kapat

22.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Anneler öğrenci olunca
Leman, Adalet, Munise, Ayşe, Nermin... Onlar cesur kadınlar. 35 yaşından sonra ikinci baharlarını yaşamak için okuma-yazma öğreniyorlar. Onlar da çocukları gibi her gün okul yolunu tutuyorlar. Ulus İlköğretim Okulu'nun sıralarında her gün önlerinde defterleri, ellerinde kalemleri okuma-yazma öğrenmek için oturuyorlar.

ürkiye'nin farklı yerlerinden Ankara'ya göç etmişler. Küçük yaşlarındayken okula gitmeyi istemişler ama aileleri engel olmuş, "Kız çocuk okuyup da ne olacak?" denmiş, okula gönderilmemişler. Küçük yaşta evlenip, evinin kadını olan bu kadınlar başkentin ortasında yıllarca okuma-yazma bilmemenin her türlü zorluğuyla yaşamışlar. Alışveriş yaparken aldıklarının üzerinde yazanları okuyamamaktan, çocuklarının derslerine yardım edememeye, bir dolmuşa-otobüse binip bir yerlere gidememeye kadar farklı engellerle karşılaşan bu kadınlar, çocuklarının oturdukları sıralarda okuma-yazma öğreniyorlar.

"Annenizin elinden tutup okula getirin"
Ulus İlköğretim Okulu'nun bir sınıfı yetişkin eğitimine ayrılmış. Okulun genç kadın müdürü Meral Gülşen, öğrencilere "Aranızda annesi okuma-yazma bilmeyen varsa, annenizin elinden tutun okula getirin" demiş. Ve kadınlar okula gelmeye başlamışlar.

Bakan eşi kara tahta önünde
Onların öğretmenliğini de iki emekli kadın üstlenmiş. Öğretmenlerden biri Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın eşi Nedret Uluğbay. Nedret Uluğbay, Ankara'nın en eski yerleşim yerlerinden Ulus'taki tarihi okul binasının eksiklerinden, çocukların ihtiyaçlarına ve annelerin okuma-yazma öğrenmesine kadar her konuda okulun gönüllü öğretmeni olmuş.

Fikriye Şenol ve Nedret Uluğbay'ın kadınlara verdikleri derse konuk oluyoruz. Kadınlar önce biraz utangaç davranıyorlar. Okuma-yazma bilmemenin onların suçu olmadığını söylüyorlar. 35 yaşından sonra öğrenmenin zorluklarını anlatıyorlar. Sohbet kayınvalidelerden, görümcelere, komşuluk ilişkilerine, çocuklarla birlikte ders çalışmaya, sokaktaki her yazıyı okumaya kadar farklı konularda yoğunlaşıyor.

Kadınlar haziran ayı sonunda tatile girecekler. Tatilde çalışacaklarını söylüyorlar. Şimdiden gördükleri her yazıyı okumaya çalıştıklarını anlatıyorlar. Yollardaki tabelalardan, gazetelerin manşetlerine kadar her şeyi okumaya heves ettiklerini anlatırken biri hemen atılıyor, "Sokakta yürürken benim adamı durduruyorum. 10 dakika benim bir kelimeyi okumamı bekliyor. Heceleyerek ancak okuyabiliyorum" diyor. Kadınlar, derslerini "Elif Bacı" yazarak bitiriyorlar.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır