kapat

10.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CENGİZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


Bizim borsamız başkadır...

Hikmet Uluğbay'ın şimdi çenesinden girip alnından mı çıktığı, yoksa alnından girip çenesinden mi çıktığı tartışmasıyla yozlaşmaya başlayan intihar girişimi, Türk ekonomisinin ne kadar yozlaştığının en çarpıcı göstergesi.

Tıpkı bunun gibi bir başka gösterge ise, Hikmet Uluğbay'ın intihar girişiminin duyulması üzerine İMKB endeksinin topu topu yüzde 1.3 değerinde değer kaybetmesi. Bir üçüncü göstergeye gelince, olayın ertesi günü İMKB'nin "toparlanarak", bir gün öncesine yani intihar girişimi gününe oranla 100 puanın üzerinden kapanması...

Bütün bunlar Türk ekonomisinin akıl almayacak oranda yozlaştığını ve kötü durumda olduğunu ve bu kafayla gidilirse, Türkiye'ye çok ama çok yüksek maliyetler çıkararak daha da iflâh olmaz bir hale gireceğini gösteriyor.

Amerikan ekonomisi ise görülmemiş bir parlak dönem yaşıyor. Altın döneminde. Bu kadar kuvvetli bir ekonomi nasıl allak bullak olabilir?

Size Washington'daki finans uzmanlarının cevabı: Bu başarının mimarı sayılan ve kısa süre önce görevinden ayrılan Robert Rubin, yerini alan ve dolayısıyla "güven ve devamlılık"ı temsil eden Larry Summers veya Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'dan birinin intihar ettiği duyulsun; o anda Dow Jones yani New York borsası anında çöker.

Yani, tıpkı 1929'un o "Great Depression"u bir anda tekrar yaşanabilir. Ekonominin, toplama-çıkarmadan ibaret olmadığı, daha da öteye bir "psikoloji" ve "insan ilişkileri" konusu olduğu besbelli.

Peki, dökülen Türkiye ekonomisi ve İMKB nasıl oluyor da, dürüstlük ve namusluluğu efsanev” ölçülerde bulunan Hazine Bakanı'nın IMF'yle görüşmelerin "sarı ışık"ta durduğu ve hemen ardından borsa skandalı niteliğinde spekülasyonların ortalığı sardığı bir sırada intihar girişimine rağmen, bana mısın demiyor?

Öyle bir ekonomi ki, büyüme hızı, iki yıl içinde yüzde 7'den eksiye inmiş; deri, tekstil, şişe-cam, turizm gibi motor sektörleri kan ağlıyor; işsizlik yüzde 20'nin de üzerine çıkacağa benziyor, zaten yılın ilk üç ayı üçte bir oranda daraldığı ilân edilmiş ve bir gün içinde hem Hazine Müsteşar Vekili istifa, hem de Hazine Bakanı ise intihar ediyor ve bana mısın demiyor?

Bu işte bir gariplik yok mu? Durumu normal gösteren her açıklama, bu toplumda, birer "yalancılık deklarasyonu" olarak algılanmaz mı? Bu ekonominin egemenlik alanı içinde yaşayan herhangi bir kimsenin "güven" duygusuna sahip olması mümkün mü?

Peki, "dolarları getirecek" olan IMF ile istikbalimiz ne olacak? IMF ile aylar önce görüşmeleri yürüten üç kişi şu anda ortada yoklar. Müsteşar Yener Dinçmen, çoktan istifa etti. Ardından Cüneyt Sel de istifa etti, gitti. IMF nezdinde en güvenilir şahsiyet olan bakan ise tabancasını yüzüne çevirdi ve tetiğe asıldı.

IMF yetkilileri arasında siz olsanız, bu manzara karşısında, "Farketmez; verelim milyarlarca doları gitsin" der misiniz?

Uluğbay'ın sıktığı kurşunun sesi, aslında, Türkiye'nin mal” geleceğinin çaldığı bir alarm zilidir.

Güven yok. Devamlılık yok. Ama gelecek dolarlar var. Şaka mı ediyorsunuz!

En önemlisi, bu son olaylar, borsanın kendisinin bir "şaka" olduğunu gösterdi. Türkiye borsası dediğiniz, borsanın varoluş sebebinin tam tersi olan bir mekân. Borsa, "ekonominin demokratizasyonu", "paranın anonimleşmesi" demektir. O yüzden, borsalar, hazine müsteşarlarının istifasına, bakan intiharına dayanamayacak kadar duyarlı, güven psikolojisine dayalı hareketli zeminlerdir. Uluğbay'ın intihar girişiminden etkilenmeyecek kadar hareketsiz bir borsa; olsa olsa, "tekelci holdingler konfederasyonunun rodeo sahası" olduğunun, yani borsa olmadığının kanıtıdır.

Bir "borsa" ortada fol yok yumurta yokken, üç gün içinde 5 milyar dolarlık işlem hacmine fırlarken, Hazine Bakanı istifa edince kılını kıpırdatmıyorsa, ortada "insider trading"den geçilmeyen "kriminel" bir durum var demektir.

Hikmet Uluğbay'ın yüzüne tabancayı çevirtip, tetiği çektirenlerin aranacağı adres bellidir. Aranmayacağını da, bulunmayacağını da, her Türk vatandaşı gibi biz de biliyoruz.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır