|
Hedef 2.5 milyar $
Dünya Bankası ve Hazine uzmanları hasar tesbitine başladı. Hedef en az 2.5 milyar dolar dış kaynak olarak belirlendi
Okan MÜDERRİSOĞLU
ANKARA-Deprem yaralarının sarılması için uluslararası finans kuruluşlarını harekete geçiren Türkiye, ilk iş olarak Dünya Bankası uzmanlarını bölgeye götürüyor. Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Aydın Karaöz, Dünya Bankası'ndan gelen teknik ekiple birlikte İzmit ve Adapazarı'nda hasar tesbit çalışmalarına katıldı.
Depremin faturası en geç 10 Eylül'e kadar hazırlanacak ve Başbakan Bülent Ecevit'in 28 Eylül'deki ABD ziyareti sırasında kredi paketi açıklanacak.
Eylül ayı başında Dünya Bankası ve IMF'den bir heyet daha Türkiye'de olacak. Her iki kuruluşla bir yandan enflasyonla mücadele ve yapısal uyum programının son durumu diğer yandan da deprem sonrası ortaya çıkan altyapı yatırımları ve kaynak açığının karşılanması görüşülecek.
Stand-by ayrı, deprem ayrı
Türkiye, deprem hasarlarının finansmanı ile Stand By Anlaşması çerçevesinde taahhüt edilen kredi programının birbirine karıştırılmamasını istedi. Depreme ve toplumsal tepkilere rağmen çok önemli bir adım olarak görülen sosyal güvenlik reformunun yasalaşması, ek vergi tasarısının TBMM gündemine getirilmesi, uluslararası tahkime imkan sağlanması Türk tarafının, IMF ve Dünya Bankası müzakerelerinde en önemli kozu olacak. Bu nedenle, "Fon Destekli Enflasyonla Mücadele Programı" ile "Deprem Hasarlarının Onarımı Projesi" için ayrı ayrı kredi talep edilecek.
Bu arada, Dünya Bankası bünyesindeki Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) de özel sektörün depremden nasıl etkilendiğini belirlemek üzere teknik ekip gönderme kararı aldı. IFC, özellikle Kocaeli, Adapazarı ve Gebze'deki firmaların kredi ihtiyaçlarını belirleyecek.
Beklenen kaynaklar
Bu kaynaklara ilave olarak, ABD yönetiminin doğrudan desteği, ABD garantili tahvil ihracı, Japon Denizaşırı Yatırım Kuruluşu'ndan ve Japon Hükümeti'nden temin edilebilecek krediler de sırada.
Türkiye ile Yunanistan arasında, deprem felaketi sonrası gelişen ikili ilişkilerin ardından gözler Avrupa Birliği'ndeki kaynaklara çevrildi. AB'nin özel deprem fonu yerine Türkiye, Avrupa Yatırım Bankası'ndan kredi alınması ve 4. Mali Protokol çerçevesindeki yardımın alınması üzerinde duruyor. Her iki kaynak üzerinde de Yunanistan'ın vetosu bulunuyor. Veto engelinin aşılması durumumda, Türkiye, 1980'li yıllardan beri beklediği kaynakları alabilecek. AB'den sağlanabilecek kaynak 750 milyon doları bulacak.
Kesinleşen yardımlar
Dünya Bankası'nın derhal vereceğini açıkladığı 120 milyon dolarlık ilk parti kredi 300 milyon dolara yükseltildi. Hasar tesbiti sonrası 1 milyar dolar alınması planlarken, gelen sinyaller bu miktarın en az 500 milyon dolar olacağı yönünde.
Avrupa Konseyi İskan Fonu da en önemli dış kaynak olarak değerlendiriliyor. AB'den gelen temsilcilerin deprem bölgesinde bizzat incelemelerde bulunmasının ardından, Fon'dan 500 milyon dolar kredi alınması bekleniyor.
IMF, Türkiye'nin 1.3 milyar dolarlık kotasının 325 milyon dolarlık bölümünü acilen serbest bırakacağını bildirdi. IMF, kotanın serbest bırakılacak kısmının 650 milyon dolara kadar çıkacağını da Ankara'ya bildirdi.
İslam Kalkınma Bankası kaynakları da harekete geçirilecek. Banka yönetimi ile temas sağlandı ve destek sözü alındı. Türkiye, bu kaynaktan 150 milyon dolar civarında kredi beklentisinde.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|