kapat

08.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Bakan'ın intiharı suratınızda patlayan bir şamardır!

Dram! İki kere dram. Kurtuluşu ölümde görmesi birinci dram. Kurnaz, kibirli, hak tanımaz, yalancı, israfçı, savurgan, harcamalarının hesabını vermeyen, makam otosu Mercedes'ten inmeyen, devleti sömüren, zamlarla, yüksek vergilerle halka kemer sıktırırken kendisi hiç özveri yapmayanlar arasında ancak bu kadar dayanabilmesi ikinci dram.

Bakanın intihar etmesi...

Bence çifte dram.

Smith Wesson tabancasını iki kez ateşlemiş, kurşun çene altından girmiş, dilini koparmış, burnunu parçalamış, alın kemiğini yalayıp gitmiş. Onu çok yakından tanıyanlar, Merkez Bankası'nda, Hazine'de, Maliye'de, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, Tokyo ve Washington Büyükelçiliği'nde beraber çalışmış olanlar, çok yakın arkadaşları, ülküdaşları, yoldaşları, aile dostları Hikmet Uluğbay için bir tek şey söylüyorlar:

Çok dürüst adamdır.

***

Dürüst adam... Ölmek istedi...

Bir insan niçin ölmek ister, niçin intihar etmek ister, niçin kurtuluşu ölümde bulur? Psikoloji Fakülteleri'nde "İntiharın psikodinamikleri" derslerinde bu sorunun cevabını; "Bir insan kendine yakıştırmayacağı bir durumla karşılaşırsa ve bu yakışıksız durumdan çıkabilecek direncini de yitirmişse intihar eder" diye anlatırlar.

En iyi dostları anlatıyor:

Kırılgandı, naif biriydi.

Çok hassastı, duygu doluydu.

Ama çok dürüsttü...

60 yıl boyunca devletin en yüksek kademelerinde çalıştı. Büyükelçiliklerde ticaret müşavirliği görevinde bulundu. Üniversitelerde ders verdi. Kitaplar yazdı. Bakanlık yaptı. Zemin kat bir apartman dairesi, eşinin altında eski model bir otomobil ve bankada bütün birikimi 1.5 milyar olan nakit parası vardı. 1.5 milyar lirayı bugün İstanbul Eminönü'ndeki otopark değnekçileri bir ayda kazanıyorlar. Oğlu işsizdi. Ekonomiden sorumlu bakandı, isteseydi hem özel sektörde hem devlette işsiz oğluna bir telefon ricasıyla yüksek maaşlı işi bulabilirdi. Kendine yedirmedi, oğluna iş bulmak için bakanlığını bir torpil aracı olarak kullanmadı.

Dürüst adam... Niçin ölmek istedi?

Neyi kendine yakıştıramadı?

Hazine'ye gelen paranın nerelere harcanmakta olduğunu, bankalarda, finans kurumlarında, Borsa'da, KİT'lerde, belediyelerde, bakanlıklarda, bütçe dışı harcamalarda, tarım sübvansiyonlarında, Hazine garantilerinde, fon harcamalarında, döner sermayelerde, kaynakların saydam olmayan bir biçimde hangi dalaveralarla har vurup harman savurulduğunu en iyi bilen bakanlardan biriydi Hikmet Uluğbay... Böyle bir bakanın intiharı, aslında kurnaz, kendini beğenmiş, hak tanımaz, devleti soyduran, makam otosu Mercedesler'den inmeyerek, kıyak emeklilikle beslenerek, villa lojmanlarda oturan, Ziraat Bankası ile Halk Bankası'na bütçe açığı kadar görev zararı yaptırıp, bunu politik ranta dönüştüren, harcamalarının hesabını veremeyen, yalancı, israfçı, saydam olmayanların suratına indirilmiş bir tokattır.

Damladı... Damladı...

Birikti... Birikti...

Dürüst adam dayanamadı.

Kendine yakıştıramadı.

Direnme katsayısı sıfırlandı.

Kendini öldürüp, kurtulmak istedi.

RTÜK'ün villaları...

Bunların israfı, savurganlıkları, saltanatları, debdebeleri vurdukça tozuyor. "Kemerleri önce devlet sıkmalı" köşesine büyük ilgi var. Okurlarım isyanlarını somut bilgilerle destekleyerek dile getiriyor. İzmir Mavişehir yöneticilerinden Hüsamettin Taygun aradı şu bilgiyi verdi: "RTÜK Krallığı: Türkiye'de 13 milyon ailenin 11 milyonu 100 metrekarenin altında evlerde oturuyor fakat RTÜK'ün 9 üst kurul üyesinin her birine 100'er metrekarelik çalışma odaları yapılıyor" diye yazmışsınız. Doğrudur. RTÜK'ün Mavişehir'de 2041 sokakta 4 adet villası var. Bu vilların herbirinin bugünkü değeri 250 bin dolar, aylık kiraları 2.000 dolar. Bunlardan birini işyeri olarak kullanıyorlar, diğerleri boş lojman. Ancak Ankara'dan üst düzey birileri gelirse bir kaç gün kalıp, gidiyor."

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır