|
ALİ ŞEN(alisen@sabah.com.tr
)
|
Güvensizlik büyük sarsıntı
Her şeye rağmen bizi yönetenlere güvenmemiz gerekiyor. Devletimize olan güven hiç sarsılmamalıdır.
Böyle büyük tabiat facialarından sonra dünyanın en büyük devletlerinde de hükümetler çaresiz kalmıştır
Deprem felaketi, insanlarımızın ülkeyi yönetenlere inanmadıklarını gösterdi. Politikacılara, bürokratlara ve sisteme olan güvensizlik en üst noktaya varmış. Vatandaşlarımızdan bana ve basınımızdaki yazarlara pek çok mesajlar ve feryatlar geliyor. Ülkeyi yönetenlerden müthiş şikayetler var. Faciayı bütün ülkedeki insanlarımız, orada yaşayanlar kadar hissediyor ve duyuyor. Buna rağmen faciayı yaşamayan insanın acı duyması, yine de o acıyı yaşayanlar kadar olmuyor. Acı çeken, perişan olmuş, herşeyini kaybetmiş insanlar, sistemdeki aksayan noktaları daha açık görüyorlar ve o çaresizlik içinde de isyanları büyüyor.
Deprem bölgesinden çok insan ile konuşuyorum. Devlete karşı güvenlerini kaybetmişler. Her hareketten kuşku duyanlar var. Bu felaket oradaki insanlarımızı daha çok şüpheci yapmış. Yardım için toplanacak paraların bile yerine ulaşmayacağı ve başka ceplere gideceği endişesini taşıyorlar. Bankalara da güvenmiyorlar. Bankaların, toplanan paralardan rant sağlamak için peşinde koştuklarına inananlar var. Yani, toplumda çok büyük bir güvensizlik var. Yapıyı yapan müteahhitten, belediyelerden, bakanlardan, neredeyse herkesten şüphe eden bir toplumun oluştuğunu bu deprem açık bir şekilde gösterdi. Toplumdaki bu sallantı, bana yaşadığımız felaketten daha büyük bir deprem gibi görünüyor.
Psikolojik destek olmalı
Söylemesi kolay olmakla beraber, her şeye rağmen birbirimize tahammül etmemiz gerekmektedir. Bizi yönetenlere güvenmemiz gerekmektedir. Devletimize olan güven hiç sarsılmamalıdır. Böyle büyük tabiat facialarından sonra dünyanın en büyük devletlerinde de hükümetler çaresiz kalmıştır. Bizi yönetenler aslında bundan sonraki icraatlarıyla büyük imtihanlar vereceklerdir. Psikolojik yönden çok kötü durumda olan bu insanlarımıza yardımı ilk bu yönden başlatmalıyız. Deprem bölgesi olan Türkiye, yıkıntılardan canlı insan çıkaracak köpeği dahi yetiştirememiş. Japonya'daki depremden insanlara yapılan psikolojik tedavi çok iyi araştırılmalıdır.
Yağmurlar başladı, önümüz kış, açıkta kalan insanlarımıza çareyi toplumdan ziyade devlet bulacaktır. Bundan sonra bizi yönetenler hiç hata yapmamalıdırlar. Herşeylerini kaybetmiş insanımızın, sisteme ve devlete olan güvenlerini kazanmak için aksatmadan hizmet vermek gerekmektedir. Özellikle politikacılarımız seçim meydanlarında olduğu gibi bu mutsuz insanlarımıza gerçekleştiremeyecekleri vaatlerde bulunmasınlar. Bu deprem, Türk insanının birbirine ne kadar bağlı olduğunu göstermiştir. Devlete karşı olan güvensizliğin artmasını durdurmak ve tam tersine bu insanlarımıza huzuru getirmek bizi yönetenlerin görevidir.
Sporcular da cesurdur
Herşeye rağmen hayat devam edecektir. Deprem bölgesindeki insanlara, oraları yönetenler moral vereceklerdir. Onlara yaşadıkları facianın izlerini unutturmaya çalışacaklardır. Evleri sağlan olanlar, sarsıntının o dehşetli saniyelerini yaşadıkları için evlerine dönmek istemiyorlar. Toplumda önde olanlar, bütün bu insanlara önderlik yapmak mecburiyetindeler. Spor dünyası, sanat ve eğlence sektörü kendi yönleriyle bu insanlarımıza yardım etmelidirler. Kocaelispor, İzmit şehrine hep hizmet etmiştir. İzmit'in Büyükşehir olmasından, ülkeye tanıtımına kadar Kocaelispor hizmet vermiştir. Ancak orada çalışanlar teknik kadrodan, futbolcusuna kadar bu imkanları kendilerine veren İzmit halkına şimdi hizmet vermelidirler.
İzmit halkı ve etrafında acı görenler, gençler Kocaelispor maçlarını izlemelidirler. Futbolcular onlara moral vermelidirler. Savaşlarda önde gidenler kahraman olur. Kurtuluş Savaşı'mızda Fenerbahçeli futbolcular Anadolu'ya silah kaçırmışlardır. Onların kahramanlıkları hiç unutulmadı.
Evlerinize dönün
Depremzedelerden Sakaryaspor da, Türk futboluna çok büyük hizmetler verdi. Sakaryaspor'u yönetenler ve futbolcular, moralleri bozuk olan vatandaşlarımıza sporcu yönleriyle hizmet etmelidirler. Kocaelisporlu, Sakaryasporlu ve diğer kulüplerin futbolcuları el birliği ile önde gitmelidirler. İstanbul'da oturanlar yine aileleri ile beraber İzmit'teki evlerine dönmelidirler.
Kocaelispor'un Riva'daki kampında yönetici Metin Uçar, antrenör Güvenç Kurtar ile konuştum. Bazı futbolcular ile de konuştum. Şimdi, onlara büyük görev düşüyor. Başkanları Sefa Sirmen hep onların yanında oldu. Başkan şu anda vatandaşlarına inanılmaz bir sükunetle hizmet vermeye çalışıyor. İnsanlara moral veriyor. Kendisinin panik içinde olmadığını gösteriyor.
Unutmayalım ki Sefa Sirmen de bir insan. Kocaelispor futbolcuları, antrenörleriyle beraber bu büyük insan Sefa Sirmen'e karşı görevlerini şimdi tam olarak yapmalıdırlar. Hiç olmazsa bu yönleriyle, Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sefa Sirmen'in omuzlarından büyük bir yükü almış olurlar. Kocaelispor, Sakaryaspor ve diğer kulüplerimizin futbolcuları, bu büyük afetten sonra moralleri çöken insanlarımızı stadlara çekerek yardımcı olabilirler. HER ŞEYE RAĞMEN HAYAT DEVAM EDECEKTİR.
Yüzyılın ilk depreminde aslında kaç kişi öldü?
Geçen Pazar günü "Faciadan gururlu çıkanlar" başlıklı yazımda bir yanlışlık yaptığımı tespit ettim. 1.5 yıldır SABAH Gazetesi'nde Pazar günleri yayınlanan köşede çeşitli konularda yazılar yazıyorum. Ben gazeteci değilim. Ben bir yazarım. Yazılarımı yazarken de değişik lisanlarda olan ansiklopedilerimden, çeşitli kitaplarımdan ve Internet'in derin dünyasındaki bilgilerden yararlanıyorum. Yazılarımı hazırlarken, bilgilerimin ötesinde, verdiğim rakamları titiz bir şekilde araştırarak yazıyorum. Geçen haftaki yazımın bir yerinde "18 Nisan 1908'de San Francisco'da meydana gelen 8.3 şiddetindeki yüzyılın ilk depreminde 50 bin kişi ölmüş" şeklindeki yanlış bilgiyi, Danimarka'nın en ciddi gazetesi Politiken'in arşivlerinden almıştım. Ancak doğrusu ise "18 Nisan 1906'da yüzyılın ilk depreminde San Francisco'da 8.3 şiddetindeki depremde 500 kişi ölmüş" şeklinde olmalıdır. Yanlış yazılan, gazetedeki bir baskı hatası değildir. Doğru bilgi kaynağım da "ENCYCLOPAEDA BRITANNICA"dır. Yanlışlığı düzeltirken, okuyucularımdan özür diliyorum.
|
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|