin saygısızlık yapmasına tahammülü yoktur. Laubaliliğe kesinlikle müsamaha göstermez. İnsanlara duyduğu saygıyı, karşısından da bekler. Hayatını belli kurallara oturtmuştur.

Çok zor beğeniyor. Çok seçici davranıyor. 'Böyle bir yere geldikten sonra kötü şeyler yakışmıyor' diye düşünür. Mesleğinde hiç kimseye taviz vermedi bugüne kadar."

Ve Selim Soydan'dan bir itiraf daha: "Her ne kadar mesleğine aşık olsa da, torun sevgisi Hülya'nın meslek hayatını unutturdu."

"Benimle evlenmek istemedi"
32 yıl önce, bir görüşte aşık olup evlendikleri günlerde, böylesine mutlu bir hayat ortaklığı sürdüreceklerini düşünemediğini söylüyor Selim Soydan: "O benimle evlenmek istemedi, 'Babamı kaybettim, benim bir takım mesuliyetlerim var' dedi. Zaman içinde onu tanıdıkça daha çok sevdim."

"Hâlâ aşık mısınız?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor Selim Soydan: "İnanın çok seviyorum. Şimdi bile o evden bir yere gitse bana haber verir, ben bir yere gitsem ona haber veririm. İnsan sevdiğini merak ediyor. Hayat zaten sevince güzel oluyor."

Görünce titrerim
Koçyiğit kardeşlerin ortancası Feryal Koçyiğit, ablasının "dünyanın en iyi insanı" olduğunu söylüyor. "Ablam her şeyim, ailemizin gözbebeği," diyen Feryal Hanım, onu bir gün görmeden duramadığını anlatıyor.

Aralarında birbuçuk yaş fark olmasına rağmen, Feryal Hanım, bugüne dek bir kez olsun ablasına "Hülya" diye hitap etmemiş. Bunu da, ona duyduğu büyük saygıya ve sevgiye bağlıyor ve "Kendimi bildim bileli onu görünce titrerim," diyor.

"Onun sıcaklığı, yumuşaklığı, anlatılacak gibi değil," diyen Feryal Koçyiğit, şöyle devam ediyor: "Bir kere kardeşlik dünyanın en büyük paylaşımı, en büyük sevgisi. Bunu bize ablam öğretti.

Huzur veren, benim için dünyanın en saygı duyulacak insanı. Hülya Koçyiğit'in kardeşi olmak benim için dünyanın en büyük gururu."

Meleklerin kraliçesi
Tüm aile fertlerinin ortak fikri; onun koruyucu bir melek olduğu yönünde: "Ablam hepimizin üzerine ayrı ayrı titriyor. Annemin, kardeşlerinin, torunlarının... Ailesindeki huzurunu işine de yansıttı. Onun bir bakışıyla, sesiyle içimize huzur işliyor."

Feryal hanım, ablasının günümüze ait bir insan olmadığını düşünüyor: "Aşırı hassas olduğu için biz de biraz üzüyoruz onu. Günümüzün insanı değildir o. Her şeyin maddiyat ve çıkarcılık üzerine kurulu olduğu günümüzde, bu şartlar onu çok üzüyor. Biz de her şeyi söylemeyiz ona, üzülmesin diye. O, küçük şeylerle de çok mutlu olabilen bir insandır. Bizim bütün derdimiz de onu üzmemek. Hepimiz için onun mutluluğu, sağlığı her şeyden önemli. Ailesiyle çok mutlu ama inşaallah iş hayatında da istediği gibi projeler yapabilir."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır