Aslında geleneksel rahatsızlıklar, maliye müfettişi kökenli Akif Hamzaçebi'nin Gelirler Genel Müdürlüğü'ne atanmasıyla doruğa çıktı. Doğal sınırlarına girilen hesap uzmanları ayağa kalktılar. Kriz bir ara öylesine derinleşti ki hesap uzmanı kökenli eski milletvekili Ömer Okan Çağlar, Hamzaçebi'ye "hayırlı olsun" ziyaretinde bulunduğu için piyasadaki varlığını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Maliye Bakanı Çağan'ın neşter vurmakta zorlandığı sorun, Hüsamettin Özkan'a kadar taşındı. Çözüm, yeni hükümete bırakıldı. 'Vergi askerlerinin' bölünmesi, kurumsal yapının gözden geçirilmesi gereğini gözler önüne serdi.
Gelin, 14.5 katrilyon toplaması gereken Maliye'nin, kadrolarına gözatalım.
Sayıları 2 bin 475. Hesap uzmanı, müfettiş, kontrolör grubu ortalama 400 milyon lira, denetmenler 290 milyon lira aylık alıyor. Sınıfsal ayrımda kimilerine göre müfettişler kimilerine göre uzmanlar önde. Maliye müfettişleri 104, hesap uzmanları 294 kişi. Üçüncü sırada işlem gören Gelirler Kontrolörleri'nin kadrosu 271. Saha denetiminde ağırlığını her geçen gün hissetiren vergi denetmenleri 1.807 kişi. Denetmenlerin şanssızlığı diğerleri gibi bir "kurul"larının bulunmayışında. Oysa Sibel Can'dan Hande Ataizi'ne, akaryakıt sektöründen gece hayatının renkli mekanlarına kadar kamuoyuna malolan birçok işte onların imzaları var.
Neden, maliye merkez denetim elemanları kurulu oluşturulup, sadece görev alanına ve yeteneğe göre bir düzenleme yapılmasın? Neden hesap uzmanı bütçe genel müdürü, maliye müfettişi gelirler genel müdürü olmasın? Neden genel müdürlüğe atanacak ismin İstanbul Defterdarlığı'ndan gelmesi teamül olmasın?
Galiba bu soruların yanıtını düşünmenin zamanı geldi de geçiyor...