Küçükken bazı geceler evde acayip bir gürültü olurdu ve ben o gürültüden korkup ağlardım. Bunun neden sadece haftasonları olduğunu anlayamazdım. Büyüdükçe yavaş yavaş jetonum düşmeye başladı; meğer maç seyrediyorlarmış. Evde bir kıyamet, gürültü, bağırış, çağırış, kalabalık... Görseniz 3. Dünya Savaşı başladı zannedersiniz.
Ağabeyim sinirden konuşmuyor, babam bir yerini incitme korkusu taşımadan kendini yerden yere atıyor, annem de hem bağırıyor, hem de bağırdığı gibi bir yandan; "Allah'ım Fenerliler'in ayaklarını bağla, kafalarını tut da Galatasaray'a gol atamasınlar," diye bıkmadan usanmadan 90 dakika boyunca dua ediyor, amcam stresten sigara üstüne sigara yakıyor ve ben tüm bu olanları hayretle izliyorum. Onlar maçı izliyor, ben onları...
Babam GS'nin attığı ya da kaçırdığı her golde kendini yere atıyor, ardından hepimiz eğilip iyi mi, değil mi diye bakıyoruz. Biz korkuyla başına üşüşmüşken o yattığı yerden; "GOOOL!" diye bağırmaya başlıyor. Toparlanıp ayağa kalkıyor ve aynı heyecanla maç seyretmeye devam ediyor.
Bir kere Beşiktaş maçı sırasında sıkıldım, odama gittim. Odadayken gol attık. Maç bitene kadar ne yaptıysam o odadan çıkamadım. Neredeyse kapıyı üstüme kilitleyeceklerdi. Neymiş, ben odadayken gol atmışız, hep orada kalacakmışım.
Bunlar her evde oluyor mu diye merak ediyorum. Her evde olmasının dışında herkesin annesinin benimki kadar fanatik olup olmadığını merak ediyorum. Haydi erkekler tamam da, ya annem?
Ben de fanatik oldum çıktım
Küçükken her pazar babam sayesinde bütün spor programlarını seyrederdik geceyarısına kadar. Babamla ağabeyim oturup pür dikkat dinlerlerdi. Ben de annemi arkama destek alarak; "Kapatın!" diye tuttururdum. Meğer esas fanatik oymuş!
Tabii ister istemez ben de etkilendim bu durumdan. Etkilenmemek mümkün değil. Bazen maç seyrederken kendimi koltuğun kenarında ayakta dururken buluyorum. Bu durumun bazı dezavantajları var:
Birisi GS ile ilgili bir şey söylediği zaman ister istemez sinirleniyorum.
Maç akşamları evdeki gürültüden dolayı ertesi gün komşularla yüzyüze gelmek pek hoş olmuyor.
GS yenildiği zaman evde kimsenin ağzını bıçak açmıyor, hiçbir şey için izin isteyemiyorum.
Maç seyrederken ağabeyimin yanına kimse yaklaşamıyor. Bir kere Vanspor'dan son dakikalarda gol yemiştik, iskemleyi kırmıştı.
O saatlerde duruma şahit olmasınlar diye, kendileri her ne kadar evdeki durumu görmek isteseler de, arkadaşlarımı çağıramıyorum.
İstediği kadar gürütülü va karmaşık olsun, yine de çok zevkli. Özellikle de galibiyetlerden sonra! Ama üzülüyorum, bu sene o kadar renkli geçmeyecek maç akşamları. Çünkü artık annem de kapalı tribünden kart aldı. Deplasman maçları dışındakileri yalnız ya da eve arkadaşlarımı toplayarak seyredeceğim. Eve arkadaşlarımı toplamak daha mantıklı geliyor.