|
O, 4X4'ün hakkını veriyor
Dağ, taş, toprak, çamur. Yani otomobil kullanmanın zor olduğu her türlü yol şartı ve üstesinden gelen bir 4X4, yani arazi aracı. Türkiye yolları arazi aracı tutkunları için biçilmiş kaftan. Aslında bolca çukurlarıyla İstanbul da.
Çünkü, çukurların üstesinden gelmek ve günümüzün modası olan ve neredeyse her mahalleye yapılan kasislerden durmadan kurtulmanın tek yolu diye düşünenler de var. Tabii ki aslında, hafta sonlarını daha çok su sporlarına, dağ, kayak ya da diğer doğa sporlarına ayıranların birinci tercihi.
Kendini yüksekte ve güvende hissettiren arazi araçlarının pazarı Türkiye'de her geçen gün artıyor. Ancak arazi aracını gerçek arazi koşullarında kullanan ve bu amaçla satın alanların sayısı az. İstanbul'da özellikle kadın sürücüler güvenlik ve "moda" diye arazi aracı satın alıyor.
Gerçek arazi şartlarında
Tekser İnşaat'ın sahibi Muammer Kitapçı'nın oğlu ve şirketin Yapı Yatırımları Koordinatörü Cem Kitapçı, bir off-road tutkunu. Kitapçı, doğanın her türlü zor şartıyla sahibi olduğu dört arazi aracıyla başa çıkıyor. İstanbul Off-Road Klübü'nün de başkanı olan Kitapçı'nın gözü 1993'ten beri arazi aracından başka birşey görmüyor. Land Rover Discovery, 110, Range Rover ve S3'ten oluşan 4X4'leri değiştirmeyi, ya da elden çıkarmayı asla düşünmüyor.
Şirketin yurtdışındaki şantiyelerinin sorumluluğunu yürüttükten sonra kendi deyimiyle "Şark hizmeti"ne geçtiğimiz yıllarda son vererek İstanbul'a gelen Kitapçı, bulduğu bütün boş vakitleri "4X4 merkezli" haftasonu programlarına ayırıyor.
1990 yılında Camel Trophy seçimlerinde başarılı olarak yarışlara katılan ve dereceye giremese de çok zor yol ve iklim şartlarında gerçekleşen yarışı tamamlayan Kitapçı'nın maceracı ruhu onu bir serüvenden diğerine sürüklüyor.
Şimdiye kadar Toroslar, Kaçkarlar, Konya Çölü ve Kaz Dağı'nın da aralarında bulunduğu doğası muhteşem ancak yolları da bir o kadar zorlu olan pek çok bölgede arazi aracının gücünü ve performansını deneyen Kitapçı, İstanbul trafiğinde arazi aracının kendisi için "kurtuluş" anlamına geldiğini anlatıyor. "Bir kere yüksektesiniz ve yolun ilerisindeki her türlü kaza ya da sıkıkışıklığı görüyorsunuz. İstanbul'da trafik çok çabuk yavaşlıyor. 4X4'le önlem almak daha kolya" diyen Kitapçı, bütün kasisleri de durmadan geçmenin keyfini yaşadığını itiraf ediyor.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|