kapat

23.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Basit bir trafik yazısı mı? Toplumsal bir ruh hali mi?

Ronin diye bir film var (Robert de Niro), arabalı takip sahnesiyle pek ünlü... Kaçan araba otoyola ters yönden giriyor, Robert de Niro de takip ederken aynı şeyi yapıyor... Trafik altüst oluyor, seyredenlerin kalbi sıkışıyor.

Filmde ters yönden gelen arabaya herkes korna çalıyor, selektör yapıyor.

Zaten -normal şartlarda- yola tersten girmek -normal insanlarda- adrenalin yükselmesine yol açıyor.

Bu ters yola girme işini yönetmen (John Frankenheimer) en olmayacak iş diye, sinema tarihindeki en müthiş takiplerden birine imza atmak üzere yapmış.

John Bey "kaza"ra memleketimize gelse herhalde küçük dilini yutardı.

Bir yol var, tek yön.

Kısa bir yol.
Karayolları büyük fedakarlıklarla yolun girilmez yönünde iki tarafa da girilmez işaretini koymuş.

(Bilmeyenler çok... Kırmızı yuvarlak, ortasında enlemesine beyaz düz çizgi var.)

Bu işaret bazı vatandaşlar tarafından zannediyorum yanlış anlaşılıyor.

"Girilmez"i, "Dörtlü flaşörleri yakarak ilerle" şeklinde algılıyorlar.

Adam karşıdan gelenlerin gözünün içine baka baka dörtlüleri yakmış tersten ilerliyor.

İşin daha güzeli büyük bir anlayış içinde normal yoldan gelenler ters yönden gelene yol veriyorlar.

Şu sıralarda tek yönlü yol, normal seyredenler ve dörtlüleri yakıp seyredenlerden oluşan gidiş gelişli bir yol oldu.

Ters yönden gelene çarpacak olsan "Dörtlüleri yakmıştım kör müsün" diye haklı çıkacak!

Biri yapıyor...

Beriki görüyor yapıyor...

Sonra herkes yapıyor!

Bir tanesine ceza kesecek olsan "Herkes yapıyor siz kurban arıyorsunuz, niyetiniz başka" diye savunma çekiyor.

Vermeye çalıştığım günlük hayattan basit bir örnek...

Kural tanımamak ve "Ben yaptım oldu" kafası, bizde sistemsizliği sistem haline getirmiş.

Sistemsizlik sistem olunca güven ortamı kayboluyor.

Güven ortamı kaybolunca haklı olan hakkını aramakta zorlanıyor, çünkü tek başına sistemi yerine oturmaya çalışanı "Sana mı düştü tasası" diye kıç üstü oturtuyorlar.

Sonra soruyoruz...

Neden bize insan hakları diyorlar?

Neden turist gelmiyor?

Neden kimse bizi sevmiyor?

Neden standartlar endekslerinde hep geri kalmışların yanındayız?

Bunların teknik analizleri var.

Dış faktörler tonlarca...

Ama bu bir ruh hali! Toplumsal bir ruh hali (Jung'un "toplumsal şuuraltı" diye anlattığı türden).

Dörtlüleri yakıp tersten gidenler olmasa, eminim başka bazı şeyler yoluna girecek!

Ayrıca aklıma gelmiyor değil...

O tersten girenlerin

yaptığı tek ters iş ters yola

girmek olmasa gerek.

Başka terslikleri de vardır gibime geliyor.

Şimdi o -flaşörleri yakanlar- diyecek ki "Yazdığı yazıya

bak çay demle,

memlekette başka

konu mu yok!?"

Zaten problem burada...

"Ben yaparım, sen bak dalgana!"

Umarım onlardan değilsinizdir, umarım o ters yoldan geleni görünce gözünüz hâlâ polis arıyordur...

Umarım umudu kesmemişsinizdir!

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır