Takım kadrolarına baktığımızda Trabzonspor savunma ağırlıklı 8 futbolcu ile maça başladı. Sadece savunmayı düşünerek maç kazanmak mümkün değildir. Topu kazanınca oynamak zorundasınız. Trabzon, ilk yarıda defansı kalesine çok yakın kurmanın bedelini yediği gollerle ödedi. Savunmada ne kadar çok oyuncu ile kalırsanız kalın adam paylaşımı ve kademe anlayışı üst düzeyde değilse golü yemekten kurtulamazsınız. Kaleci Metin çok iyi gününde olmasa Trabzonspor'un hali ne olurdu?
Öncelikle Trabzonsporlu oyuncular G.Saray'ı yeneceklerine inanmamışlar. Topu kazandıklarında bile o kadar olumsuz kullandılar ki, gerçekten çok yazık.
Savunmada bireysel hatalar sürüyor. Aralarında hiçbir uyum yok. Kazandıkları topları gelişigüzel vurmaktan başka bir şey yapmadılar. Trabzonspor hücuma çıkınca ileride sadece 3 oyuncu ile çoğalıyor. Kenarlardan Tamer birkaç defa iyi kaçtı, fakat sonunu getiremedi. Abdülkadir ise günden güne daha iyi olacağına anlaşılmaz bir tutukluk içerisinde.
Orta alanda Erman yeteneğini bu maçta ortaya koyamadı. Çünkü saha içi yardımlaşmanın olmadığı bir takımda bireysel hareketler ile sonuca varmak son derece güç. Hami ve Vugrinec birbirlerinden çok kopuk oynuyorlar. Bu durumda Trabzon'un karşı kalede etkili olabilecek organize bir atağı gerçekleşemezdi; gerçekleşmedi de...
İkinci yarıya mağlup başlamalarına rağmen gerek taktik gerekse oyun anlayışı olarak rakiplerinden daha alt seviyede olduklarından oyuna ağırlıklarını koyamadılar. Trabzon, rakibinden korktuğu sürece başarılı olması çok zor. Sezon başındaki Inter-Toto maçlarından çok farklı bir boyutta oyun ortaya koymaları yarınlar adına düşündürücü bir gelişmedir. Ama daha maça başlarken, takımda daha çok ofansif futbolcuya yer verilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sadece savunmayı düşünerek maçı kazanamasınız.
