kapat

04.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Bir dakikada mükemmellik

Kütüphaneyi düzenlesem mi yoksa şu haliyle mi -tasnif edilmemiş bir kitaplık- bıraksam bilemiyorum...

Düzen zamanı iyi kullanmayı sağlayacak da...

Tasnif edilmemiş olunca "Neredeydi bu?" diye elinizi kitapların üzerinde gezdirerek arıyorsunuz.

O arama sırasında eliniz eski dostlara çarpıyor, çıkarıp yine bakarım diye masa üzerine bırakıyorsunuz.

"Bu akşam okurum" niyetine alıp asla açmadığınız kitaplara rastlıyorsunuz.

Tasnif edilmemiş kitaplığın hoş sürprizleri var!

Tom Peters'in "The Pursuit of Wow" ("Pes Doğrusu'nun Peşinde" şeklinde bir serbest tercüme yaptım, birazdan açarım...) elime çarpmakla kalmadı, kendini raftan attı!

"Bu işte bir iş var" diyerek aldım baktım, bu yazı çıktı...

Peters işi şöyle ortaya koymuş:

Bir dakikada mükemmellik. Dudaklarınızda (ironik) bir gülümseme hissediyorum. Ben de başta bu lafa omuz silkeledim ama özünde bir mücevher gizli.

Gerçek bir diyete nasıl girersiniz? Sigarayı nasıl bırakırsınız? İçkiyi nasıl bırakırsınız?

Yaparsınız ve olur. Sonra da bir ömür boyu hayat treninin dengeli beslenmeli, dumansız ve içkisiz vagonunda seyahat edersiniz.

IBM'in kurucusu Thomas Watson'a göre mükemmeli yakalamak istiyorsanız bugün yapabilirsiniz.

Tek yapacağınız şey mükemmel olmayan iş çıkartmayı sona erdirmek.

Üzerinde düşünmeye değecek bir laf.

Mesela bir restoranda garsonsunuz ve kendiniz için ("patron ister" diye değil) kusursuz bir hizmet verme işlemine başlayabilirsiniz. Hemen şimdi!

Elbette her şey birden olmayacak... Kitap okumanız gerekecek, diğer restoranlardaki ünlü garsonları gözlemlemeniz gerekecek, sorup öğreneceksiniz. Zaten artık bunu hep yapacaksınız (aynen bir opera sanatçısının provaları veya bir olimpiyat şampiyonunun antrenmanları gibi)... Emeklilik günü gelip çatana dek!

Hayalinizde kendinizi dünyanın en iyi garsonu olarak görün -resim önce bulanık olsa da- ve buna göre hareket edin. Dünyanın en iyi lokantasında hizmet verdiğinizi, kristallerin altında servis yaptığınızı düşünün.

Saçma mı geliyor?

Çok mu iyi niyetli?

Gelebilir ama değil.

Bunu yapmanın yüzde 99.9'u yapmaya azmetmek ve etrafınızda sizin bu amacınıza taş koyanlara (meslektaşlar dahil) rağmen vazgeçmemek.

Bu yüzde 99.9'u 100'e tamamlamak için de üç şart var:

1. Hayat düz deniz değil, fırtınalı günlerde yüreğini ferah tut.

2. Her gün yeni bir şey öğren.

3. Mükemmel hayalini gerçekleştirmek (yani resmi netleştirmek) için gerekenleri tabiatının bir parçası haline gelene kadar bıkıp usanmadan uygula.

Bu yukarıda anlatılanlar bir garson için doğru olduğu gibi altı kişinin müdürü olan biri ve 16 bin personeli yöneten bir holding patronu için de geçerli.

Şirketi mükemmel yapmak kaç dakika sürer?

Kararı almak bir saniye ama sonra mükemmel kalması için bir ömür boyu gayret gerektirir.

Mükemmellik ateşini yaktığınız anda bir daha asla arkanıza bakmayın, yeni kimliğinizden asla ödün vermeyin.

Bu bir "ya hep ya hiç" oyunu!

En derindeki felsefeyi şimdi görüyoruz... Ya bir saniye içinde değişiyorsunuz ya da asla değişmiyorsunuz!

Ben değişimin ne kadar uzun süreceğini anlatan icra kurulu toplantılarında baygınlık geçiriyorum. "Uzun sürermiş"... "Her şey vakti gelinceymiş"... Laf!

Mükemmel olmak bir saniye sürer.

Ebediyen olan mükemmelliği sürekli kılmak.

Ben altı yıl evvel bir sabah Houstan'da değiştim. Spor yapan biri değildim. Bir sabah bir sürü alakasız neden yüzünden erkenden yürüyüş yaptım. Hızlı tempoda yürüdüm. On dakika sonra (tamam bir saniye sürmedi!) artık her gün yapacağımı biliyordum.

Spor yapmak ömür boyu süren bir... Yaşam tarzı.

Bazı günler ıstırap bile verebiliyor.

Ama o sabahtan beri kopmadım ve hava cıva değil, eften püften değil...

Gerçekten düzenli antrenman yapan bir atletim!

Değişmek çok kolay...

Vallahi kolay!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.