kapat

24.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Stres büyüteç altında!
Stresin, bedenimiz ve zihnimiz üzerindeki tahribatını hepimiz çok iyi biliyoruz. Önce yorgunluk ve bitkinlikle başlayan, ileri safhalarda ise fiziksel ve ruhsal hastalıklarla kendini gösteren stres, etkilerini gitgide daha geniş alanlara yayarak, bünyemizi esir alıyor. Bu esaretten çıkmamız ise hayli zaman istiyor.

Gill Cox ve Sheila Dainow'un "Gizli Güçlerinizi Keşfedin" adlı kitabında stres karşısında verdiğimiz tepkiler şöyle anlatılıyor: "Stres öncelikle dış dünyadaki uyarıcı etkenlere değil, bizim onları algılayış tarzımıza bağlı olarak ortaya çıkar. Aynı olay bir insana sıkıcı ve sıradan görünürken, bir diğerini heyecanlandırır, üçüncüsünü de strese sokar. Örneğin; trafik sıkışıklığında, sürücü A arkasına yaslanıp, sıkışıklığın geçmesini bekler. Sürücü B, o denli kızmıştır ki, kızgınlığı arabasının motor ısısını aşar, sürücü C ise tehlikeyi göze alarak, konvoy halinde sollamakta olan arabalara katılmaya karar verir ve gaza basar. Her üç kişinin de içinde bulunduğu durum aynıdır, fakat yaşanılan stresin derecesini, kişilerin verdiği tepkiler belirlemektedir."

Hastalığa davetiye...
Aynı kitapta ilginç bir paragraf daha var: "Belli kişilik özelliklerine sahip insanlarla, hastalıklar arasındaki bağlantı üzerine yapılan araştırmadan elde edilen bilgilerin ışığında, belli insanların, yine belirli hastalıklara eğilimli oldukları gözlemlenmiş. A kişilikteki (yüksek derecede stresli, durmaksızın çalışan) insanlar olarak adlandırılanların, sıklıkla karşılaştıkları hastalıkların başında kalp rahatsızlıkları geliyor..." Şurası kesin, içinde bulunulan tutum ve davranışların ifade edilme tarzı ve biçimi hastalıklara yol açabilir.

Strese karşı egzersiz
Stres içinde olduğunuz zaman hiç rahatlamayı denediniz mi? Bunun için önce kendinizi rahat hissedeceğiniz bir yere oturun veya uzanın. Şimdi kaslarınız üzerinde yoğunlaşacaksınız; beş saniye boyunca sıkacak, ardından da serbest bırakacaksınız. Bu sayede vücudunuzun değişik bölgelerinde oluşmuş gerginlikleri giderdiğinizi fark edeceksiniz.

Gözlerinizi kapatın. Ayaklarınızı olabildiğince vücudunuza doğru çekin, yavaşça beşe kadar sayın ve ardından ayaklarınızı tekrar yere doğru bırakın. Sanki kesilmiş bir ipin ucuna bağlılarmış gibi. Şimdi ayak parmaklarınızı bir kalemi tutmak istermişcesine sıkın. Beşe kadar sayın ve tekrar bırakın.

Ardından baldırlarınızı, karın kaslarınızı aynı şekilde sıkıp bırakın. belinizi rahatlatın. Omuzlarınızı kulak hizasına kadar çekip bırakın ve kollarınızı kaldırarak gerilin ve gevşeyin. Kaşlarınızı çatın ve gözlerinizi kapatıp sıkın ve beşe kadar saydıktan sonra bırakın. En son olarak ise tüm vücudunuzu gözden geçirin. Gergin olan bir yeriniz varsa, hemen aynı işlemleri uygulayın. Sonra rahat bir şekilde kendinizi halının ya da koltuğun üzerine bırakın. Dinlenin ve yavaşça kalkın.

Stresle savaşın
Savunma sistemimizi çökmekten kurtarmak için önce strese karşı savaş açmamız, ancak savaşırken neler yapmamız gerektiğini çok iyi bilmemiz ve bunları harfiyen uygulamamız gerekiyor. Meditasyon yapabiliriz, rahatlatıcı masajlardan yararlanabiliriz, kendimizi frenlemeyi deneyebiliriz ve her şeyden önce faal olmaya çalışarak stresi alt edebilir, dolayısıyla savunma sistemimizi büyük ölçüde olumsuz etkenlere karşı korumuş oluruz.

İşte "Gizli Güçlerinizi Keşfedin" adlı kitaptan faal olma yolunda birkaç öneri: Kendinizin belirlemiş olduğu sürat dahilinde ve keyfini sürerek herhangi bir faaliyette bulunmak, başka bir deyişle kimseyle yarışmak zorunda kalmadan bu faaliyeti gerçekleştirmek, stresi hafifletici bir etki yapabilir. Kendi kendinize tercihinizi yapın: Resim çizin, dikiş dikin, bahçeyle uğraşın, örgü örün, müzik yapın, yogaya başlayın, spor yapın, en sevdiğiniz kaseti dinleyin ve dans edin, banyoda şarkı söyleyin.

Strese karşı dayanıklılığınızı artıracak olan bu yöntemler güç toplamanıza da katkıda bulunacaktır. Böylelikle yaşamın gözlerinin içine bakabilecek, stresli ortamlarla daha kolay başa çıkabileceksiniz. Yatıştırıcı ilaçlarla karşılaştırıldığında bu yöntemlerin, acıyı uyuşturmaktansa acının temelinde yatan sorunlar üzerinde hakimiyet kurabilmeyi ve onları etkisiz kılmayı kolaylaştırdıklarını gözlemleyebilirsiniz.

İçimizde mevcut, yaşamla mücadele gücümüzün iyice bilincine varabilmek için, zaman zaman zorluklara katlanabilmemiz gerekiyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır