Dağıstan'ın bağımsızlığını istemek başka, ama buraya mutlaka şeriat devleti kurulmasını istemek başka şeydir..
Dünyanın en hoşgörülü dini olan İslam içinde, radikal unsurlar her zaman var olmuştur ve olacaktır da.. Suudi Arabistan'ın, bütün İslam dünyasını Vahabileştirmesi ise, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir akılsızlıktır.. Bunun için, keselerinin ağzını ardına kadar açmaları da işe yaramayacaktır..
Afganistan'da bunu başarmalarının sebebi, bu ülkedeki Müslümanların, Rus istilasının ardından 7 parçaya bölünmeleri, yıllarca birbirleri ile silahlı çatışmaları ve zayıf düşmelerindendir.. Çeçenistan'da ise, para en önemli faktör olmuştur..
Bu iki yerin de geri kalmışlıklarına ve ekonomik durumlarına bakarsanız, Suudi başarısının sırrını çözebilirsiniz.. Dağıstan'ın da ekonomik olarak bunlardan pek farkı yoktur..
Ama burada bir çok önemli farklılık var.. Dağıstanlılar, dışardan müdahalelerde her zaman tek yumruk haline gelmişlerdir.. Sovyetlerin egemenliğine en çok Dağıstanlılar direnmiştir.. Şimdi yaşananlar da dışardan bir müdahaledir. Zaten, daha şimdiden Dağıstanlılar bu radikal unsurlara karşı silahlanmış ve Rusların yanında fiilen çatışmaya girmişlerdir..
Dağıstan çok ilginç gelişmelere gebe.. Özellikle de Rusya Federasyonu'nun geleceği açısından..
Gelelim Kosova'ya;
Kosova konusu da, Türkiye için bir başka çok önemli sorundur. Olay "Kosova bağımsız bir devlet olsun mu?" sorusuna verilecek cevapta saklı görünüyor..
Kosova'nın bağımsızlığı Balkanlarda yeni savaşların başlamasına yol açabilir.. Çünkü sınırlar değişmeye devam edecektir.. Diğerleri de bağımsızlık istemeye başlayacaktır.. Zaten başladılar bile..
O zaman, dünyanın her yerinde, her etnik grup bağımsızlık isteme hakkına sahip olacaktır..
Bu da dünya için akıl almaz bir karmaşa yaratacak en önemli unsurdur..
Bu bağlamda Türkiye'nin tavrı ne olacaktır?
Ankara bu konuda ne düşünüyor?
Bu sorunun cevabı da bir başka yazıya..