kapat

16.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Liderler nöbette
Koalisyon liderleri muhalefetten gol yememek için Meclis Genel Kurulu'nda nöbet tutma kararı aldılar

Koalisyon ortağı üç partinin lideri kritik yasaları görüşen Meclis'i boş bırakmamak için nöbet uygulaması başlattı. Liderler, özellikle işçi kesiminin büyük tepki gösterdiği sosyal güvenlik reformunda muhalefetten gol yememek için Genel Kurul'a nöbetleşe katılıyorlar.

Ecevit'e torpil
Ortaklar nöbetler sırasında Ecevit'i yormamaya da özen gösteriyor. Yılmaz ve Bahçeli, Ecevit'e kıyasla daha uzun süreli nöbetler tutuyor. Bunda Ecevit'in Başbakan olarak programının daha yoğun olmasının ve yaşının etkili olduğu belirtiliyor.

Önceki gün ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın tuttuğu nöbette sıra dün Başbakan Bülent Ecevit'teydi. Ecevit görüşmelerin öğleden önceki bölümüne katıldı. Öğleden sonra ise Yılmaz nöbeti devraldı. Ecevit de bugün Hacıbektaş'a gidecek ve iki gündür Ankara dışında programı olan Bahçeli, Ankara'ya dönüp nöbete geçecek. Liderler, Meclis nöbetleri sırasında Genel Kurul salonunda bir süre oturup, daha sonra odalarında çalışıyor ve Meclis TV'den görüşmeleri de takip ediyorlar. Böyle zamanlarda DSP'li Hüsamettin Özkan ile ANAP'lı Cumhur Ersümer Genel Kurul'dan ayrılmamaya dikkat ediyor.

Gol ve devam riski
Liderlerin titizlikle yürüttükleri nöbet uygulamasının iki önemli nedeni bulunduğu belirtiliyor. Liderler, muhalefetin tasarılarda hükümetin istemediği yönde bir değişiklik yapması, işçi kesimi temsilcilerinin Meclis'e gelerek tasarıları deldirme girişiminde bulunması olasılığına karşı sürekli tetikte duruyorlar.

Liderlerin Meclis'i boş bırakmaması, milletvekillerinin de Genel Kurul çalışmalarına katılımını artırıyor. Böylece iktidar kanadının istediği yasalar daha kolay geçirilebiliyor. İktidar partilerinin Meclis Genel Kurulu'ndaki 350 sandalyelik avantajını çok iyi kullandıkları dikkat çekiyor.

Mehmet ÇETİNGÜLEÇ

Yaşta son durum
Türk-İş'in istediği oldu

Hükümetin, yeni emeklilik yaşı uygulamasının geçiş süreci konusunda Türk-iş'in istediği şekilde düzenleme yapıldığını açıkladı.

Geçiş süreci konusunda hükümetle Türk-İş arasında varılan anlaşma dün önce MHP'li Nesrin Ünal, sonra Okuyan tarafından Genel Kurul'da açıklandı ve bununla ilgili bir belge de milletvekillerine gösterildi. Okuyan, emeklilik yaşının geçiş dönemiyle ilgili hükümleri Türk-İş'in isteği doğrultusunda düzenlediklerini söyledi. Okuyan, Türk-İş'in "emekliliğine 2 yıldan az kalanların yasadan etkilenmemesi" talebinde bulunduğunu ve bu talebin Hükümet tarafından uygun görülerek, Plan ve Bütçe Komisyonunda ilgili maddenin değiştirildiğini belirtti. Okuyan, emekliliğine 10 yıldan az kalanların kademeli geçişine ilişkin düzenlemenin de Türk-İş'ten gelen istekler doğrultusunda gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, Bayram Meral'in tavrındaki değişikliğe anlam veremediğini vurguladı. "Kuruluşlarla toplu iş sözleşmesi görüşmesi yapmıyoruz. Her maddeyi ayrı ayrı ele alıp bunda mutabakat sağlandı, bunda sağlanmadı olmaz" diyen Okuyan "O zaman parlamentonun iradesi nerede kalır?" sorusunu yöneltti.

MHP'li Ünal da "Emeklilik yaşında geçiş süreci belirlenirken Türk-İş'in teklifi aynen kabul edilmiştir" dedi. Okuyan ve Ünal tarafından Meclis'te açıklanan anlaşma belgesi, bir çizelgeden oluşuyor. Çizelgede, tasarının ilk haliyle getirilen yaş ve prim gün sayısıyla, Türk-İş'in teklifinden sonra komisyondan geçen anlaşmalı metin yanyana gösteriliyor. Buna göre, emekliliğine 2 yıldan az kalanların yasadan etkilenmemesi Türk-İş tarafından önerilip, Hükümetçe kabul ediliyor. Aynı şekilde emekliliğine 3 yıldan az kalanlardan aşlayarak 10 yıldan fazla kalanlara kadar öngörülen son düzenlemenin tamamen Türk-İş teklifinden oluştuğu dikkat çekiyor. 58-60 şeklindeki emeklilik yaşı ile emeklilik için zorunlu prim ödeme gün sayıları konusundaki anlaşmazlık ise sürüyor. Hükümet 8300 prim günüyle ortaya çıkıp bu günü 7 bine çekerken, Türk-İş 6 bin prim gününde ısrar ediyor.

Bayram Meral: Henüz bitmedi
Hükümetin, çalışanların tüm engellemelerine rağmen çıkarmakta ısrarcı davrandığı Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısına tepkiler büyüyor. İşçi kesimi bugün Meclis'e çıkarma yapmayı planlıyor. Türk-İş Başkanı Bayram Meral, SABAH'a hükümetin kendilerine birtakım sözler verdiklerini belirterek, "Henüz hiçbir şey bitmiş değildir" dedi.

Bugün Meclis'e gideceklerini ve isteklerini bir kez daha yineleyeceklerini ifade eden Meral, "58-60 yaş için Başbakan zaten hertürlü tepkiye rağmen kabul edeceğiz demişti. Bizim bunun dışında, katılım payı, emekli aylıklarının artışı, tasarı teşvik fonunda biriken paraların akıbetinin ne olacağı gibi sorunların çözümünü istiyoruz. Bu konularda bize verilen sözler var. Yarın (bugün) Meclis'te yetkililerle görüşeceğiz" diye konuştu. Genel grevin kararının zor bir karar olduğunu söyleyen Meral, "Bu tür kararlar Başkanlık Kurulu'nda görüşülecek" dedi.

DİSK Ankara Merkez Temsilcisi Tayfun Görgün de, bugün tüm şubelerin yöneticileriyle Ankara'da toplanacaklarını ve TBMM'ye gideceklerini belirtti.

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise yaptığı açıklamada "Siyaset anarşisiyle sorunlar çözülmez, sadece ezilir. Faturasını ise sadece toplum değil, siyasiler de ağır şekilde öderler" dedi.

Genelkurmay uyardı: "Hıyanet içindeler"
Genelkurmay, emekliye ayrılacak komutanlarla ilgili "küçük düşürücü, müstehzi, karalayıcı, kasıtlı, maksatlı ve gerçek dışı" diye nitelediği yorumlara sert bir açıklamayla tepki gösterdi.

Genelkurmay Genel Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Son günlerde bazı gazetelerde, 30 Ağustos 1999 tarihinde yasal rütbe bekleme sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılacak komutanlar hakkında küçük düşürücü ve maksatlı yorumlar içeren haberlerin yer almasının esefle izlendiği" kaydedildi ve şöyle denildi: "Komutanlarla ilgili sorumsuzca komplo teorileri üreterek, geçmişleri ve gelecekleri hakkında müstehzi, karalayıcı, kasıtlı ve gereçek dışı yorum yapan kişi ve kuruluşların amaçlarının ne olduğu ve hangi mihraklar tarafından yönlendirildikleri sağduyu sahibi vatandaşlarımız tarafından çok iyi bilinmektedir."

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde terfi, emeklilik ve tayin işlemlerinin, mevcut yasalar çerçevesinde, hiçbir tereddüde meydan verilmeksizin yapıldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Emekliye ayırmanın bir tasfiye veya temizlik hareketi olmadığı, sağduyu sahibi her vatandaşımız tarafından çok iyi bilinmektedir."

"Türk Silahlı Kuvvetleri, eri, erbaşı, uzman erbaşı, sivil çalışanları, astsubayı, subayı, general ve amiralleri ile bir ailedir. Emekliye ayrılmış olan Silahlı Kuvvetler personeli de bu ailenin ayrılmaz bir parçasıdır."

"Türk Silahlı Kuvvetleri'ni dini esaslara dayalı bir devlet kurulmasının en büyük engeli olarak gören ve bu maksatla Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını din düşmanı gibi göstererek, onun yüce milletimiz nezdindeki saygın ve en fazla güven duyulan kuruluş olma imajını zedelemeye yönelik çabalar içine girenler büyük bir hıyanet ve düşmanlık içindedirler. Türk Silahlı Kuvvetleri, ayrılmaz bir parçası olduğu yüce milletiyle tek yumruk halinde, Anayasa'nın ve yasaların kendisine verdiği görev ve sorumluluklar çerçevesi içinde kalarak laik Cumhuriyet'in ve ülke bütünlüğünün teminatı olmaya devam edecektir."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır