1. Kıbrıs tabii ki gündemin ön sıralarındaydı.. Berlin, malum pozisyonunu tekrarlarken, Ankara, Almanya'nın, G-8'lerin peşine takılmasını yadırgadığını açıkça masaya getirdi.. Bu arada Berlin, Rauf Denktaş'ın Konfederasyon fikrine yaklaşmakta olduğunu gösteren bazı sinyaller verdi..
2. Ankara, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızla ilgili ilginç bir konuyu bir kere daha Berlin'in dikkatine getirdi. Bu konu, Almanya'da üniversite mezunu Türk gençlerinin sayısının azlığı idi.. İki taraf bu konu üzerinde ortak çalışma başlatacaklar. Entegrasyon Komitesi isimli bir komite kurularak, yapılabilecekler tespit edilecek.. Görüşmenin bu noktasında, Berlin, Ankara'ya Almanya'ya davet etti ve Türkler'in yaşadıkları yerleri birlikte gezmelerini önerdi.. Ankara bunu kabul etti. Tarih ilerde belli olacak..
3. Savunma sanayi konusu, Ankara ile Berlin arasında daha detaylı ve üzerinde çalışılması gereken bir konu olarak masaya geldi.. Sıkıntıların aşılması, bunun için yapılması gerekenler tartışıldı..
4. İnsan hakları pek tabii ki, Ankara ile Berlin arasındaki önemli konulardan bir başkası idi.. Berlin bu konuda önerilerini sıralarken, Ankara, bu konuda bazı sıkıntıları olduğunu söyledi. Yine Ankara, bu sıkıntılara rağmen, insan hakları konusunda Türkiye'nin gelişme gösterdiğini ve göstermeye devam edeceğini üzerine ısrarla basarak vurguladı.. Ankara bu arada, hiç kimsenin "müfettiş edası" içinde veya kendini öyle sanarak Ankara ile bu konuyu konuşmaması gerektiğini, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ancak dost ülkeler ile bu konuda görüşmelere her zaman açık olduğunu söyledi.
5. Türk-Yunan girişimleri, iki ülke temsilcilerinin bir başka konusuydu. Türkiye bu noktada, iyi niyetle işe giriştiklerini, Yunanistan temsilcilerinin de ve de özellikle Dışişleri Bakanları Papadopoulos'un iyi niyetli olduğunu, bu nedenle ilerleme beklediklerini anlattılar..
6. Avrupa Birliği'ne gelince... Ankara ile Berlin arasındaki en kritik konulardan biri buydu.. Berlin, Türkiye'nin aday ülke olması ve diğerleri ile aynı parametrelerde üyelik konusunun gerçekleşmesi için elinden gelen çabayı göstereceğini söyledi. Ankara ise buna ilginç bir cevap verdi; eğer Helsinki Zirvesi sonrasında da, bir gelişme sağlanamazsa, artık bu konuyu kimse ile konuşmama noktasına gelebiliriz.. Ankara bu noktada, kuvvetli biçimde "Belki de Helsinki'nin son şans olabileceğinin" altını çizdi..
7. Ve nihayet Abdullah Öcalan.. Berlin, bu konuda bilinen idam karşıtı tutumunu sürdürdü.. Burada Berlin'in, kendi topraklarında terörün tırmanmasından duyduğu büyük endişe de var tabii.. Ankara, buna karşılık, bir ikisinin terbiyesizliği dışında, Avrupa'nın bu konuda görüşlerini açıkladığını hatırlattı. Ankara'ya göre bu söylemler, mahkemenin veya duruşma sürecindeki uygulamanın kötülüğü veya eksikliğine değinmiyor, bu konuda hiçbir eleştiri getirmiyor, ama siyasi içerik taşıyordu.. Ankara bu konudaki söylemleri yadırgamadığını da belirttikten sonra, ancak bu işin "kabak tadı verilmeden bu noktada kesilmesi gerektiğini, çünkü konunun artık yapıcı olmamaya (counter productive) başladığını" Berlin'e hatırlattı..
İşte ana hatları ile, Ankara-Berlin hattında tarafların birbirlerine söyledikleri..
Son derece uygar bir diyalog olarak geçen Ankara-Berlin görüşmeleri sürecek..