Faruk TÜRKOĞLU
Enflasyon konusunda somut politikalarını ve önlemlerini henüz açıklamayan koalisyonun imdadına, yaz ayları yetişecek. En ağır kriz yıllarında bile, enflasyon oranları yaz aylarında düşük düzeyde seyrettiği için, hükümetin tutarlı önlemler almak için eylül ayına kadar zamanı olacak. Enflasyonu yükseltecek ve düşürecek faktörler, şu sıralarda eşit ağırlıkta. Bu nedenle eylül ayına kadar yıllık oranlarda önemli bir değişiklik beklenmiyor. Eylül ekim aylarında ise fiyatlar, mevsim nedeniyle tırmanma eğilimine girecek. Bu iki aydaki oranlar, 1998 düzeyinin altında kalırsa, etkileme gücünün en az olduğu sektörlerde ortaya çıkıyor. Örneğin tekstilde, yaz indiriminden sonra kışlık giysilerin fiyatı sektör koşullarına göre belirleniyor. Hükümetin, yakacak fiyatları ve özel okul bedelleri gibi dünya piyasalarında oluşan ham petrol ithalat fiyatlarına bağımlı olacak.
Hükümetin, enflasyonun eylül sınavından geçmesi, ancak piyasalara ve tüketicilere güven verici önlemleri alması ile mümkün olacak. Yapısal reformlara başlanması, faizlerin bir ölçüde gerileme eğilimine girmesi, genel psikolojik iklimi iyileştireceği için, enflasyon konusunda da başarı ihtimali artacak.
Güvenoylamasına hazırlanan hükümetin enflasyon konusunda şu enerjik önlemleri alması düşüş eğilimini güçlendirecek:
*KİT ürünlerine zamların, küçük oranlarda yapılması ve şok zamlardan kaçınılması şart. KİT'lerde maliyet düşürücü önlemlerin uygulamaya sokulması da yararlı olur.
*Başbakanın, enflasyon konusundaki kararlılığını iş dünyasına ve kamuoyuna açık ve net bir şekilde vurgulaması etkili olabilir.
*Büyüme ve enflasyon konusundaki önlemlerin ince ayar şeklinde olması zorunlu. Para ve maliye politikalarındaki ani ve şoke edici değişiklikler, bir çuval inciri berbat eder.
*1999 enflasyonu için yıl sonu hedefi yüzde 35, ortalama olarak ise yüzde 44 olarak belirlenmişti. Bu hedeflere ulaşmak imkânı yok gibi. Bu hedeflerin makul düzeylere çıkarılarak revize edilmesi, piyasalara güven verecek. Hayali hedefler açıklandığında, piyasalar bildiğini okuyor.
*2000 yılı enflasyon hedefi, tepeden inme bir şekilde değil de meslek kuruluşlarının ve sendikaların görüşü alınarak belirlendiği takdirde, enflasyonu düşürme programında aşama kaydetmek imkânı dahiline girer.
Enflasyon bugünkü düzeylerinde kalacak gibi...
Enflasyonun yükselmesini engelleyecek faktörler
* Yeni hükümet sıkı para politikasını devam ettirmekte kararlı görünüyor.
* Talepte olası bir canlanma durumunda bile firmalar fiyatları otomatik olarak yükseltmekten çekinecek. Talep arttığında fiyat yükselten firmalar, pazar paylarını kaybetme tehlikesi yaşayacak.
* Ufukta bir ham petrol fiyatı artışı görünmüyor. Petrol tüketicisi ülkelerin büyük bölümü, artık yaz aylarına giren kuzey yarımkürede. Bu ülkelerde de talep mevsimlik olarak geriliyor.
* Döviz kurlarındaki artış oranları, enflasyon oranlarına yakın düzeylerde seyrediyor.
*Katsayı artışının da enflasyon oranının biraz üstünde kalacağı ve mevcut dengeleri bozmayacağı tahmin ediliyor.
* Tüketici endeksindeki kira, eğitim ve sağlık bedellerindeki artış oranı, genel enflasyon oranının üstünde.
* Gıda fiyatlarındaki mevsimlik gevşeme eğilimi çok güçlü değil.
* Bazı sektörlerdeki rekabet eksikliği, fiyatların düşmesini engelliyor.
* Durgunluk üretim ve arzı da azalttığı için, iç talebin gerilemesi, fiyatlar üzerinde geriletici etki yapamıyor.