Deprem soruları
Depremin boyutları yeni yeni ortaya çıkarken, bazı şeyler insanın gözüne ve aklına takılıyor.
Mesela Kanadalı Profesör Karl Bucktought'un öngörüsünün neden dikkate alınmadığı gibi konular.
Kanadalı bilim adamı, Erzincan depremi gibi bir çok yer sarsıntısını önceden günü gününe bilmesiyle tanınıyor.
Bu uzman bir uyarıda bulundu ve 10 Temmuz'da Trakya'da bir deprem beklediğini söyledi.
Adamla alay ettik. Bilim adamlarımız, Bucktought'u şarlatanlıkla suçladı. (Oysa Bucktought'un tek hatası, tahminini tek bir günle sınırlamasıydı.)
Hatta bazı televizyon kanallarımız, Karl Bucktought'un Yunan asıllı olduğunu ve turizmimizi baltalamak istediğini anlattı.
Ve yaklaşık bir ay sonra deprem Marmara bölgesini vurdu.
Bu yetkililer şimdi ne düşünüyor acaba?
ooo
İlk günden beri Amerikan kaynakları, depremin büyüklüğünü 7 ve üstü olarak bildiriyor.
Bizimkiler ise 6.7'de ısrar ediyor.
Hatta bu çelişkiyi soranlara, bizim ölçümümüzün daha doğru olduğu söyleniyor.
Nihayet Çarşamba günü gerçek itiraf ediliyor: Deprem 7.4.
Bundan sonra depremlerimizin büyüklüğünü Amerikalılara mı sormamız gerekecek?
ooo
Devlet vatandaşın yanında değil.
Helikopterler genellikle yurttaşın yardımına koşmak için değil, başbakan ve diğer büyükleri felaket bölgelerindeki formalite ziyaretlerine götürmek için kullanılıyor.
Yurttaşlar ve Akut gibi gönüllü kuruluşlar can kurtarmak için, dişle, tırnakla uğraşıyorlar.
Yalova'daki yurttaşlar da diğer bölgeler gibi devletten umudu kesmiş "Artık devletten bir şey istemiyoruz. Halka sesleniyoruz. Bize yardım edin, çekiç, kürek gibi aletler gerekiyor." diyorlar. Hatta kendini tutamayan bir yurttaş, canlı yayında başbakana çok ağır sözler söylüyor.
Türk büyükleri, milleti çileden çıkaran bu tutumu nasıl açıklıyorlar acaba?
ooo
Bizim devlet kıpırdanamadan, yabancı kurtarma ekipleri bölgelere yetişiyor ve insanlarımızı göçük altından çıkarmaya başlıyorlar.
Bu durum kimin yüzünü kızartmalı?
ooo
Tüpraş gibi milyarlarca dolarlık bir tesisin, yangın söndürme sisteminin olmaması nasıl açıklanabiliyor?
Neden koca tesisin yanışı, sabahtan akşama kadar seyredildi?
Niçin, Antalya'da kalkışa hazır bekleyen yangın söndürme uçağı akşama kadar devreye sokulmadı?
Benzini 1 dolara satmayı akıl eden yetkililer, bu önlemleri niçin düşünemediler?
ooo
Gölcük'te un ufak olan, kibrit kule gibi yere yapışan askeri tesisleri hangi müteahhit yaptı?
Yüzlerce bina ayakta kalırken, en sağlam olması beklenen askeri yapıların bir çok ordu mensubumuza mezar olması nasıl açıklanabilir?
ooo
Japonya'nın Kobe şehrindeki depremden sonra, Su İşler Müdürü Takaşi Nakanişi bozulan su sistemini onarıp halka su veremeyince yüksek bir binanın tepesinden kendisini atarak öldürdü. Böyle bir utançla yaşayamayacağını düşünüyordu.
Bizim yetkililer Nakanişi'yi "vicdan sahibi bir adam" olarak mı görüyorlar, yoksa bir "enayi" olarak mı?