Marmara Bölgesi'nde büyük hasara yol açan deprem felaketi, deprem sigortasına karşı da talebi bir anda yükseltti. 17 Ağustos'a kadar deprem sigortasına fazladan bir maliyet olarak bakanlar, yavaş yavaş sigorta şirketlerine başvurmaya başladı. Şirket yetkilileri hem bina, hem de otomobile sigorta yaptırmak isteyenlerin sayısında gözle görülür bir artış olduğunu belirtiyorlar.
Bu arada sigorta şirketlerinin deprem sigortası yapmadıkları yönünde de şikayetler geliyor. Şirket yetkilileri ise sadece deprem bölgesinde poliçe kesimine bir süre ara verildiğini belirttiler ve nedenini şöyle açıkladılar:
"Depremin hemen ardından deprem sigortasına karşı talepte hemen artış oldu. Ancak sigorta yaptırmak istenen evin hasarlı olup olmadığını görmemiz gerekiyor. Eksperlerin tümü de depremin yoğun olarak yaşadığı bölgelere gittiği için, sigorta yaptırmak isteyenlerin talebini hemen karşılamakta güçlük çekildi."
Şirket yetkilileri, şu anda deprem bölgesi dışındaki yerlerde poliçe kesilmesi konusunda herhangi bir ince detay aranmıyor. Talepler hemen karşılanıyor.
Fiyat artacak mı?
Depremin ardından sigortacılık sektöründe deprem poliçesi fiyatlarının artacağı yönünde bir beklenti var.
Ancak beklenti, iç piyasadaki talep artışından değil, büyük ölçüde Türkiye'deki sigorta şirketlerinin risklerini sattığı yurtdışı reasürörlerden kaynaklanıyor.
Sadece İzmit depremi değil, örneğin ABD'deki şiddetli tayfun gibi doğal afetler nedeniyle reasürörlerin kötü bir yıl geçirdiğini belirten sigortacılar, bu nedenle prim fiyatlarının yükselebileceğini, bunun doğal olduğunu ifade ediyorlar.
Bunun dışında iç piyasada her şirket depreme karşı zorunlu olarak belirlenen aynı fiyatı kullanmak durumunda. Bu konuda örneğin kaskoda olduğu gibi bir fiyat serbestisine izin verilmiyor. Kasım ve Aralık aylarında reasürörlerle yapılacak görüşmelerin ardından riskin belirleneceği, 1 Ocak 2000'den itibaren de gelecek yılın fiyatının ortaya çıkacağı ifade ediliyor.