Yeni hükümetin kurulduğunu ve yeni kadroyu çok uzaklara yaptığım bir seyahat sırasında öğrendim. Laf aramızda ufak bir kaçamak yaptım. Türk Hava Yolları'nın yeni açtığı Çin seferine katıldım. Dört gün oralarda Çin Seddi dahil birçok tarihi ve görülmesi gereken yerleri gezdik.
Bu arada, yolculuk sırasında o harika Airbus 340 uçağının çalışkan ve güler yüzlü personeline teşekkür etmeden geçemeyeceğim. THY, gerçekten de yurt dışında ülkemizi en iyi temsil eden kuruluş olduğunu gösterdi.
Şimdi gelelim hükümet meselesine... Deminde dediğim gibi, yeni hükümetin kuruluşunu Pekin'de öğrendim. Listeyi okuduğumda Saadettin Tantan'ın ismini görünce ne yalan söyleyeyim, hayli sevindim. Kendisini polislik mesleğinde genç bir polis şefi olarak tanımıştım. Yani 30 senelik bir tanışıklık... O bu süre zarfında mesleğinin kendisinden istediğini fazlasıyla vererek, önce Emniyet Müdürlüğüne kadar yükseldi. Bununla yetinmedi, politikaya girdi, Fatih gibi problemli ve büyük bir ilçenin Belediye Başkanlığını başarıyla yürüttü. Daha sonra Meclise seçilmeyi başardı ve şimdi de İçişleri Bakanı oldu.
İşte ben de o genç polis şefini, bu saydığım yıllar zarfında bir gazeteci olarak izledim. Bir insanın namusuyla ve şerefiyle azmederek çalıştığı takdirde, bütün basamaklardan nasıl başarıyla çıkabileceğini de Saadettin Tantan'ın şahsında gördüm. Demek ki bu ülkede entrikasız, daleverasız, Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'ninkini Ali'ye giydirmeden de belirli seviyeye geliniyormuş. Bizim Saadettin Tantan bunun en güzel misali oldu. Tabii ben Saadettin Tantan'ı tanıdığım için bu misali gösteriyorum. Ülkede onun gibi nice Saadettin Tantan'lar olduğunu da tahmin ediyorum. Ve bundan sonra da böyle kişilere ülkemizde daha sık rastlamayı temenni ediyorum.
Getirildiği görev çok zor... Zira kendisi polislik mesleğinde de eğilip, bükülmemiş ve hatta hatta doğruluğu ve dürüstlüğü yüzünden en yakın arkadaşlarıyla dahi kavga etmişti. Şimdi İçişleri Bakanı olarak nasıl bir yol çizecek bilemem. Ama eğer huyu değişmezse, yapacağı operasyonlarla hem polis teşkilatını saygın bir hale getirecek, hem de ülke asayişi ile ilgili dedikodulardan uzak kalmış bir kadroyu iş başına getirerek, huzuru, disiplini sağlayacaktır.
Çatlak zurnaların oyununa, yağcıların, menfaatçilerin dolduruşlarına, particilerin baskılarına kesinlikle aldırış etmeyeceğini kendi adım gibi de bilirim. Onun için görev yaptığı sürece malum kişilerin kendisini boşuna rahatsız etmemelerini tavsiye ederim. Çünkü adamı çok fena bozar...
Gerek polisliğinde, gerek Belediye Başkanlığında ayrılmadığı tevazuundan yine de ayrılmayacağını tahmin ediyorum. Şimdi O ikramı sevdiğinden, davet ettiği arkadaşlarını ve dostlarını kenar mahallelerdeki bildiği iyi köftecilere götüremeyecek. Çünkü BAKAN oldu. Ama benim bildiğim Saadettin Tantan, Ankara'da da bir mütevazi köfteci bulur ve ikramlarını orada yapar. Ankaralılar yolda yürürken yeni İçişleri Bakanımızı köftecide, az piyaz ve köfte yerken görürlerse hiç şaşırmasınlar. Yeni bakanımız işte böyle bir adam. ALLAH ŞAŞIRTMASIN...
