kapat

23.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sorumluluğu gelişmiş gençler eğitecegiz
21. yüzyılın eşiğinde, bilimde ve teknolojide akıllara durgunluk verecek boyutlarda gelişmelerin olduğu günümüzde Milli Eğitim Bakanlığı 1999/2000 öğretim yılında yapılacak değişiklikleri belirledi. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu yeni dönemde yapılacakr değişiklikleri, Gazetemizin Eğitim Sorumlusu Yaşar Özay'a belirlenen hedefleri şu şekilde açıkladı.

"Bilim ve teknolojideki bu hızlı değişim ve gelişimi, iş alanlarını, hayatı etkilemekte ve değişime zorlamaktadır. Değişmemenin ağır faturasını ödememek için, değişimin külfetine katlanmak ve ona ayak uydurmak artık kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle bakanlık olarak 15 milyon gençe hizmet veriyoruz. Yeni öğretim yılında çağdaş dünya ile bütünleşmenin, ekonomik kalkınma yarışında rekabet gücünü artırma yolu; bilgi ve teknoloji üretmenin yanında, eğitim olmak üzere her sektörde yeni bilgileri ve uygun teknolojileri sadece kullanmaktan değil, onları üretmekten de geçmektedir. Bu durum, gelecek yüzyılda Bilgi Toplumu için gerekli çabayı harcamayan uluslararası, çağın gerilerinde kalacaklarının sinyallerini şimdiden veriyor."

Milli Eğitim Bakanı olarak yapmamız gereken, gençlerimizi çağın bilgilerine ulaştırmak olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Bu nedenle acil olarak yapılması gerekenler zaman geçirilmeden yapmalıdır. Yeni uygarlığın en önemli öğesi bilgidir. Bilginin üretimi, depolanması, anlamlı biçimde kullanımı ve çekinmeden paylaşımı toplumlardaki olumlu değişimin omurgasını oluşturur. Yakın gelecekte ülkelerin dünya bilgi birikimine yapacakları katkının boyutu ve niteliğiyle orantılı olarak yaşam hakkı, saygınlık ve rekabet gücü kazanacaklarından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bunun yolu da çağdaş yapılanmış eğitim sisteminden geçer. Bu nedenle ülkelerin eğitimlerine verdikleri değer, geleceklerine verdikleri değer ile eşdeğerdir.

Olaya bu açıdan bakıyor ve eğitim çalışmalarımızı, Bilgi Toplumu olmanın yolunu açacak bir yörüngeye oturtmak için çaba harcıyoruz. Bu konuda son yıllarda çok ciddi adımlar atıldı.

Zorunlu eğitim süresini 5 yıldan kesintisiz 8 yıla çıkaran 4306 sayılı Kanunla sağlanan katkı payının miktarı ile kullanımı hakkında çeşitli platformlarda sık aralıklarla açıklamalarda bulunmamıza karşın hala bazı tereddütlerin varlığını haberlerden öğreniyoruz. Bu nedenle yapılanları bugüne değin sağlanan katkı payları ile nerelere kullanıldığına ilişkin bilgiler her zaman açıktır"^

* Sekiz yıllık kesintisiz eğitime, 362 trilyon 473 milyar 657 milyonu katkı payı, 4 trilyon 036 milyar 852 milyonu da bağışlar olmak üzere toplam 366 triloyn 510 milyar 509 milyon TL. katkı sağlanmıştır.

Bu paradan 233 trilyon 567 milyar okul yapımlarında, 39 trilyon 746 milyar taşımalı eğitim uygulamasıda, 11 trilyon 836 milyar okulların donatımında, 14 trilyon 135 milyar arsa kamulaştırmasında, 1 triliyon 477 milyar kitap basımında, 350 milyar da etüt-proje işlerinde kullanılmıştır. 54 milyar TL. bağış bakiyesi olarak bankada beklemektedir. 40 trilyon 072 milyar TL. de hazineden henüz Bakanlığımıza intikal ettirilmemiştir.

* Geçmiş yıllarda ortalama 7000 ilköğretim dersliği hizmete alınırken sağlanan bu katkı ile 1997 yılında 12.103, 1998 yılında ise 21.620 olmak üzere toplam 33.723 derslik tamamlanarak hizmete sunulmuştur. 22.020 dersliğin yapımı devam etmekte olup bu yıl hizmete alınmaları planlanmıştır.

* İlköğretim programının; hedeflenen nitelikte ve istenilen şekilde uygulanabilmesine olanak sağlayan, inşaat teknolojilerine, çevre ve iklim koşullarına uygun yatırım projeleri geliştirilmiştir. Bu projelerin uygulandığı, 227.560 öğrenci kapasiteli 343 okulun ihalesi, anahtar teslimi yöntemi ile Bakanlığımızca gerçekleştirilmiştir. Bu okullardan 114'ü 17 Temmuz, 151'i 1 Ağustos, 72'si de 1 Eylül 1999 tarihinde tamamlanarak öğretim yılı başından önce hizmete hazır duruma getirilecektir.

* 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1961 yılından 30 Haziran 1999'a kadar geçen 26 yılda 143 Yatılı İlöğretim Bölge Okulu ile 27 Pansiyonlu İlköğretim okulu açılmışken 55'inci Cumhuriyet Hükümeti'nin kuruluşundan bu yana geçen iki yıl içerisinde YİBO sayısı % .'lık artışla 214'e, PİO sayısı % 'lük artışla 98'e, bu kurumlardaki toplam yatılı öğrenci kapasitesi de % 'lik artışla 124.974'e çıkarılmıştır.

* Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretim uygulamasının fiilen başladığı içinde bulunduğumuz öğretim yılında, bir önceki yıla göre, 6'ıncı sınıfa kayıt olan öğrenci sayısında büyük artışlar olmuştur. Örneğin kırsal kesimde bu artış, erkek öğrencilerde % , kız öğrencilerde ise 0larak gerçekleşmişitr.

* Birleştirilmiş sınıf uygulaması minimize edilerek çocuklarımız daha nitelikli bir eğitim ortamı sağlamak üzere Taşımalı Eğitim Uygulaması yaygınlaştırılmış, geçen öğretim yılında 281.883, bu yıl da 521.784 öğrencimiz bu yöntemle öğretim olanağına kavuşturulmuştur.

* Gelir düzeyi düşük ailelerin ilköğretimde okuyan çocuklarının okul kıyafeti, ders kitapları ve kırtasiye gereksinimleri karşılanmıştır.

* Zorunlu eğitim çağı dışına çıkıp sekiz yıllık ilköğretimi tamamlamak isteyenler için Açık İlköğretim uygulaması başlatılmış, 70.000'e yakın öğrenci kaydedilmiştir.

* İlköğretim Kurumları Yönetmeliği. 4306 sayılı Kanuna uygun olarak yeniden düzenlenip yürürlüğe konmuştur.

* Öncelikle YİBO, PİO ve Taşamalı Eğitim Merkezleri olmak üzere her ilçede en az iki ilköğretim okuluna Bilgisayar Laboratuvarı kurma çalışmaları son aşamasına gelmiştir.

* Ortaöğretime yerleştirilecek öğrenciler için çok kanallı tek sınav uygulamasına geçilerek Merkezi Sınav Sistemi'nde yenilik yapılmıştır.

* Fen Liseleri, Anadolu Liseleri ile İmam-Hatip Liselerinin önüne bir yıllık hazırlık sınıfı konulmuştur.

* Dört ayrı basamak halinde yapılan Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk sınavları, sınıf bazında tek sınav halinde yapılmaya başlanmıştır.

* Ortaöğretim sisteminin, mesleki ve teknik ağırlıklı olarak yeniden yapılanması, sorunların ortaya çıkarılması, ve çözüm üretilmesi bu konularda gerekli kararların alınması amacıyla Onaltıncı Milli Eğitim ޞrası gerçekleştirilmiştir. ޞra'da alınan kararlar doğrultusunda, mesleki teknik eğitimin ortaöğretimi içindeki payını % 'e yükseltmek için gerekli kaynağın sağlanabilmesi bakımından;

* 4306 Sayılı Yasa çerçevesinde, ilköğretim giderlerinde kullanılmak üzere başlatılan eğitime katkı payı uygulamasının, 1 Ocak 2001 tarihinden itibaren, ortaöğretimi yaygınlaştırmak ve geliştirmek amacıyla kullanılmak üzere, 31 Aralık 2005 yılına kadar uzatılması,

* 3308, 3418 ve 4306 Sayılı Yasalarla eğitime sağlanan kaynakların her yıl enflasyon oranında artırılması, ayrıca 3308 Sayılı Yasa ile sağlanan gelirin tamamının mesleki teknik eğitimde kullanılmak üzere bütçe kapsamı dışına çıkarılması gerekmektedir.

* 4 Nisan 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4359 Sayılı Kanunla öğretmenlerin özlük haklarında bazı iyileştirmeler yapılmış, merkez, taşra ve yurt dışı yönetim görevlerine atanmada ve yükselmede başarılı ve liyakatli olmanın yanında her kademede yöneticiliğin gerektirdiği hizmet içi eğitimi almış olma esası getirilmiştir. Ayrıca aynı kanunla 150.000'i öğretmen olmak üzere Bakanlığımıza 165.000 kadro sağlanmış, "NORM KADRO" ilkesi getirilerek öğretmenlerin dengesiz dağılımı ve dolayısıyla da kadro israfı önlenmiştir.

* 1 Temmuz 1997 tarihinden içinde bulunduğumuz öğretim yılı başına değin 74.727 öğretmen ataması il tercihi ve eş durumları gözönüne alınarak bilgisayar kurası ile yapılmıştır.

Tüm bunları gerçekleştirirken;

*Atatürk ilke ve inkılâplarına içtenlikle inanan,

* Betden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımından sağlıklı ve dengeli gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, özgür ve bilimsel düşünce gücüne sahip olan,

* Kendi milli değerlerini davranış haline getiren, kendisiyle barışık olan,

*Toplum değerlerini benimseyen, çevresiyle iyi ilişkiler kurabilen,

* Çağdaş uygarlık değerlerini benimseyen, dünya ile barış içinde yaşayan.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır