Bu önlemleri 'kalıcı' olarak nitelemek mümkün değil. İlkyardım niteliği taşıyor. Ameliyat ise yapısal reformlarla başlayacak. Sosyal güvenlikle ilk adım atıldı
Türkiye ekonomisi bu kez farklı bir kriz yaşıyor. 1980 öncesinde ekonomi yeterince döviz üretemeyince krize giriliyordu. 1998 ortalarından bu yana süren krizin nedeni ise, kamu açıklarının dayanılmaz boyutlara ulaşmasının yanı sıra, ekonominin de ilk kez bu kadar uzun süreli bir duraklama dönemi yaşaması. Dahası durgunluğun iki cephede birden, hem iç hem de dış pazarlarda etkili olması.
Global kriz önce Türkiye'nin ihracatını duraklattı. Ardından yabancı yatırımcılar ülkelerine döndü. Piyasalardan 7 milyar dolar çıktı. Yabancılar çekilince reel faizler görülmemiş seviyelere yükseldi. Yüksek faiz iç talebi de daralttı. İç ve dış talep daralınca şirketler zorlanmaya başladı. Kredi dönüşlerindeki tıkanma bankaları da nefessiz bıraktı. Yüzde 7-8'lik büyüme ortamlarında, hastalıklarını gizleyebilen reel kesim ve finans sektörü, ekonomi durunca tökezlemeye başladı.
Yüksek faiz kamu maliyesini berbat etti. Bütçe açığı GSMH'nın yüzde 12'sine çıktı. Nakit sıkıntısına karşılık hem devletin, hem reel kesimin, hem de bankaların para ihtiyacı giderek arttı. Hala devam eden krizde, öncekilerin aksine dövizin rolü yok. Krizin nedeni devletin borçlanma ihtiyacının giderek artması, devletten arta kalan paranın da piyasayı çevirmeye yetmemesi.
Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın yokluğuna rağmen, hükümet piyasaları rahatlatacak rötuşları yapmaya kararlı. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın koordinasyonunda yürütülen çalışmalar netleşmeye başladı. Gelinen son nokta şöyle:
Eximbank'a destek: İhracata yönelik üretimi canlandırmanın en etkili yolu, ihracatçı şirketlerin finansman sıkıntısını gidermek. Bunun ilacı ise Eximbank. Hükümet Eximbank'ın sermayesini artıracak. 700 milyon dolarlık kaynak doğrudan ihracatçıya yöneltilecek.
Kredilerde kolaylık: Hükümet "Karşılıklar Kararnamesini" de yeniden düzenliyor. Geçici olarak ödeme güçlüğüne düşen, ancak malvarlıkları borçlarının üzerinde olan şirketlere, borcunun yüzde 20'si kadar ek kredi verilmesine olanak tanınacak. Bankalar, zorunlu olarak kanuni takibata geçmeden borçlu şirketlere ek süre verebilecek.
Vergide rötuş: Maliye Bakanı Sümer Oral'ın yönettiği çalışmalarda, yürürlükteki bazı düzenlemelerin kaldırılması yerine ertelenmesi öngörülüyor. Örneğin, 30 Eylül 1998'deki Mali Milat'ın ardından bu yılın başında devreye giren "nereden buldun" uygulamasının 2-3 yıl ertelenmesi sözkonusu. Böylece Mali Milat sırasında "Devletin işi belli olmaz" deyip kayda girmeyen birikimlerin, başta inşaat olmak üzere lokomotif sektörlere dönmesi planlanıyor.
Peşin Vergi'de beyan ve ödeme yükümlülüğünün 3 aylık dönemler yerine 6 aylık dönemlerde yerine getirilmesi gündemde. Böylece şirketlere ödemekle yükümlü oldukları vergiyi, otofinansman için 3 ay daha kullanma rahatlığı sağlanacak.
Faiz gelirlerinin beyanının da 2-3 yıl ertelenmesi planlanıyor. Faizlerin eskisi gibi sadece stopaj yöntemiyle vergilendirilmesi düşünülüyor.
Kamu bankalarına nefes: Geçen hafta başta kamu bankaları olmak üzere mali kesimi rahatlatacak bir uygulamaya geçildi. Merkez Bankası, bankalara gün içi borçlanma kolaylığı sağladı. Buna göre bankalar mesai sonunda kapatmak üzere Merkez Bankası'ndan borç alabilmeye başladı.
Böylece 200 ila 800 trilyon arasında değişen nakit açığı bulunan, bunun yanı sıra gün içindeki düzensiz nakit akışları nedeniyle ilave borç almak durumunda kalan kamu bankaları rahatlatıldı. Merkez Bankası aynı gün İnterbank'taki faiz kotasyonunu da 3 puan düşürdü.
Bu uygulamaların ardından gecelik repo faizleri yüzde 75'lerden yüzde 65'lere indi. Bu operasyondaki amaç, 2000 bütçesini şimdiden tahrip etmeye başlayan faizlerin düşmesini sağlamak. Hükümet faizleri 1993 sonunda olduğu gibi müdahaleyle düşürmeye çalışmak yerine, daha pratik yollarla ama piyasa kuralları içinde aşağı çekmeye çalışıyor. İlk hafta alınan sonuçlar kalıcı olursa, Merkez Bankası'ndan yeni faiz indirimleri beklenebilir.
ANKARA- IMF ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuçlar çıkaran hükümet, buna ek olarak ekonomiye nefes aldırmak için Vergi Yasası'nda da bir dizi değişikliğe gidiyor. Maliye Bakanı Sümer Oral, çalışmaların sonuçlandığını ve Cuma günü yapılacak Bakanlar Kurulu'nda konunun ele alınacağını açıkladı.
Ortaklar arasında uzlaşma sağlanırsa, "Mali Milat" ve "Nereden buldun?" gibi 6 önemli konuda yeni düzenleme yapılacak. Vergi Yasası'nda değişiklik çalışmalarında, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in önerilerinin de dikkate alındığını öğrenildi.
Maliye Bakanı Oral, bakanlık olarak Vergi Yasası'nda değişiklik çalışmalarını tamamladıklarını ve "bilgi" olarak konuyu Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında gündeme getireceklerini bildirdi.
"Nereden buldun" kalkıyor
Hükümet ortağı partilerin kurmaylarına yansıyan bilgilere göre, Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı taslak metinde, "Mali Milat" uygulamasının kaldırılması öngörülüyor. Demirel'in Maliye'ye gönderdiği raporda da "mali milat" uygulamasının kaldırılması isteniyordu. Taslak metinde, "Nereden buldun" sorusu da kaldırılıyor. Mevcut Vergi Yasası'na göre, 2000 yılında, yapılacak tüm harcamalar sıkı kontrol altına alınacak ve şüpheli durumlarda kaynak araştırması yapılacaktı. Ancak bu düzenlemenin para piyasalarını olumsuz etkilediği ve yatırımların önünde engel olarak ortaya çıktığı yorumları yapılıyordu.
Peşin vergide beyanname süresi de 3 aydan 6 aya çıkarılıyor. Yeni düzenleme yaşama geçerse, 6 ayda bir olmak üzere yılda iki kez beyanname verilecek ve peşin vergi ödemesi, 6 aylık beyanname süresini izleyen ay içinde olacak. Buna göre, 3 ayda bir alınan peşin vergi süresi dolaylı olarak 7 aya çıkarılmış olacak.
Mevduat ve borsa faiz gelirlerinden alınan peşin verginin de kaldırılması ve eski sisteme dönülmesi planlanıyor. Son Vergi Yasası çıkmadan önce, mevduat ve faiz gelirlerinden yüzde 6 oranında stopaj kesintisi yapılıyordu. Mevcut uygulama, mevduat ve faiz gelirlerinden tahmini kazanca göre peşin vergiyi öngörürken, eski uygulama kesinleşmiş kazanç üzerinden yüzde 6 stopaj kesintisini öngörüyordu.
Hükümet, Vergi Yasası'nda değişikliğe paralel olarak, krizi aşmak için kredi sisteminde yeni düzenlemelere gidiyor. Proje, esnaf ve sanayicilerin ödeyemedikleri kredi borçlarına karşılık borcun yüzde 20'sine kadar ek kredi verilmesini öngörüyor.
Proje ayrıca, faiz ve ana para borçlarının 3 yıla kadar taksitlendirilmesini içeriyor. Bir başka proje de, tüketici kredilerinden kesilen yüzde 6 oranındaki "kaynak kullanımı destekleme fonu"nun kaldırılmasını öngörüyor. Böylece piyasadaki durgunluğun aşılmasını hedefleyen hükümet, yüzde 6 oranındaki kesintinin "geçici" süreyle sıfırlanmasını düşünüyor.
Ecevit: Görevimiz acilen canlanma
ANKARA- Başbakan Bülent Ecevit, hükümet tarafından hazırlanan paketin ayrıntılarının yakında açıklanacağını belirterek, "Bizim piyasayı, ekonomiyi bir an önce canlandırma borcumuz, görevimiz var. Çalışmalarda sonuç aşamasına gelindi" dedi. Ecevit, özel konutundan Başbakanlık Merkez Binası'na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Piyasayı, ekonomiyi bir an önce canlandırma borçları ve görevleri olduğunu ifade eden Ecevit, "Bu konuda birkaç haftadır arkadaşlarımız yoğun çalışma yapıyor. Sonuç aşamasına gelindi. Birkaç gün içinde açıklama yapılacak'' dedi.
"Güvensizlik vergi reformundan"
CumhurbaŞkanI Süleyman Demirel, Türkiye'deki bugünkü sıkıntıların belkemiğinde bir güvensizlik yattığını ifade ederek, "Güvensizliğin ana sebeplerinden birisi Vergi Kanunu'dur. Vergi Kanunu yanlıştır demek mümkün değil. Yalnız, bir şeyin doğru olması şart da, bir de zamanlı olması şart" dedi. İstanbul Sanayi Odası Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Engin Koyuncu'yu Çankaya Köşkü'nde kabul eden Demirel, "Hedefimiz, 5-6 sene zarfında 200 milyar dolar ticaret hacmidir. Sıkıntıların bel kemiğinde yatan bir güvensizliktir. Türkiye'de bir güvensizlik meydana getirildi" dedi.