Yaz-boz...
Allah'ın, sevgili kulunu sevindirmek için önce eşşeğini kaybettirtip sonra da buldurtması gibi bir şey bu.

Dün açılan Ekonomik Paketle birlikte Mali Milât kâbusu da sona eriyor...

Bakmayın siz 3 yıl ertelendi dendiğine. 3 yıl sonra, zaten seçim rüzgârları eser...

Ve halkın kılına kimse dokunamaz.

*

Bizi 30 Eylül'e kilitleyen hangi sebep vardı ki...

Eğer çok sebep var idiyse, şimdi o sebepler ortadan mı kalktı? Yahut hiç sebep yok idiyse, neden bütün Türkiye'nin sermayesi 30 Eylül'e hapsedildi?

.......

Yapmayın, etmeyin diye çok yazıldı çizildi. Ama o gün aldıran olmadı.

Buyrun...

30 Eylül 98... Dolar 277 bin lira.

Şimdi 430 bin lira.

9 ayda bu kadar fark olur mu?

*

Siyasi irade, aynı siyasi irade.

DSP-ANAP ikilisi.

Evet... Bizi 30 Eylül'98'e kilitleyen irade'yle, bugün 30 Eylül kâbusu'ndan kurtaran irade, aynı irade.

Öyleyse neydi o Vergi Yasası ve de açıkçası Varlık Vergisi...

Temizel'in kaprisi miydi, yoksa Ecevit ve Yılmaz'ın samimi inancı mıydı?

Temizel'in kaprisi idiyse, çok fena... Bir ulusun istikbali, umudu ve ufku, hiç kaprise terkedilir mi?

Öyle değil de Ecevit ve Yılmaz'ın samimi inancı idiyse, daha fena... İlkelerden hiç taviz verilir mi?

*

Geriye bir ihtimal kalıyor:

- Aldanmış olmak.

Evet... Mümkün...

Uygulamayı gördüler ve yanlıştan döndüler...

Ama kaybedilen vakit ne olacak?

Aylardır ölü toprağı serpilmiş ekonominin faturasını kim ödeyecek?

Otomotiv, tekstil, inşaat gibi sektörlerden tutun, işten çıkartmalar, siftahsız çarşılar ve indirilmiş kepenkler için şimdi acaba muhatabımız kimdir?

Dışarıya kaçan milyarlarca Dolar da caba...

Kimdir sorumlusu?

*

Elbet, hata'dan dönmek güzeldir.

Ama yetmez.

Milletten özür dilemek de lazım.

Dün, Ekonomik kararları açıklarken, Ecevit yalnız bırakıldı.

Öyle şey mi olur?

Türkiye'yi 30 Eylül'e kilitleyen bütün unsurların altında kimlerin imzası olduğunu bilmiyor mu bu millet?

Büyük ihtimal... Mahcubiyet duygusuyla çıkamadılar karşımıza.

Yoksa, parsa toplayacak bir durum olsaydı, böyle bir fırsatı kaçırmazlardı.