kapat

07.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
"Ayna"dan görünenler!
Ayna'nın birleştiricilik gibi bir özelliği var. Normalde kahvelerde yanyana oturtsan belki kavga ederler ama bizim konserimizde birlikte şarkı söyleyebiliyorlar

Ayna grubu şimdiye kadar müziklerinin dışında bir konuyla gündeme gelmedi. Ne ailelerini tanıdık ne de sevgililerini... Tabii ki onlar da kendilerine uzatılan her mikrofona her konuda ahkam kesecek kadar akıllı! Ama şarkılarla konuşmak varken, başka yollara hiç sapmadılar. Şimdi yine şarkılarla konuşuyorlar.

Ayna'cılar, "Müzik bir iletişim yolu. İletişim güçlüyse, yaptığınız şarkılar insanlarla birlikte yaşayabiliyorsa, dolayısıyla albümünüz de satacaktır. Konserinizde de yine birlikte şarkı söyleyeceğiniz insanlar olacaktır." diyorlar.

"Biz başarılıyız"
Şarkılara herkes ruhunu, emeğini katmış. Onun için şarkıların altında kişilerin adları yok. "Ayna" ruhu oluşmuş. Oysa grupların yaşaması zordur. Peki onları birarada tutan en önemli faktör ne?

"Dağılma nedeni bir grubun başarısızlığından ya da ekonomik paylaşımdaki hatalardan dolayı olabilir. Ayna başarılı bir grup. Çünkü ne konserlerde ne de albüm satışlarında bir başarısızlık yaşamadık. Ayrıca ekonomik paylaşım konusunda hiçbirimizin parayla ilgili bir işi olmaz. Bizim derdimiz müzikal anlamda bir şeyler yapmak ve o müziği kullanarak kendi içimizde ruhumuzun büyümesini sağlamak. Olgunlaşmak..."

Maddi anlamda bir 'büyüme' de söz konusu tabii...

Erhan yanıtlıyor; "Parayla hiç işimiz olmaz. Çünkü paramız var. Ama paramız yokkken, parasızlık çok önemliydi benim için. Çünkü yıllarımız parasızlıkla geçti. Para olunca tabii ki çok şey değişti. Ayna olarak kendimize ait bir stüdyomuz var. Şirket içinde birçok arkadaşımıza çalışmalar da yapıyoruz. Ayna bizim için bir okul."

O kadar parasız günlerden sonra paranın gücünün hiç mi değiştirmedi Ayna'yı ve Ayna'cıları?

Değiştirmediğini söylüyorlar. Örneğin Erhan'a ortağı Erol Köse bir jeep almış. Erhan, "Beni o arabaya binerken bir müziksever görürse utanıyorum. Gösterişten hoşlanmıyorum." diyor.

Ortaköy müdavimleri
İçki içmiyorlar. Gece eğlenceleri yok. Bazen Kemancı'ya gidiyorlar. Onun dışında ya stüdyodalar ya da konserler için yollarda. "Bizi bir diskoda dans ederken göremezsiniz. Çok sosyal değiliz." diyorlar.

İstanbul gece yaşamının vazgeçilmez adresi Pasha Disko'nun kapısından bir kere içeri girmişler. O da bir ödül töreni için. Ama Pasha'nın bir kilometre ilerisindeki tüm balıkçılar Erhan'ın arkadaşları. Her gün orada balık tutuyor, hayatla kucaklaşıyor.

"Birtakım ilişkilere bakıyorsunuz; Haftada bir partner değiştiriyorlar. Normal insanların bunları yaşayabildiğini düşünmüyorum. Yani sokaktaki insan bu değil. Biz öyle hayatları yaşayacak kadar rahat ve çağdaş değiliz!" diyor Erhan.

Konserler nedeniyle Anadolu'yu karış karış dolaşmışlar. Anadolu onları beslemiş, onlara yeni renkler, yeni tatlar kazandırmış.

"Bizi herkes izliyor, dinliyor. Hakkari'de şehir stadyumu ağzına kadar doluydu. Oradaki kitle farklı ama bütün şarkılar ezbere biliniyor. Bizim grup olarak özelliğimiz 65 milyona hitap etmemiz. Metalciler, uzun saçlılar, kapalılar, her yaş grubundan insan var. Ayna'nın birleştiricilik özelliği var. Normalde kahvelerde yanyana oturtsan belki kavga ederler ama bizim konserimizde birlikte şarkı söyleyebiliyorlar."

Otobüs evleri gibi
Onlar hayatı paylaşan bir 'erkekler topluluğu'... Kadınlara Alışverişle pek araları yok. Kalabalık alışveriş merkezlerinde dolaşmayı sevmiyorlar. Geçenlerde stüdyoya bir basket potası alınmış. Ve bugünlerde ya müzik yapıyorlar ya da basket oynuyorlar. Erhan tamiratla ilgili alet edevat hastası. Bir de ayakkabı alırmış kendine. Cemil ise evden dışarı adım atmadığını, son ayakkabısını kendisine Erhan'ın aldığını söylüyor. Onun alışveriş dünyası mahalledeki bakkalla sınırlı.

Hayatlarının büyük bölümü yollarda geçiyor. Seyahat ettikleri otobüs artık evleri gibi. Herkesin otobüste 'özel bölgesi' var. Orada yatıp, orada kalkıyorlar. Sallantılılı yolculuklara öylesine alışmışlar ki, beş yıldızlı bir otelde konakladıkları gece, hiçbiri odada yatamamış. Cemil, "Uyku tutmayıp otobüse gittim. Herkesin benden önce gelip yattığını gördüm" diyor. 4-5-6-7 numaralı koltuklar Cemil'in ikamet alanı...

Erhan "Amacımız hatalarımızla savaşıp daha iyi insanlar olmayı öğrenmek." diyor. Daha önce alkol kullanırmış. Şimdi içmiyor. "Bu benim için çok güzel bir adım. Ölene kadar içki içmeyeceğim."

Evet, Ayna kendiyle beraber büyüyor, olgunlaşıyor... Ve Ayna'dan şimdilik bunlar görünüyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır