Plansız, denetimsiz yapılanmanın sonucunda meydana geliyor kayıplar ve elaketin byutu da giderek artıyor. Hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde bina inşaatı yapılırken, proje ve yapı denetimine önem verilmiyor.
Gelişmiş ülkelerde denetiminin olmazsa olmaz koşulu sayılan yapı sigortası uygulanmıyor. Oysa ülkemiz gibi deprem kuşağında bulunan bir ülkede yapı sigortası kavramının özellikle üzerinde durmak gerekiyor.
Aslında bu zorunluluklar ilk kez dile getirilmiyor. Her deprem felaketi öncesi ve sonrasında aynı konular sürekli vurgulanıyor, denetimin gerekliliğinden bahsediliyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul'da düzenlenen Dünya Deprem Forumu'nda bu konunun üzerinde özellikle durulmuştu.
Sonuç, elde var sıfır...
Yapı sigortası nedir?
Yapı sigortası, yalnız deprem riskini değil, inşaatta malzemeden ve projeden dolayı ortaya çıkabilecek her türlü kusuru kapsıyor. Bizde bir müteahhit bir bina yapacağı zaman belediyeye gidiyor, projeyi veriyor ve ruhsatı alıyor. Çoğu belediyede proje denetiminin yapılmadığını hepimiz biliyoruz. Yapılıyorsa da sadece bir-iki kritere bakılıyor.
Oysa Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde müteahhit önce sigorta şirketine gidiyor ve binasını belli bir süre için sigortalatıyor. Tabii binaya uygundur raporunu veren mühendis de kendisini korumak için kişisel sorumluluk sigortası yaptırıyor. Çünkü, tıpkı teşhis ve tedavide yanılan doktorlar gibi, eğer binada bir hasar gelirse, kendisi sorumlu tutulacak. Yapı denetimi yapılmayan bir binayı da hiçbir sigorta şirketi teminat altına alamayacağı için, hem risk paylaşılmış oluyor, hem de kaçınılmaz olarak tüm masraflarda daha titiz ve dikkatli davranılıyor.
Ve sigortalanmamış bir binaya ruhsat da kolay kolay verilmiyor.
Vakıf yetkililerine göre, mal sahibinin, müteahhite birkaç soru sorması bile bir baskı unsuru oluşturabiliyor.
Ev alırken ne yapmanız gerekiyor? Müteahhite soracağınız sorular şunlar olmalı:
* İnşaatta nasıl bir beton kullanılmış?
Hazır beton belli ölçüde bir kaliteyi garanti ettiği için tercih edilebilir sırada bulunuyor. Neyse ki son yıllarda hazır betona rağbet var. Özellikle yüksek binalarda.
* Binayı kim projelendirmiş?
Tanınmış bir mühendisin projeyi yapmış olması işin riskini azaltıyor.
* Binada deprem riskini artıran yumuşak kat var mı?
Dükkan yapmak amacıyla boşluklu yapılan alt katlı binaların deprem sırasında çökme ihtimalı oldukça fazla.
Eğer apartman yönetimi olarak binanızın depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeye karar verdiyseniz, Türkiye Deprem Vakfı'na başvuracaksınız. Onlar da sizden şunları isteyecekler.
* Öncelikle binanın projelerini ve hesapları istenecek. Proje varsa yönetmeliği uygun olmadığı kontrol ediliyor. Eğer bu tür belgeler kayıpsa, vakıf ayrıca bir çalışma yapıyor.
* Binanın inşa edildiği alanda biyoteknik inceleme yapılıyor. Zeminin yumuşak çıkması önemli bir dezavantaj.
* Son aşamada bina incelemesine geçiliyor. Betondan numune alınarak laboratuvar testleri yapılıyor. Manyetik alanla inşaatta kullanılan demir sıklığı ve kullanılan demirin çapı tespit ediliyor.
Vakıf, 1993 yılından bu yana binaların deprem güvenliğini kontrol ediyor ve depreme dayanıklılık sertifikası veriyor. İlk olarak müteahhit firmanın talebi üzerine Emlakbank'ın Ataşehir konutlarında bazı bloklar için deprem kontrolü yapılmış.
Vakıf başkanı her depremden sonra kendilerine bir çok başvurunun geldiğini ancak apartman sakinlerine maliyet fazla geldiği için vazgeçildiğini belirtiyorlar* Can güvenliğinin maliyeti kaç para mı? maliyat ve kat yüksekliğine göre değişiyor elbet ama üç katlı bir binanın deprem açısından güvenilirliğini saptamak için en az 150 milyon liraya ihtiyaç duyuluyor.