Hayır.. Bu gazabın yarattığı yıkıntıların içinden yeniden doğacağız.
Böyle bir mucizenin altyapısı olan insan kaynağı ve moral bu ülkede var.
Felâket anında yardıma koşan insanların devleti bile aşan kahramanlığı, 21'inci yüzyılın ilk insanlık mucizesini gerçekleştirecek doğa üstü gücün işaretidir.
Türkiye'nin tüm basın ve televizyon kuruluşları bugünden itibaren ülke tarihinin en büyük yardım kampanyasını başlatıyor.
Türkiye'deki değişimin milâdı sayılacak ulusal hareketin merkezinde yerini alıyor.
Kampanya bütün vatandaşları, Ziraat Bankası'nda açılan bir hesaba para yatırmaya davet ediyor.
Bu para, felâket bölgesinde zarar gören binaların, başta okullar ve hastaneler olmak üzere yeniden yapılması için kullanılacaktır.
Bosna'ya yardım paralarını bile çakallara kaptıran bir düzenin varlığı, sizleri şüpheye düşürebilir. Düşürmesin..
Yardımların dökümü günü gününe yayınlanacak, nereye kullanıldığı, bu kampanyanın garantörlüğünü de yapacak olan medya işbirliği ile denetlenecektir. Ayrıca kamuoyuna da düzenli hesap verilecektir.
İnsanların kaderini Allah mı yazar?
Hayır.. Allah insana akıl ve vicdan verir.
Kader, Allah vergisi bu imtiyazı kullanan veya kullanamayan insanların kendi elleriyle yarattıkları gelecektir.
Son deprem bu gerçeği bize öğretti.
Doğanın gazabını ortak aymazlıklarımızla birlikte hak ettik. Felâket bölgesindeki kardeşlerimiz, birlikte yazdığımız ortak kaderin mağdurlarıdır.
Bizim cezamızı da onlar ödedi.
Yeni bir geleceği kurmak için bu borcu ödeyeceğimiz gün geldi. Kampanyaya güvenle katılın. Gücünüzü sonuna kadar zorlayın.
Biz, rekabet uğruna birbirimizin gözünü oyan medya, bu yolda birleştik.
Gün, herkesin, her kurumun rakibini değil, kendini aşması gereken gündür.
"Kaç para?" sorusunu lütfen cüzdanınıza değil vicdanınıza sorun!
Değiştirseydi Sağlık Bakanı giderdi.
Kızılay'ımızı solduran Başkan Demir, bu köklü kurumun düştüğü utanç verici durumun sorumluluğunu tek başına üstlenip istifa eder, Kızılay'ı kurtarırdı..
Oysa eski bir siyasetçi olarak direniyor.
Ama bu millet, istikbalini kötü yöneticilerin pişkinliğine feda etmemeyi öğrenmiştir.
Bu uğurda ödediğimiz bedel candır, kandır, elemdir, utançtır. Yeter artık..
Kızılay'ı ticarethaneye çeviren, böyle günlerde vermesi gereken hizmetler için kullanacağı paralarla ekonomik imparatorluk kurmaya kalkan, saltanat meraklısı zavallılık defolup gitmelidir.
Kemal Demir bizim için hedef değil, kaldırılması gereken bir engeldir.
Hedef, Kızılay'ı yeniden kazanmaktır.
Bunu başaramazsak, deprem felâketinin yeni bir gelecek kuracağına bağladığımız umutları kaybederiz!