kapat

03.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Terörist Apo kurtulabilir mi?

Terörist Abdullah Öcalan'ın yakalanmasından sonra dikkatimi çeken iki nokta var. Birincisi "Asalım" çağrıları. İkincisi ise "Asılır mı?" sorusu.

"Asalım" dileği, 14 yıldır kan ve gözyaşı seline kapılan toplumun ortak tepkisi. Ancak burada dikkat etmemiz gereken husus hukuk kurallarına uyulmasıdır. Elbette terörist Öcalan'ın işlediği suçların karşılığı ceza yasamızda ölümdür. Bunu herkes biliyor, ama bitmemiş bir mahkemeden önce yetkili yetkisiz herkesin "Asmaktan" söz etmesi, en azından görünüm açısından sakıncalı.

"Asılır mı?" sorusu ise çok duyduğum bir başka sakıncalı soru. Hemen herkes teröristin asılmasından yana olmakla birlikte, terör öylesine bezdirmiş ki insanları "Apo asılırsa daha kötü olur mu?" sorusu zihinleri kemiriyor ister istemez.

Karşılaştığımda bunu bana da soranlara "Hiç endişeniz olmasın, Apo'nun asılması halinde hiçbir şey olmaz. Ne tabansız teröristler ortalığı birbirine katacak gücü bulurlar kendilerinde, ne de Batı ülkelerinin baskısı altında kalırız" cevabını veriyorum.

Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine bakınca terörist Abdullah Öcalan'ın, ne kadar itirafta bulunursa bulunsun, ne kadar iyi hali görülürse görülsün ölüm cezasından kurtulması pek mümkün görünmüyor.

Ama ölüm cezasının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da onaylanması gerekiyor. Bugünkü koşullarda terörist Öcalan'ın idam kararına "karşı çıkmaya" kimsenin cesaret edemeyeceğini söylemek falcılık olmaz.

Ancak, teröristin cezasının "ömür boyu hapse çevrilmesinin" Türkiye Cumhuriyeti'nin yararına olacağı görülürse, ki bu belki sorunun kökten çözümü için gündeme gelebilir, bunu Türk halkına hangi babayiğit anlatacak?

Necati Doğru dünkü köşesinde bunu "askerin" yapabileceğini söylüyor. Katılıyorum ve bir ekleme yapmak istiyorum. Meclis'teki siyasi partiler içinde sadece ve sadece MHP "Apo'nun bir hücrede ömrünün sonuna kadar cezalandırmasının" Türkiye'nin çıkarı için daha doğru olabileceğini söyleyebilir. Çünkü halk yalnızca MHP'nin bu konudaki sözüne güvenerek ikna olabilir.

Kamu-Sen'ciler kızmış
Kamu-Sen bir memur kuruluşu. Başında Resul Akay var. Genellikle sağ eğilimli memurları çatısının altında toplayan Kamu-Sen memur eylemlerindeki "ters çıkışları" ile tanınıyor.

Pazartesi sabahı atv'de Kamu-Sen'in duruşma günü saat 04.00'te Mudanya'da yaptığı gösteriyi eleştirmiştim.

Kamu-Sen yönetimi bu eleştiriye çok içerlemiş ve uzunca bir açıklama göndermiş. Açıklamada Kamu-Sen Başkanı Resul Akay'ın Apo davasında "müdahil" olduğu belirtilerek gösterinin bir "sivil toplum kuruluşu hareketi" olduğu savunulmuş.

Buna sözüm yok, elbette her kitle kurumu tepkisini gösterecektir. Ancak duruşma sabahı "müdahil" sendika başkanını "500 araçlık konvoyla" ilçeye taşımak şovdan öte bir davranış değildir. Üstelik bütün dünyanın gözünü "Acaba adil bir mahkeme olacak mı, baskı yapılacak mı?" diye üzerimize diktiği bir günde böyle şovların yapılmaması gerektiğine inanıyorum.

14 yıllık kanlı teröre karşı hepimizin içinde aynı öfke ve nefret var. Ama şunu da unutmamak gerek; "Teröriste en çok tepki gösteren, en vatanseverdir" anlamı taşımaz. Tepkimiz ortak tavrımızdır ve bunu vakur biçimde sergilemek durumundayız.

Hakan Aygün
Televizyonların en "heyecanlı" sunucularından biri hiç kuşkusuz Hakan Aygün. Kendine özgü tavırları, "yüksek" düzeydeki ses tonu ve vücut hareketleriyle kimilerinin çok eleştirdiği ama çoğunun da vazgeçemediğini Hakan Aygün artık atv'de. Aygün pazartesi sabah saat 07.00'den itibaren atv ekranından halkın karşısına çıkıyor.

Hakan Aygün'le ilk programında birlikte olduk. Ama onun şansına ilk gün Türkiye'nin en önemli gündem maddesi olan terörist Abdullah Öcalan'ın duruşması vardı. Normal olarak saat 07.00'de başlaması 08.45'de bitmesi gereken "Kahvaltı haberleri" saat 06.30'da yayına girdi, 11.03'de sona erdi. Böylelikle Hakan Aygün daha ilk günden 3.5 saat canlı yayında kaldı. Ancak iyi bir televizyoncu olduğundan, yeni yuvasını hiç yadırgamadı ve heyecan dozu yüksek, temposu hızlı bir programla başladı. Aygün'ün önümüzdeki günlerde daha haraketli ve ses getiren "sabah programı" yapacağına inanıyorum.

Kürtçe bilmeyen lider
Terörist Öcalan güya "Kürt halkını kurtarmaya" soyunmuş bir lider ama, kurtarmak! istediği halkın dilini bilmiyor. Bunun böyle olduğunu çeşitli kereler yazmıştık yazmasına da, önceki gün yapılan duruşmaya kadar somut kanıtını ortaya koyamıyorduk. Ancak asrın davasının ikinci duruşmasında bir şehit yakını Apo'ya "Kürtçe" hitap etti. Kendisinin de Kürt kökenli olduğunu söyleyen bu şehit yakını teröristten cevap bekledi. Tabii nafile, çünkü terörist bu dili iyi konuşacak kadar bilmiyordu.

Bizzat Abdullah Öcalan'ın ifadeleriyle kanıtlanan "Batı ülkeleri desteğine" karşı Türkiye'nin elindeki en iyi kozlardan biri bu "dil" sorunu.

Terörist Öcalan ve yandaşları "Kürtçe TV isteriz" ya da "Eğitimi kendi dilimizle yapalım" diye bağırırken, aslında "anlamadıkları" bir dili talep ediyorlarmış. Batılı dostlarına! sadece "Bunca kanın dökülmesi için destek verdiğiniz adam kendi dilini bilmiyor" desek bile yeterlidir. Tabii anlarlarsa.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır