MHP liderinin bugün Ecevit'le masaya oturacağı öğrenildi

Toplantı üstüne toplantı
Dün önce Başkanlık Divanı'nı, akşam saatlerinde Meclis Grubu'nu toplayan Bahçeli, Ecevit'e randevu verilip verilmemesini değerlendirdi. İki toplantıdan sonra da randevu konusunda resmen bir açıklama yapılmadı.

Ancak Başkanlık Divanı toplantısında, Ecevit'e randevu verilmesi ve diyalog eğilimi ağırlık kazandı. Kesin kararın bugün toplanması beklenen Merkez Yürütme Kurulu'nda verileceği, Bahçeli'nin bu toplantıda da "hükümet ortaklığı" için müzakereye başlama mesajı vereceği öğrenildi. Bahçeli ve kurmaylarının yaptıkları ortak değerlendirmelerde şu görüşler ön plana çıktı:

"Ecevit'e randevu verip müzakereyi başlatalım. Ancak hükümetin teşkili ile protokolü bir dayatma gibi kabul etmeyelim. Her konuda sıkı bir pazarlık yapalım. Önce ANAP'la anlaşıp sonra bize geldiler. Sanki MHP bu hükümete muhtaçmış gibi. MHP'nin de şartlarının olabileceğini görmeleri lazımdır. Toplumun beklentileri doğrultusunda, yeni hükümeti oluştururken tabana ters düşecek bir oluşuma da göz yumamayız. Ancak kendilerini de uyaralım. Eğer bir daha benzer bir yaklaşım içinde olurlarsa kapıların kendilerine tamamen kapanacağı ifade edelim."

Başkanlık Divanı toplantısında Ecevit'e randevu verilmeden önce Meclis grubunun ve Merkez Yürütme Kurulu'nun yumuşatılması görüşü de benimsendi. Bu doğrultuda, Meclis Başkanlığı seçiminin ardından MHP Grubu toplandı. Bahçeli'nin basına kapalı olan grup toplantısında yaptığı konuşma, Başkanlık Divanı'nda oluşan görüş çerçevesinde "yumuşatma konuşması" olarak yorumlandı.

"Kavgacı olmayalım"
Konuşmasında, Meclis Başkanlığı seçimi ile hükümet meselesinin birbirinden ayrı tutulması gerektiğini bir kez daha vurgulayan Bahçeli, yeni hükümetin bir an önce kurulması gerektiğini söyledi. Bahçeli şöyle dedi:

"Sayın Ecevit'in açıklamaları tatmin edici değildir. Ülkücü camiayı ve MHP'yi rencide etmiştir. Ancak MHP ve ülkücü camianın arzu ve talepleriyle, milletin arzu ve taleplerini birbirine paralel düşünmek durumundayız. Eğer bu talepleri (eliyle T işareti yaparak) birbiriyle çatıştırırsak kavgacı görüntüsü veririz, hiç kimseye faydası olmaz, ülkeye yazık olur. Onun için önce ülkem, milletim sonra bu mesele (özür krizini kastederek) diyorum. Hükümet meselesinin biran evvel halledilmesi lazımdır. Memleket meselelerinin daha fazla beklemeye tahammülü yoktur."

Bahçeli toplantıdan sonra da, "Sayın Ecevit'i daha fazla bekletmeyeceğiz" dedi.

Somuncuoğlu kızgın
MHP'nin seçimi kaybeden adayı Sadi Somuncuoğlu ise toplantıdan sonra kızgın bir ifadeyle, DSP'ye verilecek cevap konusunda "Sonuca varamadık" dedi. Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde, Ecevit'in son turda kendisine destek sözü verdiğini söyleyen Somuncuoğlu, seçimi kaybetmesinin hükümet temaslarını etkileyip etkilemeyeceği sorusuna "Bize yapılan ağır suçlamaların ortadan kaldırılıp kaldırılmadığına bakmak lazım. Bunu gözönünde tutacağız" dedi.

Yahnici: Randevu verilebilir
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ise SABAH'a "Sayın Ecevit'e randevu verilebilir. Hükümet müzakeresi başlayabilir" dedi. Yahnici, MHP Grubu'nun salı günü toplantı yapacağını söyledi "Bu iş daha önce çözülebilir" dedi.

Uzun gün gergin bekleyiş
Mehmet ÇETİNGÜLEÇ - Nevin BİLGİN

DSP ile MHP arasındaki koalisyon arayışları, her an bitebilecek bir nöbete dönüştü. Dün sabah MHP Başkanlık Divanı toplanırken, önce Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, ardından Ecevit, Meclis'e gelerek beklemeye başladı. Öğle yemeği için evine giden Ecevit, yemekten sonra Başbakanlığa döndü.

Jest beklediler
Öte yanda, MHP Genel Merkezi'nde Başkanlık Divanı toplantısı sürerken, Hüsamettin Özkan ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Öksüz'ü telefonla aradı. Öksüz henüz bir karar almadıklarını söyledi, üstü kapalı olarak DSP'den Meclis Başkanlığı'nda destek istedikleri mesajı verdi. Öksüz, seçimin ardından Meclis Grubu'nun toplanacağını bildirdi ve DSP'den Meclis Başkanlığı seçiminde jest beklediklerini ima etti.

"Umarım gecikmez"
Ecevit, saat 14.30'da Meclis'e geldiğinde MHP'den gelecek cevapla ilgili sorulara "Umarım daha fazla gecikmez" dedi. Saat 15.00'te Ecevit ve Özkan Meclis Başkanlığı seçimleri için Genel Kurul'a indi. Oylar kullanıldıktan sonra Ecevit odasına çıktı, oylama sonuna doğru tekrar Genel Kurul'a indi. Seçimlerin sonucu belli olduğunda Yıldırım Akbulut'u kutlayan Ecevit, salondan çıkarken yine gazetecilerin soruları üzerine "Meclis Başkanlığı ile Hükümet çalışmalarının ayrı değerlendirilmesi gerektiği"ni söyleyerek, MHP'ye mesaj gönderdi.

MHP Grubu toplandı
Seçimden sonra MHP Meclis Grubu toplandı. Ecevit bu kez de MHP Grubu'nun sonucunu beklemeye başladı. Devlet Bahçeli, toplantıdan sonra DSP'ye verilecek cevap için "Sayın Ecevit'i daha fazla bekletmeyeceğim" demekle yetindi.

Yaklaşım yarım saat daha MHP'den bir haber gelmesini bekleyen Ecevit, saat 18.30'da Meclis'ten ayrılırken, Bahçeli'nin sözlerine atfen "Türkiye'nin bekletilmemesi, hükümetin bir an önce kurulması lazım. Şöyle veya böyle. O bakımdan verecekleri yanıtın fazla gecikmemesini temenni ediyorum. Bunu herhalde kendileri de takdir edeceklerdir" dedi.

Yanıt bugün gelecek
Ecevit, Özkan'la Başbakanlığa geçerek saat 20.00'ye kadar bekledi. Daha sonra evine giderken gazetecilere "Bir yanıt gelmedi" dedi.

MHP'nin yanıtının gecikmesi DSP'de sabırsızlığa, muhalefette sevince dönüşürken, MHP'den yapılan yorumlar bu havayı bozdu. MHP kulislerin yayılan hava, MHP'nin bugün cevap vereceği ve Bahçeli ile Ecevit'in buluşacağı şeklinde.

"Bir demet Akbulut"
Dün TBMM Başkanlığı'na seçilen Yıldırım Akbulut, Anayasa Mahkemesi'nin RP'nin kapatılması kararında yedek üye olarak imzası bulunan Samia Akbulut'un eşi.

Kısa süren Başbakanlığı döneminde hakkında en çok fırka üretilen siyasetçi ünvanını kazanan Akbulut için üç fıkra kitabı yazıldı. Ercan Deva'nın "Bir Başbakan Varmış, Bir Başbakan yokmuş", Hasan Uysal'ın "Böyle Başa...", Can Ozan'ın da "Pirzola" isimli kitapları, baskı üstüne baskı yapmıştı. En güzel Akbulut fıkralarını seçmek için bir de yarışma düzenlenmişti.

Başbakanlığı döneminde üretilen binlerce Akbulut fıkrası arasında o dönem en fazla ün kazananlardan birkaçı şöyle:

SABİLE
"Parti dışından yetmiyormuş gibi parti içinden de başlayan eleştirilerle iyice canı sıkılmış Akbulut'un. Gece yarısı eşi Samia hanımı alıp Başkent Gazinosu'na gitmişler. Kapıda hemen tanımışlar Akbulut'u. Sahnenin tam karşısına, en iyi masaya oturtmuşlar ikisini de. Üvertür sanatçılar, dansöz falan derken sahne sırası assolist Emel Sayın'a gelmiş. Gazino patronu kulağını bükmüş Emel Sayın'ın "Akbulut burda, özel ihtimam göster" diye.

Emel Sayın birkaç şarkıdan sonra Akbulut'un masasına gelmiş:

- Sayın Başbakanım en sevdiğiniz şarkının adını verirseniz, sizin için söylemek isterim.

Akbulut ilgiden memnun, biraz düşündükten sonra hatırlamış en sevdiği şarkıyı:

- Sabile isimli şarkıyı söylerseniz çok sevinirim.

Emel Sayın şaşırmış:

- Özür dilerim Sayın Başbakanım ama ben böyle bir şarkı bilmiyorum.

Akbulut kaşlarını çatmış:

- Nasıl bilmezsiniz? Biz her akşam sizin plağınızdan dinliyoruz. Bakın size hatırlatayım: Yıllarayır sabile... Yollarayır sabile..."

SIR
Başbakan Akbulut, hakkındaki fıkraları toplayıp kitap yapan gazeteciyi dava etmiş. Akbulut'un avukatları gazetecinin Başbakana "Saf" dediğini, aşağıladığını ve "cahil" birisi olarak tanıttığını ileri sürerek cezalandırılmasını istemişler. Mahkeme ilk celsede gazetecinin ağır hapse ve para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş.

Üstelik ilk celsede böyle bir karar verilmesi üzerine gazeteci itiraz etmiş:

- Başbakana saf demek bu kadar ceza gerektirir mi? Biraz insaf sayın yargıç.

Yargıç gözlüklerini burnunun üzerinden kaldırıp çıkışmış gazeteciye:

- Sana verilen ceza hakaretten değil, devlet sırrını açıklamaktan verildi.

OTOBÜS YAKIŞIR
Başbakanın biri, makam otomobiline binerken sürekli eğilmek zorunda kalıyormuş... Anlatılanlara göre şöyle yakınıyormuş: Ben hal müdürü iken ne güzel otobüsle giderdim. Şimdi makam otomobiline bineceğim diye iki büklüm oluyorum.

AKBULUT 2. ADAM
ANAP Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut, 10 yıl sonra yeniden ikinci adam seçildi.

541 milletvekilinin katıldığı oylamada Akbulut 332 oy alırken, Somuncuoğlu 191 oy aldı. 7 oy geçersiz sayılırken, 11 oy da boş çıktı. Geçici Başkan Ali Rıza Septioğlu'nun sonucu, "Yıldırım Aktuna TBMM Başkanlığı'na seçilmiştir" şeklindeki açıklaması Genel Kurul'da gülüşmelere yol açtı. Akbulut, teşekkür konuşması için kürsüye çıktı ve tarafsız davranacağını, herkese eşit mesafede olacağını bildirdi. 136 DSP milletvekilinden sadece 40-50'sinin MHP adayına oy verdiği belirlendi. Meclis'in 21. Başkanı seçilen Akbulut, 1935 Erzincan doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu.

Bir süre serbest avukat olarak çalıştı. 1983-1991'de Erzincan Milletvekili olarak TBMM'ye giren Akbulut, İçişleri Bakanlığı yaptı. Akbulut, 1987-1989'da da Meclis Başkanlığı yaptı.

Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesinin ardından Meclis Başkanlığı'ndan istifa eden Yıldırım Akbulut, önce Başbakanlığa atandı, daha sonra ANAP Kongresi'nde genel başkan seçildi. 1989-1991 yılları arasında bu görevini sürdüren Yıldırım Akbulut, 18 Nisan seçimlerinde seçim bölgesi Erzincan yerine Ankara'yı tercih etti. Ankara'dan milletvekili olarak TBMM'ye giren Yıldırım Akbulut, üçüncü kez Meclis Başkanı seçildi. Yıldırım Akbulut, evli ve üç çocuk babası.

DYP'den sürpriz teklif
DSP ile MHP arasındaki yumuşama sinyalleri üzerine geri adım atan Çiller, Ecevit'e "Kabine dışında kalabilirim" mesajı gönderdi

Hükümet arayışları konusunda dün sürpriz bir gelişme yaşandı. DYP, MHP'li koalisyon seçeneğini bozmak için devreye girdi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e, "Yılmaz gibi kabine dışında kalabilirim" mesajını gönderdiği öğrenildi.

"Çiller'siz DYP'nin hükümete girmesi" önerisini daha önce, "Böyle bir teklifi içişlerimize müdahale sayarız" diyerek reddeden ve Rahşan Ecevit'in açıklamalarıyla çıkan kriz sonrasında gündeme gelen DSP-ANAP-DYP koalisyonunda Dışişleri Bakanlığı'nın yanısıra Başbakan Yardımcılığı'nı da üstlenmeye hazırlanan DYP lideri, dün geri adım attı.

Yumuşama sinyalleri veren MHP'de toplantılar yapılırken, Çiller'in, DSP liderine telefonla sürpriz bir teklifte bulunduğu bildirildi. Başkent kulislerine dün akşam saatlerinde bomba gibi düşen bu haber, Çiller'in, "MHP'li koalisyon formülünü bozma çabası" olarak nitelendirildi.

"Bahçeli hükümet kuramaz"
Çiller'in, Ecevit'e, "Mesut Yılmaz gibi kabine dışında kalabilirim" mesajı gönderdiği bilgisini açık biçimde doğrulamaktan kaçınan DYP'li kurmaylar, "Tansu Hanım'ın kendi takdiridir. Sayın Çiller, hala MHP ile koalisyon konusunda sıkıntısı bulunan Sayın Ecevit'i rahatlatmak ve DSP-ANAP-DYP formülünün de alternatifler arasında düşünülebileceğini göstermek için bu tasarrufta bulunmuş olabilir" dediler.

Çiller, dün partisinin grup toplantısı öncesi, TBMM'deki makamında Başkanlık Divanı üyeleriyle biraraya geldi.

Yaklaşık yarım saat süren bu toplantıda, hükümet arayışlarına ilişkin son gelişmeler değerlendirildi.

Bu toplantıda, Çiller ve kurmaylarının, DSP ile MHP'nin anlaşamayacakları, MHP'nin hükümeti kurma görevi alması halinde de kuramayacağı görüşü ifade edildi.

DYP kurmaylarının, "Bahçeli, hükümet kuramaz. Bunu Mesut Yılmaz da bizzat yüzüne söylemiş, (Tecrübe eksikliğiniz var) uyarısında bulunmuş ve Başbakanlık görevinin kendisine düşmeyeceğini açık biçimde ifade ettikten sonra, (İsterseniz bir de Cumhurbaşkanı'na danışın) demiş" görüşü ifade ettikleri belirtildi. DYP'liler Bahçeli'nin de görevi iadesiyle, Ecevit'in ikinci kez görevi alacağını ve DSP-ANAP-DYP modeline dönüleceğini savundular.

Şebnem HOŞGÖR