IMF anlaşmasına, buna yönelik olarak reformlara ve iddialı bir bütçeye endekslenen Türkiye'de deprem nedeniyle ortaya çıkan hasar beklentileri de etkiledi. Bütçede gelirlerinin artırıp, giderlerin sıkı kontrole alınması gereken bir dönemde ortaya çıkan hasar ve Tüpraş'taki yangın moral bozdu. Hazine'nin daha fazla iç borç alabileceği, yılsonu için 9.1 katrilyon olarak beklenen rekor bütçe açığının bu seviyeyi de aşacağı endişesi bonodan kaçışı getirdi. Bunun sonucu olarak Temmuz sonunda yüzde 119.5 bileşik faizden üç yıl vadeli üç ayda bir değişken faizli tahvil satan Hazine, dün eş vadeli borcu ortalama yüzde 127.62'den alabildi.
Toplam 876 trilyon nominallik teklifin geldiği ihalede Hazine 715.8 trilyonluk satış yaparak net olarak piyasadan 660 trilyon çekti. İhalede maksimum oran ise yüzde 131'e kadar çıktı.
Üç aylık değişken faizli üç yıllık tahvil ihalesinde ilk dönemin getirisi yüzde 22.83 olarak belirlendi. Bu faiz önümüzdeki üç aylık enflasyon beklentisine göre dönemsel olarak yüzde 8'in, yıllık olarak da yüzde 35'in üzerinde reel getiri vaadediyor.
İkinci kez denenen üç ayda bir değişken, üç yıllık tahvillerin satışından önce Pazartesi günü faize referans olması için üç aylık bono ihalesi düzenlendi. Hazine'nin verdiği 2 puanlık ilave getiriyle dönemsel referans faiz yüzde 20.89 oldu. Temmuz sonunda da referans faiz yüzde 20.77'ydi. Yani deprem öncesinde beklentiler bu ihalede de bileşik faizin yine yüzde 120 civarında oluşabileceği yönündeydi.