kapat

22.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İş var, heyecan yok
Yavuz Canevi'ye göre hükümet öncelik verdiği konuları bir bir yapıyor. Ancak bu icraatları pazarlayacak bir sistem kurulmamış. Bu da toplumda ve ekonomide heyecansızlığa yol açıyor

Türk Ekonomi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, Turgut Özal'ın yanında uzun yıllar bürokrat olarak çalıştı. Özal'ın en büyük özelliğinin komuoyunu yönlendirmesi, havaya sokması ve heyecanlandırması olduğunu söyleyen Canevi, "Güzel şeyler oluyor, komisyonlar çalışıyor, kanunlar geçiyor, ama bunlar kamuoyuna pazarlanamıyor" dedi. Canevi, "Bu reklamcılık, PR, anlatma sıkıntımızdan kaynaklanan bir sorun. Biz bir yapıyoruz, 0.20 satıyoruz. Oysa bir yaptığınız zaman üçe satmanız lazım. Heyecana ihtiyaç var. Ben inanıyorum, Ankara'da yaratılacak bir ünite heyecan, İstanbul'a ve özel sektöre üç ünite, beş ünite üretim, ihracat, döviz girdisi getirir. İnsanlar böyle bir şeye aç, susamış durumda"diye konuştu.

NE İŞ YAPILDI?
"Bu hükümet kurulurken, açıkçası tereddütlerimiz vardı 'Kurulabilir mi?' diye, ancak tahminlerimizin aksine çok kısa bir zamanda üç partili bir hükümet kuruldu. Ondan sonra 'Meclis'te güvenoyu çıkar mı?' diye tereddüt ettik, ama bugüne kadar görmediğimiz bir güvenoyu çoğunluğuna sahip oldu. Gündemdeki maddeler, hükümet programı çok güzel. Meclis de çalışıyor. Bankalar Kanunu geçti. Bütçe geçiyor. Ama bunlar bir hücre modeli gibi çalışıyor. Maliye Bakanlığı bir şeyler yapıyor, ekonomide bir şeyler oluyor, sosyal güvenlikte bir şeyler oluyor, ama bütün bunlar bir araya getirilemiyor."

NEDEN HEYECAN YOK?
"Hükümet kurulduktan sonra şahsen heyecanlı bir döneme girdiğimizi düşündüm. "Bu hükümet böyle bir çoğunlukla buldozer gibi kamuoyunu arkasına, meseleleri de önüne alır, gider" dedim. Fakat şu anda böyle bir hava içerisine giremediğimizi görüyorum. Büyük bir ivme bekliyordum.

Fakat aksiyonda ve bu işin pazarlanıp satılmasında hem iç kamuoyuna hem de dış kamuoyuna, finans çevrelerine böyle bir pazarlama tekniğiyle gidilmesi ve bu heyecanın yansıtılması gerekirdi."

Yasadan çok uygulama
"Bankalar Kanunu bir niyet gösterisiydi. Ve asıl altı çizilen nokta da, bağımsız iradeye sahip bir kurul oluşturularak bankacılık ve finans sektörünün daha iyi denetlenmesi ve hata yapıldığı zaman gerekli önlemlerin alınmasıydı. Üzülerek ifade etmek lazım, Meclis'te bu kurulun oluşturulması sırasında yaşanan tartışmalar bile soru işaretleri yarattı. Her parti, bir temsilcisinin olmasını istedi. Kurulun oluşması, koalisyonun yapısına yansıdı. Yani siyasete endeksli bir kurul yapısı oluşturuldu. Siyasi müdahalelerden uzaklaştırmaya çalıştığımız bir kurulun oluşturulmasında siyasi müdahale oldu. Bu, bizim kültürümüzde bağımsızlık fikirlerinin oluşmadığını gösteriyor.

Onun için bizim amacımız sektör olarak siyasilerle birlikte bu kültürü oluşturmamız. Bu kurumları kendi haline bırakmamız lazım. Bu kanunun doğru ya da yanlış olduğunu uygulama sırasında göreceğiz."

EKONOMİYE TAZE KAN
"Hükümetİn nereden başlayacağı belli olmuştur. Dört maddelik gündem var. Mali sistem reformu, sosyal sigortalar reformu, tarımsal destekleme fiyatları ve özelleştirme. Eş zamanlı olarak harekete geçilmesi de olumludur. Türkiye'nin tasarruf açığı senelerdir bir gerçektir. Bunu kapatan bir mali sistem getirmediğimiz taktirde, yüzde 5-6'lık bir kalkınma hızını seri bir şekilde yakalayamayız. Sürekli olarak zig-zaglar yaparız. Zaten bu zig zagların arası da giderek azaldı. Önceleri aralarında 10 yıl oluyordu, şimdi son 10 yılda dört büyük kriz yaşadık. Benim endişem, şu ortamda da yeni bir yapısal reform dalgası yaratarak altyapımızı sağlamlaştırmazsak, iki-üç senede bir böyle zig zaglarla karşı karşıya kalmamız. Bizim dış kaynak kanalını açacak bir strateji izlememiz gerekir. 10 yılda dört krizi aşmış bir ekonomiye taze kan vermek gerekir. Temellerine, 'Acaba göçme, zayıflama var mı?' diye bakmak gerekir."

Reformu halka mal etme
"Hükümet 354 milletvekili ile güvenoyu aldı. Bu fırsatı 4 gündem maddelik yeniden yapılanma modelini, heyecan yaratarak bir milli mücadele halinde halka mal ederek değerlendirebiliriz. Sosyal güvenlik yasalarının kendisi için iyi olacağını bilmeli. Özelleştirme hızlandırıldığı taktirde, büyük miktarlarda dış sermaye gelecek. Kamunun atıl yapısı dinamizm kazanacak ve büyük ölçüde iş olanakları doğacak. Tarım ürünlerindeki destekleme fiyatları sübvansiyon şeklinde değil de, dünya fiyatlarına uygun bir hale getirilip Ziraat Bankası'nın, Merkez Bankası'nın, Hazine'nin yükünün azaltılması bana hizmet şeklinde dönüşecek, gibi bir genel kampanya açmalıyız. Hükümet bunu böyle pazarlamalı. Bu heyecanı yarattığınız taktirde, uluslararası kuruluşlar ve bankalar size çok daha sıcak bakacaktır, bunun ötesinde bir ulusal heyecan yaratacaksınız. Türkiye. 24 Ocak kararları için üç yıl boyunca duyduğu heyecanı yeniden duymalıdır."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır