Apo'nun çağırısı!
Bundan sonra ne olur? İmralı'da yattığı hapishaneden avukatları aracılığıyla dağlara haber yollayıp, "PKK'ya silahları bırakın, Türkiye sınırının dışına çıkın" diyen Apo'yu dinlerler mi, dinlemezler mi? Dinlemezlerse yeni bir Apo çıkar mı? Çıkarsa bir Apo mu çıkar, yoksa 5 Apo mu çıkar?

Hiç önemli değil..

Önemli olan..

Apo'nun söylediği;

"Şiddetten vazgeçelim..."
Şiddet biterse ne kadar iyi olur. Anneler, babalar, kardeşler, büyük, küçük herkes düşünmeye başlar: Kardeşin sana karşı günah işlemişse onu kına, azarla, suçla, ona küs... Kardeşin günahından dönerse onu bağışla... Eğer bir günde sana karşı 10 kez günah işler, 10 kez hata yapar ve 10 kez yanına gelip "Ben işlediğim hatamdan dönüyorum..." derse onu bağışlamak en kızgın yürekleri bile yumuşatmaz mı?

Şiddet biterse; kin, nefret, intikam küllenir.

Ne kadar iyi olur...

Görüp, izliyoruz terör örgütünün gücü büyük çapta kırıldı. Apo'yu ve terör örgütünü besleyen, büyüten, diri, dayanaklı tutan şartlar terse döndüğü için Apo, PKK'ya "Silahları bırakalım, şiddetten vazgeçelim..." çağrısı yapıyor.

***

Bundan sonrası önemli.
Şiddet biterse; Güneydoğu'yu yeniden yeni bir atılımla kavrayabilme yolları açılabilir. 24 yıl önce 1974'lerde başlayan ve 15 yıl önce 1983'lerde "silahlı kalkışmaya" dönüşen, 30 bin kişinin öldüğü, 3 bin köyün boşaltıldığı, yüzbinlerce insanın köyünden, evinden göç edip, kentlere akarak yaşamak zorunda kaldığı, yılda 10 milyar dolardan yaklaşık 150-200 milyar dolara patlayan bu günahı, "Akan kanın durduğu" bir kalkınma modeline dönüştürme sevabı örülmeye başlanabilir. Bugüne kadar Güneydoğu için yaklaşık 25 paket açıklandı. Bir dizi ekonomik, sosyal, kültürel önlemleri kapsayan, orada yaşayan insanları mutlu kılacak ve ülkenin diğer parçalarından farklı bir ayrı parça olarak kesinlikle hissetmeyecekleri koşulları hazırlama çabaları hızlanabilir.

Şiddet biterse..

Güneydoğu'da yoksulluğu...

Güneydoğu'da işsizliği...

Güneydoğu'da aşsızlığı...

Aşmak daha da kolaylaşabilir.

Ağa ve aşiret yapısını kırmak daha bir mümkün olabilir.

***

Genelde Doğu Anadolu'nun ve özelde Güneydoğu Anadolu'nun "kırılması, değiştirilmesi, biçimlendirilmesi gereken" temel özelliği "kös gidişten" kurtulmak. Kös gidiş: yani ağır, hımbıllığıyla barışık, hantallığıyla şükürcü, az üretip çok doğuran, verimsiz üretip hep devletten bekleyen, ağaya, aşirete bağımlı, 100 yıldır ne görmüşse onu izleyen, "toprağı, tohumu, bitkiyi, suyu, gübreyi, çayırı, merayı, fabrikayı, atölyeyi, tezgahı, tarım ilacını, sulamayı..." en son teknolojiyle, en yeni bilgiyle, en son buluşla bir araya getiremeyen bir yapı...

Şiddet biterse...
Güneydoğu'yu bu kös gidişten kurtarma arayışları hızlanır. Ve kös köylülükten dünya maliyetlerinden daha ucuza üreten, 4 kıtada alıcı bulabilecek kalitede, çeşitte üretim yapabilen, verim alabilen, üniversiteyle de tanışık, bugünkü enflasyon ortamında ailenin aylık gelirinin 500 milyon liraya çıktığı, dünyayı tanıyan ve Türkiye'nin batısındaki kentler gibi modern, çağdaş, üretken yapıya geçebilmeyi hedeflemiş bir seferberlik gerçekten başlayabilir.

Bugüne kadar 25 paket açıldı.

Çok laf edildi.

Sadece laf üretildi.

Paketler yürümedi.

***

Şiddet biterse 26. paket yürüyebilir. Ankara, bütün planlarını, programlarını böyle bir yapıya dönüşebilmek için yapması gerektiği ve kaynaklarını sadece ve sadece bu yönde planlamaya başlayabilir. Ve Güneydoğu'dan zenginlik, insan hakları, özgürlükler, barış, kardeşlik, dostluk, arkadaşlık fışkırmaya başlayabilir.

Apo çağrısını yaptı...

Bundan sonrası daha önemli...

Önemli olan...

Yeni Apo'lar yaratılmaması...