Formüla 1'in bu tek 'şehir içi' etabı sürücüleri korkutuyor ve büyülüyor. Bir haftalığına bir yarış pistine, jet sosyete ile yarış fanatiklerinin buluştuğu bir bayram yerine dönüşen şehir ise sadece büyülüyor
Her yıl mayıs ayının ikinci haftasından itibaren Fransa'nın Akdeniz sahilleri çılgın bir bayram yerine dönüşür. Önce Cannes Festivali başlar (12 Mayıs) sonra da 13 yarışlık Formüla 1 sezonunun dördüncü ayağı Monte Carlo'da yapılır (16 Mayıs, pazar). Yarış haftasında bütün Monte Carlo yarışla yatıp yarışla kalkar. Dünyanın her yerinden yarış meraklıları, günde 100-150 bin kişi olmak üzere şehre doluşur. Yol, cadde kenarlarına toplam 32 kilometrelik metal refüj ve telörgü çekilir. Geceler, insanlarındır; yarışı izlemeye gelen jet sosyete, dünyanın en zenginleri 'Hotel de Paris' (5 gün konaklama 7 bin 500 dolar) ya da 'Loews' (5 gece 5 bin dolar) gibi otellerde eğlenir, Lüks disko "Jimmy'z"de bardağı 75 dolara birasını yudumlar ve mutlaka 'Place du Casino'da, kentin en ünlü kumarhanesinde şansını dener.
Gün boyu ise Formüla 1 otomobilleri ve yarışların fanatik izleyicileri teslim alır. 3.367 kilometrelik bu Formüla 1'in tek şehir içi parkuru, şoförler için hem cezbedici hem de korkutucudur. Aralarında şu andaki dünya şampiyonu Mika Hakkinen, iki kez dünya şampiyonu olan Michael Schumacher'in kardeşi Ralf ve Jacques Villeneuve'ün de bulunduğu bir grup sürücü, zaten Monte Carlo'da yaşadıkları için yolun her santimetresini ezberlemiş, parkuru gözü kapalı sürebilecek durumdadır. Ama normalde Monte Carlo'nun sıkışık trafiğinde en fazla 30 kilometre hızla gitmekle, saatte 275 kilometre hızla refüjü yalarcasına geçmek arasında dünyalar vardır.