kapat

19.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Hepimiz şoktaydık...

En çok korktuğumuz şey başımıza gelmişti. Hem de gecenin bir yarısında. Mışıl mışıl yatağımızda uyurken...

Yattığımız, ayağımızı bastığımız zemin beşik gibi sallanıyordu. Gökgürültüsünü andıran ses de felakete daha korkunç bir boyut katıyordu...

Her an üstümüze yıkılacak sanıyorduk evimiz. Üstelik durmak bilmiyordu sarsıntı. 45 saniye, neredeyse bir dakika...

Sıcak yaz akşamı, yarı çıplak girmişiz yatağa.. Uyku sersemi, şok, şaşkınlık, her yer karanlık, el yordamıyla üstümüze birşeyler geçirip çıkıyoruz sokağa. Tabii şanslı olanlarımız. Evleri başlarına yıkılmayanlar...

Şoktan herhalde nedense benim aklıma, kendimi evden dışarı atmak gelmedi o anda. Balkona çıktım, ne olduğunu anlamaya çalışarak. Deprem olmalıydı bu ama evler sapasağlam duruyordu yerinde.

Komşular da balkonda. Herkes ayaklanmış. Uyanmayan kimse kalmamış... Çocukları olanlar kendilerini sokağa atmışlar bile. Hamileler, yaşlılar... İnsanlar otomobillerine binip gidiyorlar. Nereye?

Derler ki köpekler hisseder depremi... Öncesinden başlarlar havlamaya. Acaba bağırdılar da, ben mi duymadım. Ben uyandıktan sonraki süre içinde hiç gıkları çıkmadı. Sonradan anlattılar; kuşlar çıldırmış, köpekler çılgın gibi havlamaya başlamış, kediler nereye koşacaklarını bilememiş. Bizimkiler son derece sessiz. Odalarının kapısını açmasak, oralı olmayacaklar.

Kendimize gelince, durumun vehametini idrak edince, atıyoruz kendimizi dışarıya. Saat sabahın üçü, ortalık gündüz gibi kalabalık. Her yer karanlık ama. Ellerde ışıldaklar, fenerler...

Sitemizin parkı hiç bu kadar kalabalık olmamıştı herhalde. Kimsenin içeri girmeye niyeti yok. Ya banklarda, ya arabaların içinde çoluk-çocuk. Ellerde telefon.. Hatlar kilitlenmiş, arayamıyor, aranamıyorsunuz.

Her yerden radyo sesleri gelmeye başlıyor. Otomobillerin radyosu açılıp, haberler dinleniyor. Kısa bir süre sonra merkezin Kocaeli olduğu, Adapazarı'nda durumun felaket olduğu duyuluyor.

Yakınlarını bulabilenler, telefonla görüşebilenler şanslı.. Saatler ilerledikçe "depremi ucuz atlattık" temennisi yerini üzüntüye bırakıyor. Ölü ve yaralı sayısının arttığı öğreniliyor. Daha da artmasından endişe ediliyor...

Korktuğumuz başımıza geldi işte. İstanbul ucuz atlattı bu depremi ama Adapazarı, İzmit, Gölcük ve Yalova'nın başına yıkıldı evler, umutlar...


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır