Sanayiciden 'ekonomiyi canlandırın' baskısı
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi, ilk dört ayda, 163 firmanın kapandığını, 3.300 kişinin işinden olduğunu ve sanayinin eriyip bittiğini belirterek, "Takat kalmadı. Kayıyoruz, hatta tutunamıyoruz" dedi.

1999'un ilk dört ayında imalat sanayindeki durumu özetlemek üzere düzenlenen basın toplantısında konuşan Kavi, büyük bir yangının içinde olduklarını belirtti. "Ankara acaba bunun farkında mı? Bazen soruyoruz kendimize, Ankara acaba hangi ülkenin başkenti" diyen Kavi, bu sonuçlarda herkesin sorumluluğu olduğuna dikkati çekerek, "hepimiz bu sonucun altında kalırız" uyarısında bulundu.

Engelleri kaldırın
Öncelikle imalat sanayi, turizm ve tarım olmak üzere ekonominin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Kavi, dünya ekonomisinde olumlu gelişme mesajları alındığını, dünyanın krizden çıkış sinyalleri verdiğini belirterek, bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Kavi, "Türkiye yıllardır hovardalık yapıyor, yıllardır zamanını hiçbir şey yapmadan boşa harcıyor. Bundan sonra bu şekilde gidilecek her ayın maliyeti misli misli olacak. Karnı doymayan, üretmeyen Türkiye, hiçbir engeli aşamaz" dedi.

Meclis'in çalışmasını, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in oluşturularak güçbirliği yapılmasını talep eden Kavi, konuşmasının sonunda, artık sabır ve takatın kalmadığını belirterek, şöyle dedi: "Erime süreci geçildi, kayıyoruz, tutunamıyoruz. Kimse abarttığımızı düşünmesin. Bu faizlerle gidilecek yol bitmiştir. Bizlere kulak kabartın. Hükümet kurulduktan sonra tebriklere ayıracakları 2 günü bize ayırsınlar.

Rakıyla efkar dağıtıyorlar
ANKARA- Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, psikoloğa başvuran işadamı sayısında ciddi artış olduğunu söyledi. Sanayi üretiminde endişe verici gerilemeler gözlendiğini, buna karşın rakı üretiminin arttığını belirten Çağlayan, "Sanayici ancak efkar dağıtıyor" dedi. Çağlayan, TBMM iç tüzüğünün değiştirilmesini ve Meclis'in, ülke gündemindeki reformları hızla tamamlayacak şekilde yeni bir çalışma yöntemi bulmasını istedi. ASO Başkanı Çağlayan, dün düzenlediği basın toplantısında ekonominin geleceğine ilişkin karamsar bir tablo çizdi ve şu mesajları verdi: "Sanayiin durumunun Kosova'dan ne farkı var? 1998'i kaybettik, hiç olmazsa 1999'u kurtaralım. Yılın ilk 3 ayında imalat sanayi üretimi yüzde 7.8 geriledi. Turizmdeki durgunluk yüzünden 300 bin işsizden söz ediliyor. Bu insanlar potansiyel terörist adayı olarak görülebilir. Mali sektörü disipline edecek düzenlemeler bir an önce tamamlanmalı. Geçici Vergi değiştirilmeli."

Sanayiciye kulak kabartın

Süratle hükümet oluşmalı

Önce ekonomi yoluna konulmalı.

Ekonomİk ve Sosyal Konseyi kuralım, kafa kafaya verelim, güç birliği yapalım, çareler üretelim.

Üretİme yük olmak yerine, kaynakları öncelikle üretime yönelterek, bu konuda açık mesajlar vererek piyasalara moral ve güç aşılanmalı

Bu faizlerle gidilecek yol bitmiştir. Faizler kesinlikle düşürülmeli.

Lİderler akılcı, yapıcı ve süratli hareket etmelidir. Geçen her günün maliyetini bilmek zorundayız.

Hükümet mutlaka özelleştirmeye hız vermeli.

Toprak, arazi, arsa üreterek inşaat sektörü canlandırılmalı

IMF ile masaya oturulmalı

DIŞ kaynak girişi için yapısal reformlar gerçekleştirilmeli

Harcamalar kontrol altına alınmalı

KarŞIlIklar kararnamesi yeniden düzenlenerek, faizlerini ödeyemeyenlere, temerrüde düşenlere çare bulunmalı

İhracat desteklenmeli

Özellİkle KOBİ'ler için yeni kaynaklar bulunmalı

Ricacı değil icracı bakanlık!
Turizm profesyonellerinin oluşturduğu İstanbul Skâl Kulübü, krizle boğuşan turizm sektörü için kurtuluş reçetesi hazırladı

Ekonomİk kriz ve terör nedeniyle kan kaybeden turizm sektörü için, ilgili her kesimden öneri yağıyor. Geçtiğimiz haftalarda Manavgat'ta düzenlenen 3. SİAD Zirvesi'nde işadamlarının sunduğu ortak bildiriden sonra; dün de İstanbul Skâl Kulübü, turizme yönelik teşhis ve önerilerini açıkladı. Seyahat acentesi, ulaştırma ve konaklama sektörlerinden, turizm bürokrasisi, basını ve akademisyenlerine kadar geniş bir yelpazede yer alan "turizm profesyonelleri"nin oluşturduğu Skâl Kulübü Başkanı Hülya Aslantaş, kuruluş aşamasındaki hükümetin bu önerileri dikkate almasını istedi.

28 Nisan 1999 tarihinde düzenlenen toplantı sonucunda ortaya konan "Türk Turizminde Doğru Teşhis ve Çözüm Önerileri" başlıklı raporda turizmde ürün değil tanıtım ve pazarlama sorunu olduğu belirtilerek, öncelikle Turizm Bakanlığı'nın yeniden yapılanarak tanıtım ile aynı çatı altında toplanması istendi.

Acente enflasyonu
Kendi aralarında kıyasıya bir rekabetle yalnızca fiyat düşürerek pazarlama yapmaya çalışan 5 bini aşkın acentenin uzmanlaşamayıp, büyüyemediğine dikkat çekilen raporda, Türkiye'nin ucuz ülke imajından kurtarılarak değişik ürünlerin pazarlandığı bir konuma getirilmesi istendi. Raporda teşvikler konusunda da şu saptamalara yer verildi:

"Yurt dışındaki Türk kökenli tur operatörlerinin adeta defolu mal satar gibi çok ucuz fiyatlarla yaptıkları pazarlama sektöre zarar veriyor. Kısa dönemli bu pazarlamalar yabancı tur operatörlerinin pazardan çekilmesine neden oluyor. Yurt dışından tur getiren operatörlere verilecek bir destek varsa Türk-yabancı ayrımı yapılmadan aynı kritere göre verilmelidir. Yalnızca charter uçuşlarına yapılan teşvik de çok sağlıklı değildir. Harcama gücü yüksek olan turistler daha çok tarifeli uçaklarla geliyor. Onlara destek sağlanmazsa yalnızca ucuz turistin gelişi teşvik edilmiş olur."

600 üye var
Temelleri 1932 yılında Paris'te atılan ve turizm sektörünü oluşturan seyahat acentesi, konaklama ve ulaştırma işletmelerinin üst düzey yöneticilerini çatısı altında toplayan Skâl, bir dostluk ve dayanışma kulübü olarak kuruldu. Dünyanın beş kıtasında 53 kulübü ve 30 bine yaklaşan üyesiyle turizm dünyasının önemli bir sivil toplum örgütü olan Skâl, Türkiye'de de 1956 yılında kuruldu. Kulübün Türkiye'de 600 üyesi var.