kapat

22.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Önce Balkanlar'la sonra Avrupa ile birlik
"AB ile önemli sorunlarınız var. Türkiye önce Güney Doğu Avrupa insiyatifinin içinde olmalı. Bu durum AB ile tam üyelik sürecini hızlandıracaktır."

"Kosova sorunu ile 3. Dünya Savaşı'na bir adım yaklaştık. Bundan sonraki sorunların önüne geçmek için bir ekonomik ve politik ittifak kurmak şart"

Türkiye'ye gelen dünyanın en ünlü spekülatörü George Soros, Sabancı Center'a uluslararası stratejist kimliği ile Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini değerlendirdi. Soros, Karl Popper'ın açık toplum felsefesinden, Türkiye AB ilişkilerine kadar geniş bir alanı kapsayan konuşmasında, Türkiye'nin AB'ye alınmamasının en önemli nedenlerinden birinin din olduğunu belirtti.

Önce Balkanlar...
Konuşmasında Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin uzun bir süre alacağını söyleyen Soros, Balkanlar'da ekonomik sınırların kaldırılarak gümrük birliği benzeri bir uygulamayı gidilmesi gerektiğini söyledi. Soros, konuşmasında bu konudaki görüşlerini şöyle ifade etti.

"Bu bölgede bir birlik Türkiye için de çok önemli. Çünkü Türkiye'nin de AB'ye katılma konusunda kendi sorunları var. Bence (bu bölgeyi kapsayan) Güney Doğu Avrupa inisiyatifi, bu ülkelerin AB'ye girmesinden daha önce olabilecek. Bu oluşumun son adımı bölgeyi AB'ye tam üye haline getirilmesi olacaktır. Türkiye'de bu oluşumunun içinde olmalıdır. Bu oluşum Türkiye'nin önünü açmada faydalı olacaktır."

George Soros, Kosova sorununa değinirken de bu sorunun dünyayı 3. Dünya Savaşı'na bir adım yaklaştırdığını savundu. Soros yaklaşık 1.5 saat süren konuşmasında özetle şu noktaların altını çizdi:

Kosova sorunu
* Kosova'ya müdahaleyi her zaman savundum. NATO'nun müdahalesi gerekliydi. Ancak NATO'nun sorunu askeri bir pakt olmasıydı. Çünkü askeri müdahelenin su götürür yanları bulunuyordu.

* Birleşmiş Milletler gibi ancak içinde sadece açık toplum ile yönetilen ülkelerin bulunduğu NATO'yu destekleyecek bir politik ve ekonomik ittifak kurulmalı. Bu ittifak askeri müdahalelere gerek kalmadan işi politik olarak çözmek için çaba harcamalı.

* Bugüne kadar NATO ve Avrupa bu tip olaylarda sadece tepki göstermekle yetindiler. Ancak artık yapıcı programlar uygulanmalıdır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla böyle bir fırsat ele geçmişti. Kosova olayı ikinci bir fırsattır.

* Kosova olayı bizi 3.Dünya Savaşı'na bir adım daha yaklaştırdı. Dünyanın hemen 'Global Güvenlik Mimarisi'ni inşaa etmesi gerekiyor. Kurulacak ittifak önümüzdeki günlerde Kosova benzeri sorunlara müdahalede daha etkin olmalı.

* Miloseviç NATO içinde çatlak sesler güçlenmeden tam zamanında teslim oldu. Kosova'ya askeri müdahalede bulunulması Sırbistan içerisinde Miloseviç'e olan muhalefetin sesini kesti. Çünkü yurtlarına dışarıdan bir saldırı başlamıştı. Miloseviç bunu istiyordu.

* Bundan sonra Miloseviç'e sert bir çizgi uygulanması ve uluslararası hukukun çalıştırılması gerekiyor.

Türkiye-AB
* Türkiye'nin kendi içinde ve AB ile birçok önemli ve zor sorunları bulunuyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin uzun bir sürede gerçekleşeceğini düşünmüyorum.

* Toplumlar arasında bir kültür ve dinsel çatışma her zaman olmuştur. Tek başına olması bile, özellikle Almanya'da Hıristiyan Demokratlar'ın iktidarda olduğu dönemde Türkiye'nin AB'ye alınmamasında müslüman bir ülke olması etkili olduğunu düşünüyorum.

Balkanlar nasıl AB'li olacak?
George Soros, Balkan ülkelerinin AB'ye üyelik sürecinin her halükarda Türkiye'nin üyeliğinden çok daha çabuk gerçekleşeceğini belirtti. Bu çerçevede Türkiye'ye Balkanlar'daki sürece dahil olmasını tavsiye eden Soros, "Bu bir nevi Marshall Planı. Bir zamanlar Avrupa'da geçerli olan EFTA, (Avrupa Serbest Ticaret Alanı) benzeri bir alan oluşumunu içeriyor. Ben bu konuyu bir çok liderle de görüştüm. Ne yazık ki Türkiye şu an için sürecin dışında. Fakat üyelik için buraya dahil olması gerekli" dedi.

Soros, merkezi İsviçre'de bulunan SEBS isimli think-tank kuruluşu tarafından hazırlanan Balkalar'ın AB'ye üyelik sürecinin temel adımlarını ise şöyle açıkladı:

1.Adım: Balkan ülkeleri aralarındaki gümrük duvarlarını kaldıracak. Böylelikle bölgenin hem ekonomik hem de kültürel alanda birleşmeleri sağlanacak. Bu bölgenin kendi dışındaki ülkelerle ticaretindeki gümrük politikasını ise AB yönetecek.

2.Adım: Balkanlar ve AB üyesi ülkeler arasındaki gümrük duvarları kaldırılacak. Mal ve paranın tamamen serbest dolaşımı sağlanacak. Bu uygulamadan zarar edecek ülkelere yardım içinse AB bütçesinden fon ayrılacak.

3. Adım: Bu adımda bütün Avrupa'nın bir araya gelmesi sağlanacak.

Barış için "Açık Toplum"
Düşüncelerin olayları, olayların da düşünceleri değiştirdiğini söyleyen ve "Bu nedenle dünya hakkındaki kavramlarımız yanlıştır. Hiçbiri ebedi ve evrensel değildir" diyen George Soros, açık toplum felsefesini bu noktadan yola çıkarak oluşturdu.

İnsanların eksik ve hatalı bilgilerle hareket ettiğini, bu nedenle gerçeğin kimsenin tekelinde olmadığını belirten Soros'un felsefesi şu görüşe dayanıyor:

"Farklı kişilerin, farklı görüş ve çıkarları olması kaçınılmaz. İnsanların bu farklı görüşlerine rağmen barış içinde birarada yaşayabilmeleri, siyasi ve hukuki kurumlar, hoşgörü ile eleştirel düşünce yapılarının olması halinde mümkündür. Bunun için de "Açık Toplum" gereklidir.

Vakıf kurmaya bu noktadan hareket eden Soros, 31 ülkeye yayılan "The Open Society Fund- Açık Toplum Vakfı" ile fikirlerini yaymaya çalışıyor.

1970'li yılların ikinci yarısında Doğu Avrupa ülkelerinde demokrasinin gelişmesi konusunda aktif rol üstlenen Soros, vakfın ilk adımını 1979 yılında New York'ta attı. Vakıf bugün Orta ve Doğu Avrupa, eski SSCB ülkeleri, Orta Avrasya, Güney Afrika, Haiti, Guetamala ve ABD'de olmak üzere toplam 31 ülkede faaliyet halinde bulunuyor.

Açık toplum felsefesinin yaygınlaşmasının ve yerleşmesinin ancak eğitimle sağlanacağı düşüncesinden yola çıkan Soros, 1991'de Prag'da, 1992'de de Budapeşte'de açılan Orta Avrupa Üniversitesi'ni kurdu. Halen bu üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanlığı'nı sürdürüyor.

Soros, Orta Avrupa Üniversitesi'nin felsefesini de şu sözlerle açıklıyor: "Açık toplumun savunucusu olarak Orta Avrupa Üniversitesi'nin sadece açık toplumun erdemlerini anlatan bir kuruluş değil, değişik görüşlerini eleştirel bir gözle araştırıldığı, karşılaştırmalar yapılarak çalışıldığı, özgün ve yaratıcı düşüncenin önüne hiçbir engel çıkarılmadığı bir açık eğitim sistemi olmasını istiyorum."

Kur rejimi evliliğe benzer
GEORGE Soros kur rejimlerine ilişkin bir soru üzerine, hiç bir sistemin kusursuz olmadığını belirterek şunları söyledi: 'Bir dönem nominal çıpa modaydı. Daha sonra bunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Currency board moda oldu. Bunun da noksanlıkları fark edildi. Bu iş evliliğe benzer, evli iken bekarlığı, bekarken de evli olmayı istersiniz. Hiç bir zaman mutlak doğru yoktur. Şu sistem en doğru demek mümkün değildir. Bu da benim savunduğum açık toplum felsefesindeki hiçbir şeyin ebedi ve evrensel olmadığı tezinin bir örneğidir.'


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır