Fügen ÜNAL ŞEN
İTÜ rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer başkanlığında, mimarlık, maden ve inşaat fakültelerinden 15 profesör, Başbakanlık'a sunulmak üzere rapor hazırladı. Rapora göre, karada 120 kilometre uzunluğunda bir kırık meydana getiren Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara boyunca uzandığı bölgede hem sismik aktivite çok yüksek, hem de zemin koşulları son derece elverişsiz.
Hasarların zemin problemi ve binaların yapım hatalarından kaynaklandığı belirtilen raporda, zemin etüdü doğru yapılmış ve zemine göre inşaat tekniği uygulanan binaların yerli yerinde durduğuna dikkat çekildi. Hasar gören binalardaki eksikler ve kusurlar şöyle sıralanıyor:
* Betonarme elemanların düzeninde konstrüktif kurallara uyulmamış. Etriyeler yeterli sıklıkta yapılmamış, kiriş-kolon düğüm noktalarında hemen hemen hiç etriye bulunmamaktadır.
* Beton kaliteleri düşüktür. Hazır beton yerine, şantiyede ilkel koşullarda beton hazırlanması, önemli bir hasar sebebidir. Çoğunlukla deniz kumunun kullanılması, binalarda korozyona dolayısıyla mukavemet ve kesit kaybına neden olmuştur.
* Belediyeler tarafından onaylanan uygulama projelerinde olmamalarına rağmen, binaların giriş katlarının dükkan, market, galeri, depo şeklinde kullanılmaları, yeterli dirence sahip olmayan katların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bazı binalarda ise, yer kazanmak amacıyla zemin katlarında bazı kolonların kesildiği ibretle gözlemlenmiştir.
* Hasarın bir önemli nedeni de ara kat yapılmasından kaynaklanan "kısa kolon" problemidir.
* Isı izolasyonu nedeniyle yapılan iki yarım tuğla arasına ısı yalıtım malzemelerinin yerleştirildiği duvarlar içe ve dışa devrilmiştir.
Ne yapılmalı?
İTÜ profesörleri şimdi herkesin birbirine sorduğu "Bundan sonra ne yapacağız?" sorusuna da yanıt vermeye çalıştılar:
* Deprem ile ilgili eğitim programları bir an önce hazırlanmalı.
* Merkezi yönetim, yerel yönetim, sivil toplum örgütleri, kullanıcı, yatırımcı, yapımcı gibi yapım, yerleşim sürecinde rol alanların yetki ve sorumlulukları yasa ve yönetmeliklerle yeniden düzenlenmeli.
* Ulaşım, iletişim, enerji nakil, kanalizasyon gibi alt yapı sistemleri, üst yapı ile entegre bir şekilde ele alınmalı.
* Yapım ve denetim sorumlulukları net bir şekilde belirlenmeli ve bu sürecin sigorta sistemiyle kontrolü sağlanmalı.
* Bursa ve Adapazarı ovaları gibi tarım arazilerinin iskana açılmasından vazgeçilmeli.
* Marmara Denizi'nin güneyi için yeni bir yerleşim master planı hazırlanmalı ve buna mutlaka uyulmalıdır.
* Ülkemizin yüzde 96'sının deprem riski taşıyan bölgeler olması nedeniyle zorunlu deprem sigortası yasası çıkarılmalı.
* Deprem bölgeleri için uygun yapı teknolojisi ve bina tipolojisi belirlenmeli. Enkazlardan boşalan alanlar yeşil alan olarak düzenlemeli.
* Birinci derece deprem bölgelerinde ve zayıf zemin koşullarında Zemin Mekaniği ve Temel Mühendisliği araştırmaları zorunlu hale getirilmeli.
* Deprem konusunda yapılan araştırmalar daha fazla desteklenmeli.