Düşünün; Türkiye'de belediye sayısı 3215'e ulaşmış... Nüfusun yüzde 75'i kentlerde yaşıyor.. Ama her nedense bir Şehircilik ve Konut Bakanlığı yok...
Eskiden olan İmar İskan Bakanlığı da kaldırılmış...
Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut işte bu gerçeğe dikkati çekiyor ve bana gönderdiği faksta şunları söylüyor:
"1994'ten bugüne birkaç kez kamuoyuna ve Meclis'e görevimiz gereği belediyelerle ilgili sorunlarımızı ve sıkıntılarımızı anlattık, söyledik. HABİTAT'la ilgili geniş açıklamamda 1580 sayılı yasa ve bugünkü yapı ile yerel yönetimlerin sorunlarının aşılamayacağını ve mutlaka belediyelerin, güvenlikle ilgili bakanlıktan (İçişleri) alınarak, kurulacak Şehircilik ve Konut Bakanlığı'na bağlanması gerektiğini belirttik..
İnanıyorum ki; belediyeler, çok başlılık yerine kurulacak Şehircilik ve Konut Bakanlığı yönetimiyle hızlı ve üretken bir yapıya kavuşacak.
Yerel yönetimlerin önündeki bürokratik engeller de böyle bir sistemle kaldırılacak..."
Doğru söze ne denir?
Binaya girelim mi, girmeyelim mi?
Depremin canlar aldığı, evler yıktığı Avcılar'da şimdi yeni bir sorun başladı:
Evimiz sağlam mı, değil mi?
Depremde oturdukları binalar hasar gören Avcılar sakinleri şaşkın halde.. Sebebi; kendilerine göre oturulmayacak ölçüde hasar gören binaları denetleyen Bayındırlık İl Müdürlüğü ve Belediye ekiplerin şöyle karşıdan bakarak "Oturabilirsiniz" demeleri...
Örnek mi?
İşte bana gelen bir şikayet:
"Denizköşkler Dr. Sadık Ahmet Caddesi'ndeki Funda Apartmanı depremde hasar görerek eğrildi. Elektrik ve doğalgaz bağlantıları da söküldü. Fakat belediye yetkilileri, 'Bu evde oturabilirsiniz' diyor. Ne yapacağımızı şaşırdık..."
İlçede bir başka sorun da yıkılan binaların yanındaki binalarda oturanların çaresizliği... Bakın bu konuda dertli olan Sedat Kotan da gönderdiği faksta neler diyor:
"Gümüşpala Mahallesi Hacıkadın Sokağı'ndaki bina depremde çöktü. Ama enkazı hâlâ kaldırılmadı. Biz de yanındaki binada oturuyoruz ve hasarımızı onarmak istiyoruz. Bu enkaz bizim binanın temeline baskı yapıyor. Belediyeden bu enkazı kaldırmasını istiyoruz."
*