Hükümetin ekonomik pişmanlık paketi
Bazı fıkralar ve atasözleri vardır ki sık sık hatırlanır ve köşe yazarlarınca kullanılır. Bunlardan birisi, köyden şehre gitmek için yola çıkan iki köylünün hikayesidir:
Hani arkadaşına, yoldaki at dışkısını yerse traktörü bağışlayacağını söyleyen adamın, akşam dönerken pişman olması ve kendisi de pislik yiyerek traktörü geri alması fıkrası.
Sonundaki "Peki, biz bunu niye yedik?" sorusu birçok duruma uygun düşer.
Bu yüzden sık sık köşe yazarlarının sütunlarını şenlendirir.
Fıkranın bugünlerde çok hatırlatılacağını sanıyorum çünkü dün açıklanan ekonomik önlemlere cuk oturuyor.
Madem vazgeçilecekti, niçin onca eleştiriye rağmen mali milat, peşin vergi vs. önlemleri getirildi diye soranlara sıkça rastlanıyor.
***
Ekonomik reform programından vazgeçilmesinin hatırlattığı bir başka söz de şu:
"Allah sevindirmek istediği kuluna eşeğini önce kaybettirir, sonra buldururmuş."
Şimdi herkes yeni açıklanan önlemlerden memnun.
Bu tedbirler sayesinde; vergi reformunun yol açtığı tahribatın önleneceği, piyasaların canlanacağı konuşuluyor.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ise diyor ki: "Biz bugün alınan önlemleri, 17 ay önce önerdik. Keşke bu kadar vakit kaybedilmeseydi. Bundan sonra hükümetin, tabanın sesine daha çok kulak vermesini diliyoruz."
***
Zararın neresinden dönülse kardır." sözünü de unutmamalı.
Ama uzmanlara kulak verilse bu kadar zarara girilmeyebilirdi.
İnsanlar yazdı, çizdi, anlattı ama kimseye dinletemediler.
Çünkü Ankara politik zirveleriyle, Türkiye'nin gerçekleri arasında kalın ve ses geçirmez bir perde var.
Bir çok konuda yapılan haklı eleştiriler, uyarılar, öneriler perdenin bu tarafında kalıyor ve yetki sahiplerine ulaşmıyor.
Sonra da devlet zarar telafisiyle uğraşıyor.
***
Cumhurbaşkanı bir süredir vergi yasasını eleştiriyor ve Türkiye'ye uygun olmadığını söylüyor.
İyi ama yasayı onaylayan da kendisi değil miydi?
Niçin zamanında veto edip de tekrar görüşülmesi için meclise göndermedi?
***
Bir başka konu; bugüne kadar uygulamalardan nasibini almış, daha görmediği paranın peşin vergisini yatırmış, emlak vergileriyle perişan olmuş insanlar.
Bunların zararını kim karşılayacak?
Madem ki devlet bir yanlıştan dönüyor, o zaman bu yanlışın faturasını niye dürüst ve kurallara uyan yurttaşlar ödesin?
Her zaman olduğu gibi bu dönemde de vergi kaçıran, gelirini beyan etmeyen, peşin vergiyi yatırmayan kazandı, kurallara uyan namuslu yurttaş kaybetti.
Galiba bu kuralı değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecek!
Türkiye'nin düzeni bu!