Akıllı otomobiller
Otomobillerde bundan sonra Internet erişimi ve Internet destekli navigasyon sistemlerini standart olarak görmeye hazır olun. Şimdilik sadece lüks sayılan bu özellik yakında her arabada bulunacak
Muammer Özdemir - mozdemir@sabah.com.tr
İlk taşınabilir bilgisayarlar üretildiği zaman, bilgisayarın sizinle birlikte hemen her yere gelmesi düşüncesi büyük bir heyecan yaratmıştı. Taşınabilirlik kavramı çok çabuk benimsendi. Gerek diz üstü bilgisayarlar gerekse avuç içi diğer tüm Internet'e bağlanabilme yeteneğine sahip cihazlar umulanın çok üzerinde sattı. Şimdi de taşınabilirlik kavramı bir gömlek daha yukarı çıkıyor. Bu kez hiçbir şeyi taşımıyorsunuz. Arabanız bilgisayar ve ona bağlı aklınıza gelebilecek tüm sistemleri taşıyor.
Ama bir arabanın içine sadece bilgisayar koymaktan çok daha fazlası söz konusu. Bilgisayar arabayla o kadar bütünleşik olarak çalışıyor ki, belki de arabanın bizzat kendisi bilgisayar denilse abartı olmaz.
Arabada bilgisayar elbette en çok yön bulmada işe yarıyor. Bunu yaparken bir GPS alıcısından, bulunduğu yerin hesaplamalarını daha güvenli yapabilmek ve ek bilgi almak için bir Web sitesinden, bir de tabii ki özel olarak hazırlanmış yazılımlardan yararlanıyor. Zamanının çoğunu yollarda geçirenler bilirler. Bazen kaç kilometre sonra bir benzin istasyonu olduğunu bilmek hayati bir önem taşıyabilir. Trafiğin tek yönlü işlediği caddelerde döne döne hiçbir yere ulaşamadığınız da çok olmuştur. Her şehrin haritasını ve trafiğin akış yönünü aklınızda tutamayacağınıza göre yolu bilen bir yardımcıya ihtiyacınız var.
İleride köprü var!
Dünyanın her yerinde çok sayıda firma, sürücülere yardımcı olacak sistemlerin en verimlisini üretmek için birbirleriyle kıyasıya rekabet ediyorlar. Şimdilik IBM'in Mercedes için ürettiği sistem üzerinde en çok konuşulanı ve en başarılısı gibi gözüküyor. Gerçi onun da küçük bir vukuatı yok değil. Bir iki ay önce böyle bir navigasyon sistemiyle donatılmış arabalarıyla yola çıkan bir Alman çift nehre uçtu. Allahtan can kaybı yok, arabada da pek hasar yok. Sorun bir yazılım hatası, aslında ne IBM'in ne Mercedes'in ne de sürücünün bir suçu yok. Sistemin haritasında feribotla nehirden karşıya geçildiği halde köprü varmış gibi gösterilmiş. Buna güvenen sürücü de basmış gaza.
İngiliz Carcom şirketi ise ülkelerinde en çok üretilen yeni kuşak küçük araçlardan Ford Ka için bir bilgisayar sistemi tasarlıyor. Bu sistem sadece yolunuzu buldurmaktan daha fazla şeyler yapma iddiasında. Tıpkı Ford Ka gibi küçük, yeni ve şık bir bilgisayar sisteminin seçilmesini uygun görmüşler. Kullandıkları sistem temel olarak Sony Vaio üzerine kurulu.
Oyuncak değil
Carcom bu sistemin asla cebinde bolca parası olan ve harcamak için yanıp tutuşan teknoloji manyakları için hazırlanmış bir oyuncak olmadığının ısrarla üstünde duruyor. Ön konsolda bulunan ve gerektiğinde güvenlik amacıyla çıkarılabilen Vaio diz üstü bilgisayar, bir USB kablosuyla Sony GPS alıcısına bağlı. GPS alıcısı arka camın önünde duruyor. Uydulardan sinyal alıp dünyanın hangi köşesinde olduğunuzu hesaplıyor.
Sistemin kullandığı yazılım şimdilik sadece İngiltere'nin yollarını ezbere biliyor. Lokantalar, eczaneler ve benzin istasyonları da buna dahil. Seyahat başka bir ülkede devam ediyorsa, etraf hakkında sadece GPS sayesinde fikir edinebiliyorsunuz. Ama birkaç dakika sabrınız varsa onun da bir kolayını bulmuşlar. Vaio'nun yanı başında bir Nokia cep telefonu modemi var, onunla İnternet'e bağlanıp bulunduğunuz yörenin ayrıntılı bilgilerini ilgili siteden yüklüyorsunuz ve artık arabanız o yörenin yerlisi kadar çevreyi tanır hale geliyor.
Bu GSM modemin bir başka ilgi çekici marifeti de Carbon Copy 32 yazılımını kullanarak işyerinizdeki bilgisayarınıza bağlanabilmesi. Tıpkı işyerindeymiş ve masanızda oturuyormuş gibi, ofis bilgisayarınızın ekranı karşınıza geliyor. Haliyle iş yeri arkadaşlarınızla dosya alış verişi yapmak ya da belgelerinizi ofisteki yazıcıya göndermek de son derece kolay.
Tekerlekli matbaa
Peki eğer onlar size bir belge gönderirler ve siz de o belgeyi basılı olarak görmek isterseniz ne olacak? Onu da düşünmüşler. Arabanın ayak altında olmayan bir köşesinde bir de yazıcı var. Her ihtimale karşı bir disket sürücü koymayı bile ihmal etmemişler.
Bilgisayar ve GSM modem olduğuna göre elbette e-mail alıp göndermek ve Web'de dolaşmak sorun değil. Ayrıca GSM modemi normal cep telefonu olarak da kullanabiliyorsunuz. Bu sistemin İngiltere'deki fiyatı kurulum dahil yaklaşık iki buçuk milyar lira.
Laftan sözden anlıyor
IBM'in Mercedes için ürettiği sistem biraz daha gelişkin ve daha pahalı. Yukarıda sözü edilen sistemlerin hemen hepsi var. Sadece sistem Vaio üzerine değil de IBM ThinkPad üzerine kurulmuş. Ama daha fazlası da var. Ses tanıma yazılımları sayesinde bilgisayar sesle verilen komutları algılıyor ve gereğini yerine getiriyor. Yazı yazdırmak isterseniz siz söylüyorsunuz o yazıyor. Arabanın gürültüsü problem çıkarmasın diye özel tedbirler alınmış. Mercedes'in bilgisayarı her şeye burnunu sokma konusunda daha cesur. Örneğin GPS alıcısı yağmur haberini alınca hemen ikaz ediyor, benzin azalınca ikaz edip en yakın benzincinin yerini söylüyor. Araba bozulursa en yakın servis istasyonundan yardım istiyor ve bunu yaparken sürücüye danışmıyor. Klavye kullanma ihtiyacı çok daha az olduğu için bu sistemin geleceği daha parlak gözüküyor.
|