|
"Aracı" her devrin adamı
Apo'nun ifadesinde adı geçen İlnur Çevik gerek mesleğini, gerekse siyasi çizigisini sürekli değiştiriyor. Kim iktidardaysa ona yanaşıyor ve gizli kapaklı işlerin altından hep o çıkıyor.
Ankara - Abdullah Öcalan'ın ifadesinde Erbakan'ın PKK ile aracısı olarak adı geçen İlnur Çevik, Türkiye'de üstlendiği şaşırtıcı roller ve ilginç kişiliğiyle dikkat çeken bir isim.
Gazeteci, gazete sahibi, tüccar, tekstilci, cafe işletmecisi, emlakçı, kömürcü, televizyon programcısı, televizyon kurucusu, siyasi danışman, nakliyeci, matbaacı; Çevik'in rollerinden sadece bilinen birkaçı.
47 yaşında. Ama yaşını göstermeyecek kadar minyon. Uzun yıllar basın ataşe muavinliği, Devlet Tiyatroları ve THY'nın basın müşavirliği ve gazetecilik yaptıktan sonra Türkiye'nin ilk İngilizce gazetesini çıkaran İlhan Çevik'in iki çocuğundan biri. İkinci eşiyle evli ve beş çocuk babası.
Küçük adam
İngiltere'deki Warwick Üniversitesi'nde gördüğü işletme öğreniminin ardından, babasının gazetesinde çalışmaya başladı ve bir süre önce de gazetenin sahipliğini üstüne aldı.
Minyon tipi ve sakalsız yüzü Başkent'teki gazeteciler arasında "küçük adam" diye anılmasına yol açtı. Ama "küçük adam", asıl ününü boyundan büyük işler yaparak ve her taşın altından çıkmayı başararak kazandı.
12 Eylül döneminde aldığı teşviklerle son teknoloji baskı makinalarını satın alarak, babasından kalma küçük çaplı gazetede ve tesislerinde atılım yaptı. Milli Piyango biletlerinin basım işini almasıyla ekonomik olarak kalkınma dönemine girdi.
Turkish Daily News gazetesinin sahibi olarak Türkiye'deki yabancı misyon arasında popüler olan İlnur Çevik, Türk kamuoyunda ilk kez Turgut Özal'ın danışmanı kimliğiyle tanınmaya başladı.
Özal'ın danışmanlığını siyasi kimliğinin örtüşmesinden ötürü değil, devletle ilişkilerini güçlendirme arzusuyla üstlendiği söylenirdi. Gerçekten birbirine zıt kişilik ve düşüncelere sahip liderlerin en yakınında hep İlnur Çevik görüldü. Profesyonel danışmanlık kimliği, gazeteci ve gazete sahibi kimliğinin hep bir adım önüne geçti. Giderek "her dönemin, herkesin adamı" unvanıyla anılmaya başladı. Siyasette yıldızı parlayan tüm isimlerin şöyle ya da böyle yakınında olmayı başardı. Dahası, danışmanlığa bazı özel hizmet türlerini de kattı.
FP: Erbakan'ın mektubu yalan
FP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, DGM'lerin tümüyle kaldırılması gerektiğini söyledi. Aksu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Bugünlerde DGM'lerin sivilleşmesi gündeme gelmiştir. Aslında biz başından beri bu mahkemelerin kaldırılmasından yana olduk. Bunu seçim beyannamemizde de belirttik. Teklifimiz zamanında kabul edilmiş olsaydı, şimdi bunları Avrupa istiyor diye yapıyor duruma düşmüş olmayacaktık" dedi.
İnsan hak ve özgürlükleri önündeki engellerin kaldırılmasının, çağdaş dünyanın zorlamasına gerek kalmadan, Türk Milletinin tabii hakkı olduğu için sağlanması gerektiğini vurgulayan Aksu şöyle devam etti:
"Bütün partilere çağrıda bulunuyoruz: Gelin, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı önündeki bütün engelleri kaldıralım. Daha fazla gecikmeden Anayasa başta olmak üzere bütün yasalardaki anti demokratik ve çağdışı hükümleri kaldıralım. Düşünceyi ve düşüncelerin ifade edilmesini suç olmaktan çıkaralım. İnsanların düşünceleri ve inançlarından dolayı kınanmasını ve mağdur edilmesini önleyelim."
Apo'nun sözleri doğru değil
Aksu, Apo'nun Necmettin Erbakan'ın kendisine iki mektup gönderdiği iddiası için ise, "Bu konu ilgili kişiler tarafından yalanlandı." dedi. İlnur Çevik de, Erbakan'ın avukatı da yaptıkları açıklamalarda Öcalan'ın sözlerinin doğru olmadığını belirttiler.
Yazar Alatlı: İddia absürd
ABDULLAH Öcalan'ın önceki günkü ifadesinde adı geçen Yazar Alev Alatlı, hakkındaki iddiaları "Bunlar son derece absürd" diyerek yalanladı. Mesut Yılmaz'ın bilgisi dahilinde yazarın Öcalan'la görüşme isteği olduğunun ileri sürülmesi üzerine telefonla görüştüğümüz Alatlı, "Böyle saçma birşey olamaz" diyo konuştu.
Apo'nun, Alatlı'ya ilişkin bir diğer iddiası da yazarın Avrupa'da 'Şahin' lakaplı örgüt görevlisiyle görüşmesiydi. Alatlı'nın bu iddiaya verdiği yanıt ise "Ben son beş yıldır yurt dışına çıkmadım. Böyle bir şey söz konusu değildir" oldu. Daha fazla açıklama yapmaktan kaçınan Alev Alatlı, adının sanık Öcalan'ın ifadesinde neden geçmiş olabileceği sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Türkiye Cumhuriyeti'nin kendilerini adam yerine koyduklarını kanıtlamaya çalışıyorlar. Hükümet görevlilerinin kendileriyle ilişki kurmaya çalıştıklarını dolayısıyla onları varsaydıklarını ilan etmeye çalışıyorlar."
Zeynep KURTBAY
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|