Delici bakışlı bir erkek

Biz delici bakışlı erkeklere alışığız. Sokakta, otobüste, bankada, kafede, alışverişte, plajda.. Her yerde böyle erkeklerimiz var.

Öyle bakarlar ki bir yerimizden bir şey mi görünüyor diye telaşa kapılırız. Derler ya; "yiyecek gibi" bakarlar.

Kadınlarla ilgili "lokum gibi kız", "kiraz dudaklı", "fıstık gibi", "dondurman olayım", "kaymak gibisin" benzeri söylemlere de bu yüzden sık sık rastlarız.

"Güzele bakmak sevaptır," ama bunlar biraz fazla abartır. Bakışlarıyla midenizi bulandırır, tiksindirirler.

Ebru Şallı kısır mı?

Bu "yiyecek gibi" bakan erkeklerin başka bir özelliklerini de yeni öğrendik. Gerçekten de şaşılacak şey! Türkiye'de öyle erkekler var ki, bir bakışta bir kadının kısır olup olmadığını anlıyorlar. Bu erkeklerin delici bakışları kadınların iç organlarına kadar ulaşıyor! İşte bir örnek:

Akşam gazetesi yazarı Burhan Ayeri "Ekran Polisi" adlı köşesinde Ebru Şallı'nın kısır olup olmadığını bakın nasıl anlatıyor:

"Ebru Şallı kısır mı? sorusu ekranların ana konusu. Kıvrımlara bakıyoruz, harika. Silikonlar müthiş. Gözler, a dam düşürür. Bu kız kısır filan değil, lokum. Hem de Divan'dan..."

Eğer biz Sayın Ayeri ile aynı ülkede yaşıyorsak, ekranların ana konusunun "Ebru Şallı'nın doğurganlığı" olmadığını adım gibi biliyorum. Belki Sayın Ayeri'nin izlediği programların ana konusu bu olabilir.

Aslında Ebru Şallı'nın doğurganlığının ana konu olup olmaması da hiç önemli değil. Komik ve aynı zamanda acıklı olan, dişiliği ile prim yapan, güzel bir kadının, yazarın anlatımıyla "lokum gibi" bir kadının kesinlikle doğurgan olacağı düşüncesi.

Ya erkekler?
Ebru Şallı'nın gözlerinden çok, seksi, yuvarlak kalçaları, silikonlanmış memeleri ile çok dişi olan görünümü yazarın gözlerini yerinden etmiş olmalı. Ayeri'nin gözleri, yuvalarından çıkıp, Şallı'nın yumurtalık kanallarına kadar girip gezinmiş. Şallı'nın yumurtalık kanallarının ne durumda olduğunu, yumurtalıklarının olup olmadığını, düzenli çalışıp çalışmadıklarını yazar çok iyi görmüş. Sonra da oturup yorum yapmış: "Bu kız kısır filan değil, lokum," diye.

Ben merak ediyorum, Sayın Ayeri aynı şekilde erkeklerin de kısır olup olmadıklarını görüyor mu?

Erkeklerin erkekliklerini de bir görüşte anlayabiliyor mu?

Yapılı vücutlu erkeklerin erkeklikleri de, çelimsiz vücutlu erkeklerden fazla mı?

Erkeklerin sperm sayılarını, spermlerinin hareketliliğini, sperm üretme kalitesini, yazar gözleriyle test edebiliyor mu?

Kadınlara yönelttiği delici bakışları erkeklere de yöneltebiliyor mu?

Biz de geniş omuzlu, dar kalçalı, çekici erkekler için aynı şeyleri söyleyebilir miyiz?

Biz de onlara delici bakışlarla bakmayı başarabilirsek, bu erkekler için "sperm makinesi" şeklinde yorumlar yapabilir miyiz?

Onlar için; "Delikanlı demek yetmez, taş gibi erkek, yumurta gibi valla," diyebilir miyiz?

Aslında bu sorular için yanıt aramamalıyız. Virginia Woolf'un dediği gibi; "Kadınları erkeklerin düzeyine indirmenin bir anlamı yok!.."

***

Kısırlık yüzde 50 erkekten, yüzde 50 kadından kaynaklanıyor olabilir. Bir kadının yumurtalığının olmaması, yumurtalıklarının düzenli çalışmaması, kanallarının tıkalı olması, kısırlık nedeni. Yuvarlak hatlı, tam bir dişi diyebileceğimiz kadınların da bu tür sorunları olabilir. Dış görünümle bu konuların bir ilgisi yok.

Erkekler için de aynı şeyler geçerli. Küçük yaşlarda geçirilen ateşli hastalıklar nedeniyle oluşan eksiklikler, spermlerin yavaş hareket etmesi, sperm ürememesi, erkeklerde de kısırlığa yol açabiliyor. Her iki cins için de geliştirilen tedavi yöntemleri var. Yıllarca kısır olduğu düşüncesiyle çocuk sahibi olmayan çiftlerin özellikle son yıllarda mikro-enjeksiyon yöntemi ile bebek sahibi oldukları ile ilgili haberleri sık sık basında okuyoruz. Kısırlıkla ilgili tedavi yöntemleri bu denli gelişmişken, ne yazık ki kısırlığa dair bu tip sığ düşünceler hâlâ mevcut.

Kafa aynı!

Bulgurdan ve sebzelerden yapılan kısır yemeğini, adı "kısır" olduğu için yemeyen erkekler var. Çünkü bizim toplumumuzda kısırlık erkekler için kabul edilemez bir durum. Anadolu'da çocuk doğuramadığı için karısını kapının önüne koyan, üç-dört kez evlenip, çocuk sahibi olamamasına rağmen hâlen kadında eksiklik arayan erkekler var. Bu erkeklerin şehirlere uzanmış, eli kalem tutanlar arasında da bir görüşte kadının doğurganlığı üzerine yorum yapanlar oluyor. Kafa aynı kafa!

ROSALİND COWARD DİYOR Kİ;
Bizi kadınların cinselliklerinin bir muamma olduğuna inandıran ideolojinin tersine, gerçekte erkeklerin bedenleri "karanlıklar kıtası"dır.