kapat

19.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


400 Hiroşima

Yüzyılın en büyük afeti ile karşı karşıyayız.. İnsan kaybı, kentsel yıkım ve ülke ekonomisinin uğradığı zarar korkunç..

İnsan kaybının on bini bulacağına ilişkin tahminler artık abartma sayılmıyor.

Kandilli, depremin şiddetini 6.8 olarak ölçmüştü. Fakat Amerikan Ulusal Deprem Bilgi Merkezi bu rakamı 7.8 olarak verdi.

Deprem felâketinin vurduğu bölge, ülke ekonomisinin en verimli kentlerini kapsıyor.

Ekonomik krizden çıkış çabalarının hız kazandığı bir dönemde, depremin çıkaracağı tahmin edilen 10 milyar dolarlık maliyet, çok ağır ve talihsiz bir darbe..

Doğal afetlerin tek tesellisi vardır:

Bazı toplumların içinde gizli kalmış mucize yaratma güçlerini açığa çıkarma fırsatı..

Türk halkının çeşitli felâketler karşısında kanıtlanmış olan bu gücü, yeniden ayağa kalkacaktır. Buna güveniyoruz.

Şu anda özverinin ve yardımlaşmanın zirvelerini fethetmek zorundayız.

Duaların yeterli olmadığı günler yaşıyoruz.

Yalnız acıları değil, paramızı, ekmeğimizi, suyumuzu, kanımızı paylaşmalıyız..

Örnek kahramanlar
Hiroşima'ya atılan atom bombasının 400 katı şiddetinde bir felâkettir uğradığımız.

Dünya, bu kadar geniş bir bölgede ve bu kadar yoğun bir nüfusu etkileyen büyüklükte deprem afeti az gördü.

Devletin her yere yetişmesi kolay değil.

Dün yükselen feryatlar, enkaz altındaki yaralıların yardımına yetişecek bir tek makinanın bile Yalova'ya gelmediğini haber veriyordu.

Dost ülkelerden gelen kurtarma ekiplerinin bilgili ve özverili çalışmaları artık bizi sadece imrendirmesin, örnek de olsun.

Bunların çoğu resmi görevli değil, sivil örgütlenmenin ürünü gönüllü kahramanlar..

Bizim özel sektörün büyük taahhüt firmaları, makinaları ve uzman personeli ile çoktan afet bölgelerine gitmeliydiler.

Şimdi gitsinler..
Korkmuş insanların yaşamlarını sürdürme kapasitesini geri toplumlarda kadercilik, gelişmiş toplumlarda bilgi ve organizasyon yeteneği oluşturuyor.

İzmit Tüpraş Rafinerisi'ndeki yangın karşısındaki çaresizliğimiz bile utanç verici.

Katillere af, öyle mi?
Helva gibi dağılan sözde "betonarme" binaların insanlara mezar olan göçüklerini görünce yeniden isyan ettik.

"Hırsız müteahhitleri asalım, keselim" bağırışları sürerken öğrendik ki, geçen yıl Adana depreminde 145 kişiye mezar olan binaların dört müteahhidi 2,5-3 yıl arası hapse çarptırılmış. Ve bunlar, iktidarın çıkarmaya çalıştığı afla kurtulacaklarmış..

Türkiye'de kanun eksiği yok, fazlası var..

Olmayan şey otoritedir.
"Türk Milleti adına" ceza veren mahkeme bu müteahhitleri "dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet"ten mahkum etti. Oysa işledikleri suçun "Hırsızlık ve cinayet" olduğu, ilâhi bir ilâm ile ispatlanmadı mı?

Bu suça, denetim görevlerini yapmayan belediyelerin ortak olduğu belli değil mi?

Depremle yaşamak bu ülkenin kaderidir.

Terörle baş etmeyi 15 yılda öğrendik.

Bunu da öğreneceğiz!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır