İnşaatçıların KDV sorunu çözüldü...
İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan bir sektör. Ayrıca, Türkiye'deki sektörlerin üçte biri de inşaat sektörü ile doğrudan bağlantılı. Bu nedenle, inşaat sektöründeki durgunluk ya da canlılık, ekonomiye aynen yansıyor.

Sektörün, çeşitli konularda olduğu gibi vergisel konularda da bazı sorunları var. Geçmişte bu sorunların önemli bir kısmı, aynı zamanda müdürü olduğum "Gazi Üniversitesi Maliye ve Vergi Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi"nin, Yapı Merkezi ve Müteahhitler Birliği ile düzenlediği "İnşaat Sektörü Sorunları" panellerinde dile getirilmiş ve çözümlenmişti...

Taahhüt şeklinde inşaat işi yapan firmaların öteden beri devam eden en önemli sorunlarından biri de, KDV ile ilgili...

Sorun neydi?
Taahhüt şeklinde inşaat işi yapan firmalar, işveren kuruluşa hakedişi verdiklerinde, "hakedişin idarece onaylandığı tarihte" KDV yönünden vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş sayılıyordu. İşveren kuruluş, onayladığı hakedişin bedelini 3-5 ay sonra ödese dahi, müteahhit firma, hakedişin onaylandığı tarihi izleyen ayda, hakedişle ilgili KDV'yi beyan ederek ödemekteydi.

Bu ise, tahsil edilmeyen bir paranın KDV'sinin ödenmesi anlamına geldiği için, inşaatçılar finansal açıdan çok zor durumda kalıyorlardı.

Danıştay sorunu çözdü
Yıllardır devam eden bu sorunu, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu çözdü.

Dava Daireleri Genel Kurulu'nun (tam metnine KDV Kanunu ve Uygulaması adlı 5 ciltlik kitabımın 678 ve izleyen sayfalarında yerverilen) Kararı'na göre;

"... 2886 Sayılı Yasa'nın 8. maddesinin, tip şartnamelerin genel ve ortak esaslarını belirlemeye yetkili kıldığı Bakanlar Kurulu'nun, 84/8520 Sayılı Kararı'yla yürürlüğe konulan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. maddesinde; geçici hakediş raporlarının hangi esaslara göre düzenleneceği belirlenmiş ve hazırlandıktan sonra müteahhit ile işveren idare tarafından imzalanan geçici hakediş raporunda tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkili makamlar tarafından düzeltme yapılabileceği belirtilmiş, yapılan iş için ne kadar ödeme yapılacağı, dolayısıyla da teslim edilen mal veya hizmetin bedeli ancak, ita amirince tahakkukun yapılması, verile emrinin düzenlenmesi ile belli olmaktadır.

Bu durumda tahakkuk müzekkeresi ile verile emirlerinin düzenlendiği tarihte, KDV yönünden vergiyi doğuran olayın meydana geldiğinin kabulü gerekir." (Dn. VDDGKK, E. 1996/370,K.1998/118 sayılı Kararı)

Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. maddesine göre, tahakkuk müzekkeresi ve verile emrinin düzenlendiği tarihten itibaren, "en geç 30 gün içinde" ödemenin yapılması gerekmektedir. KDV'de izleyen ayın 25. gününe kadar yatırıldığından, ödemeyle ilgili 30 günlük süre de, sorun olmaktan çıkmaktadır.

Karar, Danıştay'ın bir dairesinin değil, "Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu"nun kararı olduğu için son derece önemlidir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, yukarıda belirtilen kararı ile, inşaat işlerinde KDV yönünden sıkıntı yaratan önemli bir sorunu çözümleyerek, bu konudaki tartışmalara ve müteahhitlerin mağduriyetine son vermiştir.

İyi ki ülkemizde Danıştay var...