kapat

08.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Sarsılıp kendimize gelmenin zamanıdır...

İşte vatandaşın çoktan beri özlediği ses duyuldu... Demek ki hangi baskılar altında kalırsak kalalım, kim ne derse desin ülke halkının özlediği ses kendini gösterdi. Ben Yargıtay Başkanı Sayın Sami Selçuk'un yeni adli yılın açılışı dolayısıyla yaptığı konuşmayı başından sonuna kadar destekliyorum. Ve vesayet altındaki yöneticileri uyarmak amacıyla onların yüzlerine baka baka, açık açık yaptığı uyarılar dolayısıyle kendisini tebrik etmek istiyorum. Çünkü ülkenin böyle bir sese, böyle bir uyarıya, böyle bir cesur çıkışa çok ama çok ihtiyacı vardı.

Ne güzel misaller verdi, ne güzel uyarılar yaptı anlatamam... Zaten benim anlatmama da gerek yok. Çünkü Başkan kadar açık-seçik, samimi, dobra dobra konuşmak herkese nasip olmaz. Belki kariyerini tehlikeye attı ama ülkenin aşağılardan gelmiş, çalışkan, dürüst, yürekli bir evladı olarak gönüllere taht kurdu. Birçok menfaatçinin, dalaveracının, soyguncunun, halk düşmanının karşısına tek başına çıkıp, bunları söylemek her yiğidin harcı değildir.

Sırçaköşk'tekileri ve millete yukarıdan bakarak baskı yapanları bilmem ama aklı başında olan bütün vatandaşlar Onu tebrik etmek için sıraya girmişler. Ama bizim bildiğimiz gibi, kapısında kuyruklar oluşturarak değil... Bu gönül kuyruğu... Gönülden gönüle giden bir sevgi bağının zinciri...

Ne dedi Yargıtay Başkanı; Laikliğe mi aykırı konuştu?... Yoksa irticayı mı müdafaa etti?... Yoksa yoksa Yüce Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyetin temellerini mi sarstı?... HAYIR hiçbiri değil. Aslında O gerçek bir ATATÜRKÇÜ, gerçek bir LAİK, gerçek bir YARGI ERİ olduğunu gösterdi.

Şimdi merakla bekliyorum. Yüzlerine karşı bir yargı mensubu tarafından söylenen doğrulara ne cevap verecekler?... Nasıl bir çalışma yapacaklar?... Halkı ezmeye devam mı edecekler yoksa onları seçerek oralara getiren halka yaklaşarak, kolkola girerek barış içinde görev yapmayı mı tercih edecekler?... Zira yıllardır vatandaş bazı eften-püften konularla korkutularak, ürkütülerek, sindirilerek yönetilmeye çalışıldı.

Dileğim odur ki; geçirdiğimiz büyük deprem felaketinden sonra daha büyük bir felakete uğramayalım. Yargıtay Başkanı'nın söylediği doğrular bir deprem olarak kabul edilmemeli, sadece ve sadece insanları kendine getirecek bir ikaz sarsıntısı olarak görülmelidir. Bu arada tabii ki nifakçılar faaliyete geçecekler. Hatta geçtiler bile... Nitekim dünkü gazetelerden birinde Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un Bolu toplantısına katılmış olduğu, "yani hınzırca bir kurnazlıkla" Fethullah Hoca sempatizanı olduğu ihbarı yapıldı.

Gönül ister ki, meslektaşlarımız meslek etiğe uygun çalışmalar yapsınlar, kendilerinden beklenen doğru haberciliğin peşinde koşsunlar ve halkı yanlış bilgilendirmeyip, milleti aldatmasınlar. Hiç istemediğim halde ben bunu boynumun borcu olduğu için yazıyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır