kapat

29.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ölüm zinciri
Deprem, yıllardır gözardı edilen, görmezden gelindikçe birbirini besleyen ihmallerin bir sonucu. Birbirine eklenen halkalar, ölüm zincirini oluşturdu

Esen PİŞİRİCİ

Marmara Bölgesi'ni yerle bir eden depremin koşulları aslında yıllardır birbirine eklenen ihmal ve "bize birşey olmaz" mantığının halkalarıyla hazırlandı. Ülke koşullarını yok sayan ve içerdiği boşluklar nedeniyle uygulanamayan imar yasası, şehir planlarında yer altı ile yer üstünün bütünsellikten uzak olması zincirin ilk halkaları. Plan mantığında bir yanlışlık yok. Ama öncelikli olarak ülkenin üstünü tanımlayan kurumlar, altını yok saydı. Türkiye'de zeminin çürüklüğü sanki bu depremle öğrenilmiş gibi, toprağın üzerini planlayanların bilgileri, zemin bilgileriyle birleştirilmedi. Dolayısıyla ülke için bütünlüklü bir plan çıkmadı. Yer altı ile yer üstü bütünsellikli bir çerçevede birleştirilmedi.

İnşaat Mühendisleri Odası'ndan Cemal Gökçe'ye göre, "Marmara Bölgesi ve İstanbul'un jeolojik anlamdaki çalışmaları parça parça yapıldı, her bölgenin yeraltı durumu biliniyor aşağı yukarı. Bunlar da birbirleriyle birleştirilemedi. Dolayısıyla hem ülke hem bölge ölçeğinde bütünsellikli bir plan mantığı oluşmadı ve oluşturulmadı."

Eksik halka
Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı Fatma Çölaşan'a göre de zincirin eksik olan halkası, müşavir mühendislik. Devlet, denetimi bağımsız müşavirlere vermesi gerekirken kendisi yaptığı için müteahhit ve kontroller arasında sorun çıktı. Çölaşan bu süreci şöyle anlattı:

"Dünya Müşavir Mühendisler Federasyonu(FİDİC) Dünya Bankası'nın inşaat ile ilgili bütün kurallarını belirleyen bir kurum. Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği de 1980'de kuruldu ve 1987'de FİDİC'e üye oldu. Türkiye'de de 1980'den beri bağımsız teknik müşavirlik müessesesinin oluşturulması için çalışılıyor. ABD, Kanada ve İngiltere'de uygulanan bu sistem, inşaat yaptıracak işverenin bir müşavir ile anlaşarak, müteahhidin seçilme ve kontrol sorumluluğunu bu kişiye bırakıyor. Müşavirin, profesyonel sorumluluk sigortası kapsamına alınmasıyla sistem işliyor. Mühendis ve mimarlar için caydırıcı olan bu sistem uygulandığı ülkelerdeki müşavirleri inim inim inleten bir sigorta. Türkiye'de bir an önce bu sisteme geçilmesi gerek."

Türkiye'deki geçmişi birkaç yıl öncesine dayanan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketleri(GYO), sektör için örnek alınacak bir modeli uyguluyor. Deprem felaketinin ardından biraraya gelen 12 GYO temsilcisi, sektör olarak bir değişime girmenin tam zamanı olduğundan hareketle kendi rollerini tartıştılar. Yapı Kredi Koray GYO Genel Müdürü Hakan Kodal, GYO'ların çalışma sisteminin bir model oluşturabileceğini belirterek şunları söyledi:

"Sermaye Piyasası Kurulu'na vermek zorunda olduğumuz bilgiler, bir otokontrol mekanizmasını kendiliğinden kuruyor. Biz bir projemizi yapmadan önce 20 noktada sondaj ve gözlem çukuru açıldı. Jeolojik araştırmalar yapıldı.

GYO'ların yüzde 49'luk halka açık kısmı için küçük yatırımcılara hesap vermek zorundayız. Ayrıca SPK'nın denetimindeyiz, ekspertiz şirketlerine de her projemizin ekspertizini yaptırıyoruz. Sistemin önünü açacak alternatif çözümlerden bir tanesi bu."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır