Turizm bu imajı kaldırmıyor!

Londra'ya gidip bakıldığında... Paris'e gidip, Berlin'e gidip, Washington'a, Amsterdam'a, Stokcholm'a, Tokyo'ya, Moskova'ya gidip bakıldığında... Balkona çıkıp bakıldığında; "Ne kadar da ilkel bir ülke..." diye büyük imaj erozyonuna (algılanma yıpranmasına) uğramış olmayı sadece turizm sektörü değil hiç bir şey kaldırmıyor.

Kafasını türbana takanlar...

Türbanı kafasına takanlar...

Çarşaf hürriyeti isteyenler...

Malatya'da isyana kalkanlar...

Köktendinciliğe sapanlar...

Terör yapıp, çarşı yakanlar...

Savcısının; "kan emici" dediği...

Partileri aç-kapa artema olmuş...

Merve ile Apo arasına sıkışmış..

5 bin insanı kayıplara karışmış...

Trafik kazaları ölüm üreten...

İntiharları, adam kurşunlamayı, terör örgütü hücre evi basmayı, otel ve han yangınlarını, 35 kişinin cesedinin sergilendiği otobüs kazalarını, türban giyip fakülteye girmeye çalışan kızları, polis copuyla üniversite kapısından püskürtülen oğlanları, çember sakallıların mahkeme önünde görevli yumruklamalarını TV'lerin döne döne, tekrar tekrar, 10 defa, 20 defa yayınlayarak yüksek rayting aldıkları bir ülkeye kim gelmek ister?

***

İmajı dibe inmiş ülke: Türkiye...

Turizmciler böyle diyor...

Londra'ya, Paris'e, Washington'a gidip baktığında, balkona ya da pencereye çıkıp baktığında ve bir de sabah saat 7'de akşam saat 19.30'da TV'leri açıp baktığında; "Türkiye çok ilkel bir ülke...." olarak görülüyor. Türkiye bu ilkelliği hakediyor mu?

Turizm bu imajı kaldırmıyor.

Carat Tours'un Genel Müdürü Esat Yalçın, 7 Tur'un Genel Müdürü Metin Kazan, İntra Tur'un Genel Müdürü Ertuğrul Karaoğlu, Atlas'ın Genel Müdürü Tavit Köletavitoğlu, TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, Öger Tur'un Genel Müdürü Vural Öger, 5 yıldızlı 1000 yataklı Hotel Turquoise'ın Genel Müdürü Ahmet Çolakoğlu, daha onlarca sayabilirim, her kesimden turizmci ile konuştum.

Büyük turist kaybı var..

Turizmde ciddi kanama...

Son 15 yıl içinde 30 milyar dolarlık yatırım yapıp; 80 marklık yatağı 30 marka satarak ve her yıl gıdım gıdım yol alıp, dünya turizm pastasındaki payını büyüten Türkiye'nin 15 yılda aldığının yarısını 1-2 yılda yitirme tehlikesinden söz edenler ve "Bu yıl 2,5 milyon turist kaybımız doğacak" diyenler bile var. Gerçekten turist diyebileceğimiz topu topu 6 milyon kişinin geldiği Türkiye, bunun 2,5 milyonunu 1-2 yılda yitirirse yandı gülüm keten helva... Yazık 30 milyar dolarlık yatırıma...

***

Ne yapılabilir?
Turizmcilerin belirttiğine göre, Türkiye'yi hiç haketmediği "Ne kadar da ilkel ülke" olmaktan çıkartıp, "Ne kadar da ilginç ülke" imajına taşıyacak yıldırım bir reflekse ihtiyaç var: Tanıtım adı altında kişi ya da şirket zengin etmeden, kaynakları da hortumlatmadan ciddi bir imaj yenileme programı... Dışişlerini harekete geçirmiş, medyasını sadece "karamsarlık satmaktan" kurtarıp, "iyimserliğe de projektör olan" bir haberciliğe taşımış, turizm müsteşarlarını dünya medyasını etkileyebilecek içerikte seminerlerden geçirmiş, dinamik bir tanıtım örgütlenmesine atlamış, yüksek adalet, tam demokrasi, yüksek bilimsellik çıtalarına göre kendini yeniden yapılandırmış bir atılım...

Ayrıca acil önlemler...
Sektörün bu krizden ayakta kalarak çıkmasını sağlayacak tedbirler: Öncelikle Gullet, Paşa-Tur, Marmara-Tur, Mediterra, Ten-Tur, Tursen, Öger gibi "kitle turizmi normları içinde Türkiye için turist üreten" tur şirketleri ile turisti Türkiye havameydanlarına taşıyan uçak şirketlerinin direncini artıracak moral, fiziki önlemleri almak. Türkiye'deki otel işletmecileri, seyahat acentaları ve kültür-toplantı turizmini omuzlamış götüren şirketleri de "krizden ayakta çıkmayı sağlayacak" en azından psikolojiyle donatmak..

Türkiye'nin imajı dibe indi...

İlk darbeyi turizm yedi...