Başkan Aziz Yıldırım ve yönetiminin göreve gelmesinin 1'inci yılına yaklaşırken, bir Fenerbahçeli olarak yapılan çalışmaların artı ve eksilerini değerlendirecek olursak:
İşi teknik açıdan ele aldığımızda profesyonel futbol takımının başarılı olduğunu söylersek, herhalde yanılırız. Büyük transferlerle başlayan sezonda UEFA Kupası'ndaki başarı bana göre yeterlidir. Ligde ilk yarıda ele geçirilen liderliğin çeşitli nedenlerle kaybedilmesini iki bölümde değerlendirmek lazımdır. Birinci neden, talihsizlikler. Metin Diyadin, Högh, Uche ve Erol'unki gibi sakatlıkları irade dışı olaylar olarak değerlendirebiliriz. İkinci neden ise, teknik direktör Löw'ün hatalarından kaynaklanan sebepler. Bunları masa üstüne yatırdığımız zaman hataların başkan ve yönetimden kaynaklanmadığını görebiliriz.
Kulübün idari yönden yeniden yapılanması için yapılan çalışmalar F.Bahçe'yi çağdaş kurumlaşma aşamasına getirmiştir. Pek yakında alınacak ISO 9000 kalite belgesi bunun en somut örneği olacaktır. Dereağzı'nın, "Hide Park" gibi düzenlenmesi ve çim sahalara harcanan yaklaşık 2 milyon dolar, bana göre başkan ve yönetimin F.Bahçe için yaptığı ölümsüz yatırımlardandır. Samandıra Tesisleri'nin altyapısının bitmesi, çim ekimine geçilerek çevre düzenlemesinin yapılıp yeni sezona yetiştirilecek olması F.Bahçe için yapılan diğer hizmetlerden bir tanesi. Küçükyalı'da Milli Emlak'tan kiralanan 37 bin metrekarelik sahil şeridine yapılacak kürek ve atletizm tesislerinin hizmete girmesiyle F.Bahçe'ye önemli bir eser daha kazandırılacaktır.
Bu yönetimin kulübe yapılacak hizmetlerinden sonuncusu ise Haziran'ın ilk haftasında başlayacak F.Bahçe Stadı'nın modernleştirilmesi olacaktır.
Bir F.Bahçeli olarak futbol takımının başarısızlığı bizleri üzdü, ama bu saydığımız olumlu çalışmalar için başkan Aziz Yıldırım ve yönetimine vefasızlık yapılmaması lazım geldiğini her F.Bahçeli'ye anlatmak bizlerin görevi olmalıdır.