Affa dair...
Af konusunda herkes ikili oynuyor.
Maðdurlarýn öfkesinden çekinen bir zevat, kamuoyu vicdanýna uygun bir af modeli türünden lâflar geveliyor, ama, þöyle veya böyle, belli ki bu af çýkacak.
Kim istiyor çýkmasýný?
Sadece Ecevit mi?
Hayýr.
Meclisin önemli bir bölümü de istiyor.
Çünkü akraba ve yakýnlarýnýn içeresinde af'tan yararlanacaklar var.
Hattâ sicilinÝ temizlemek ve geride kalmýþ dâvalarýný bir an önce düþürmek isteyen Milletvekilleri bile var. Evet evet... Mecliste 100 civarýnda Sabýkalý olduðu söyleniyor.
Sabýkalý abartýlý bir kelime ama, sabýkaya çeyrek kala, kapaðý Meclise atanlar olduðunu biz de biliyoruz... Çeyrek kala... Yâni mahkžmiyet kararýna ramak kala.
Yaþasýn dokunulmazlýk.
*
Farkýndaysanýz, her meclis bir af lâfý atar ortaya... Çoðu da hedefine ulaþýr... Çünkü her milletvekilinin yakýn çevresinde af bekleyen eþ-dost vardýr. Bazen kendi evinde bile vardýr...
- 75 yýlda 41 af...
Ýþte, sebebi budur.
"Aman, kamuoyu vicdanýný rahatsýz etmeyelim" diye güya hakkaniyetli bir ölçü ararlar veya öyle gözükürler... Ama neticede affý mutlaka çýkarýrlar.
Bu def'a da çýkacak.
Artýk belli oldu.
Siz isteseniz de çýkacak, istemeseniz de çýkacak. Kendinizi yormayýn.
Çünkü Meclistekilerin ortak vecibesi bu.
Bir de dikkatimizi baþka yere çekiyorlar.
Af'tan yararlanmayacak olanlarý gözümün içine içine sokuyorlar.
Siz asýl yararlanacak olanlara bakýn... Ýsimlerini duyduðunuz zaman dudaklarýnýz ucuklayacak.
Mazeretleri de hazýr:
- Ne yapsýnlar yâni, doðmuþ olan haklarýný red mi etsinler?
Haklýlar.
*
Diðer bir yutturmaca da þu:
- Yüz kýzartýcý suçlar hariç.
Hoppala.
Yahu, suçun yüz kýzartmayacak olaný var mý?
Adý üstünde, suç iþte.
Hangisi yüz kýzatmaz?
Eðer kýzartmaz ise, niye suç sayýlýr?
Bâri yüzü kýzaranlar / yüzü kýzarmayanlar diye ayýrýn þunu...
.........
Ecevit'in bir baþka yaklaþýmý daha var.
Diyor ki, türbanlý öðrenciler için:
- Türbaný bir daha istismar konusu yapmayacaklarýna dair bize güvence versinler.
Kim versin?
Kaç kiþi versin?
Nerde ve kime versin?
Meselâ bir komite mi kurulsun? O komite bir bildiri yayýnlayýp tövbe mi desin? Ne yapsýn?
Kaldý ki, türbanlý öðrenciler için lâf'tan öteye bir þey ifade etmiyor bu af... Çünkü af'fa uðrayacak türbanlý öðrencilerin üniversiteyle olan türban ihtilâflarý zaten ortadan kalkmýyor.
Öyleyse ne güvencesi isteniyor? Belli deðil.
Ama belli olan þu:
- Türbanlý öðrencilere de af gelecek.
Hayýr, af deðil.
Fýrsat bu...
Sadece fýrsat.
Adýný iyi koyalým.
Yâni, affa uðrayacak türbanlý öðrencilere, üniversite kapýsýnda saçýný açýp açmamalarý için, tekrar bir düþünme þansý...
Lütfen þunu açýk söyleyin.
*
Her neyse..
Dönelim konumuza.
Af'fa karþý toplumda tepki var.
Bize elektronik mektuplar ve fakslar yaðýyor:
- Yazýn, çizin... af çýkmasýn.
Sevgili okuyucularým.
Bizim elimizde deðil.
Ne yazarsak yazalým, havanda su dövmekten öteye gitmez.
Çünkü bunlar, kafaya koymuþ: Bu af çýkacak.
Hâlâ neden diyorsanýz, yazýyý baþtan okuyun... Yahut durun, size tek cümleyle özetleyeyim:
- Milletvekili yakýnlarýnýn ve hattâ -bizatihi- bazý milletvekillerinin, bu affa ihtiyacý var...
Týpký milletvekili maaþlarýna zam gibi, gizli ve sessiz bir mutabakat...
Buna direnmek mümkün mü?
