kapat

10.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İlginç sorular cevaplar
Sanık Şahin: Silahlar kayıp değil. Yargıç: Öyleyse niye dava açıldı? Sanık Şahin: Bilemiyorum. Yargıç: Uzi marka silah suikast silahı mı? Sanık Şahin: Hayır. Yargıç: Baretta marka silah Susurluk denen vaka-i şerriyedeki arabada mı bulundu? Sanık Şahin: Evet o silahtır.

Merdan KAÇAR

Susurluk skandalının önemli halkalarından olan, Hospro Şirketi'nce Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hibe edildiği ileri sürülen 10 adet 9 mm Micro Uzi, 10 adet 9 mm Micro Uzi SMG ile 10 adet 22 kalibre Beretta marka tabancalar ile bu tabancalara ait susturucuların kaybolmasıyla ilgili davada dün Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin ifade verdi.

Duruşma öncesinde, sanık Şahin'in korumaları ile emniyet görevlileri basın mensuplarının duruşma salonuna girmesini engellemek istediler. Kameraman ve fotomuhabirlerini, duruşmanın başında görüntü almasına izin verdikten sonra dışarıya çıkaran yargıç Danışman, ellerinde telsiz bulunan polisleri de "Bu ülkede herkes mahkemeye saygılı olmak zorundadır. Her gelen içeriye giriyor, çıkın" diyerek dışarı çıkardı. Yargıç Danışman, duruşmanın bitiminde de polislerin tavrına tepkisini "Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Öyle önüne gelen telsizle girip müdahale edemez" diye tekrarladı.

"Silahlar kaybolmadı"
Duruşmada ifade veren Şahin, olay tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanvekili olarak görev yaptığını belirtti. Şahin, Türkiye'ye gelen silahların kendilerine değil, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bu işle görevli birim olan İkmal Daire Başkanlığı'na teslim edildiğini söyleyerek, "Biz daha sonra bu silahları görevimiz gereği İkmal Bakım Dairesi'nden alıyoruz. Almış olduğumuz silah ve malzemelerin tümü aynen mevcuttur ve hiçbirisi kaybolmamıştır. Herhangi bir kayıp var ise bu İkmal Daire Başkanlığı'nın sorumluluğundadır. Bu nedenle suçsuzum beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi. Şahin'in bu sözleri üzerine yargıç Danışman "Niye o zaman sizin hakkınızda dava açıldı?" diye sordu, Şahin ise "Bilemiyorum" yanıtını verdi.

Şahin, Danışman'ın "Uzi marka silah suikast silahı mıdır?" sorusuna "Hayır yakın muharebe silahıdır" yanıtını verdi. Danışman'ın, "6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada geçen baretta marka silahlardan birisi, Susurluk denen vaka-i şerriye var, orada vatandaşın arabasında bulundu. Silah oraya nasıl girmiş?" sorusu üzerine ise Şahin, "Bizim onla ilgimiz yok" cevabını verdi. Danışman, "Dava bugün basit bir olay gibi gösterilmeye çalışılıyor. TCK 230'mı olsun, 240'mı olsun tartışması yapılıyor. Bu zimmet bile olur" diye konuştu.

Yargıç Danışman, dava konusu silahlar ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın sonucunun beklenmesine, adaletin gerçek tecellisi, delillerin kaybolmaması ve birlikte değerlendirilmesi yönünden Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılarak dava dosyalarının birleştirilme konusunda izin istenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır